Cezayir İslami Selamet Cephesi ve Abbasi Medeni'nin mücadelesi!
Cezayir örneği, demokrasi maskesi giyen Batı emperyalizminin iki yüzlülüğünü bir kez daha dünyaya göstermişti. İslami Selamet Cephesi'nin 1990'lı yıllardaki yükselişi, Amerika ve Fransa destekli askeri darbe ile bastırılmıştı.
İslâmî Selamet Cephesi lideri Doktor Abbasi Medeni 1931 yılında Cezayir'e bağlı Biskra vilayetinde dünyaya geldi. Politik hayata atılması yirmili yaşlarının ortasında Cezayir’in Fransa’ya karşı başlattığı bağımsızlık savaşı ile olmuştur.
1952 yılında Cezayir’de yayın yapan Fransız Radyosuna yönelik bombalı saldırıyı planlamaktan tutuklanan Medeni, 1962 yılında elde edilen bağımsızlık gününe kadar tutuklu kalmıştır.
Hapisten çıktıktan sonra siyasî hayatın içinde olmaya devam eden Abbasi Medeni, El Kıyam olarak bilinen muhalif hareketin içinde yer almıştır. Hükümetin bu harekete karşı sert tedbirlerinden sonra ülke dışına çıkan Medeni, Londra’ya giderek eğitimine devam etmiştir.
Politik fikirlerinden dolayı İngiltere’de firârî konumunda bulunan Medeni, hükumetin ilan ettiği genel aftan yararlanarak ülkesine dönmüş ve Cezayir Üniversitesi’nde Sosyoloji profesörü olarak göreve başlamıştır.
Cezayir’de muhalefete devam eder
Ülkesine döndükten sonra politika ile arasına mesafe koymayan Medeni, hükumete karşı yayınlanan bir bildiriye imza attığı için 1982 yılında tutuklanarak cezaevine gönderilir. Medeni mahkemeye dahi çıkarılmadan tutuklu olarak 1984 yılına kadar cezaevinde kalacaktır.
İslâmî Selamet Cephesi (FIS) kuruluyor
1989 yılına gelindiğinde Cezayir’de önemli politik gelişmeler ortaya çıkar. Hükumet baskılar karşısında dayanamayarak siyasî partilerin kurulması ve seçimlerin yapılmasını öngören bir referandum gerçekleştirir. Bu referandumun sonucunda ülkede nispi de olsa demokratik bir zemin oluşur ve siyasi partilerin kurulmasına izin verilir.
Elini çabuk tutan Abbas Medeni, İslâmî Selamet Cephesi (Front Islamique du Salut – FIS) isimli siyasî partisinin kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığına sunar. İslâmî esaslara dayanan bir ülke modelini parti programına alan ve hükumeti sert bir dille eleştiren birçok madde bulunmasına rağmen dilekçe kabul edilir ve FIS resmen kurulur.
FIS’in (İslâmî Selamet Cephesi) kurulmasından hemen sonra önünde bir yerel seçim vardır. Henüz teşkilatlanması dahi tam olarak tamamlanamayan FIS seçimlerden %54’lük oy oranıyla zaferle çıkmıştır.
Bu beklenmeyen sonuç ülkede şok etkisi yaratmıştır. Bu neticenin elde edilmesinde camiler vasıtasıyla sağlanan güçlü ağ ve Cezayir halkının yolsuzluğa batmış hükumete karşı duyduğu öfke etkili olmuştur.
Abbasi Medeni erken seçim talep ediyor
Yerel seçimlerden çıkan ezici zafer karşısında hükumetin meşruiyetini kaybettiğini iddia eden Abbas Medeni hükumeti erken seçime zorlamıştır. Baskılara dayanamayan Devlet Başkanı Bin Cedid 1991 yılının Haziran ayında seçim yapılmasını kabul etmiştir.
Lakin Cedid politik bir manevra ile seçim yasasında değişikliğe gitmiş, FIS’in güçlü olduğu bölgelerde milletvekili sayısını düşürmüştür.
Bu durumu kabul etmeyen Abbasi, halkı hükumete karşı protestoya çağırmıştır. Cezayir halkı bu çağrıya cevap vermiş, ülke genelinde genel grev ve protestolar başlamıştır. Durumun kontrolden çıkması üzerine hükumet önce sıkı yönetim ilan etmiş ardından Abbasi Medeni ve yardımcısı Ali Belhac’ı tutuklamıştır.
Seçimler ertelemeli olarak gerçekleşir
Abbasi ile beraber tutuklamalar sürse de olaylar yatıştırılamaz. Hükumet bunun üzerine ertelediği seçimi Aralık 1991 de gerçekleştirir. Seçimlerde Abbasi Medeni'nin liderliğindeki Milli Selamet Cephesi ilk turda büyük bir zafer elde eder. Seçimin ikinci turuna geçilmese de FIS, büyük oranda zaferini garantilemiş gibi görünmektedir; ama Akdeniz ülkeleri başta Fransa olmak üzere fazlasıyla radikal buldukları bir hareketin Akdeniz’in geleceği açısından tehlike arz edebileceğine dair açıklamaları birbirini izler.
İçeride ise hükumetin FIS’in seçimlere hile karıştırdığı iddiası zaten rahatsız bir durumda bulunan orduyu harekete geçirir ve 11 Ocak 1992 yılında Darbe olur. Cuntanın yönetime el koymasından sonra 4 Mart 1992 yılında İslâmî Selamet Cephesi kapatılır ve tüm siyasî faaliyetlerine yasak getirilir. Bütün bu gelişmelerden sonra Cezayir, yaklaşık 10 yıl sürecek bir iç savaş bataklığına sürüklenir.
Darbeden sonra başlayan iç savaşta on binlerce Cezayirli hayatını kaybetmiş, İslâmî muhalefet kendi içerisinde bölünerek çatışmıştır.
İslâmî Selamet Partisi’nin iddiası
FIS Parti programında insanlığın bir medeniyet krizinin içinde bulunduğu ve bunu aşmak için her meselenin Kuran ve Sünnet’in hükümleriyle çözüleceği iddiasında bulunuyordu. Bunun için evvela uygun şart ve zeminin sağlanması gerektiğini söylüyordu. İddialarını gerçekleştirirken temel ilkenin itidalilik olduğunu ve bu yönteme bağlı kalacaklarını parti bildirisinde deklare ediyordu.
Abbasi Medeni hayatını kaybetti
Uzun bir süre hapiste kalan Abbasi Medeni 1997 yılında önce ev hapsine alındı, özgürlüğüne ancak 2003 yılında tam manasıyla sahip olabilmiştir.
Türkçeye “Modern Düşüncenin Krizi: İslâmî Çözüm” olarak çevrilen bir kitabı bulunan Cezayirli politikacı Abbasi Medeni 24 Nisan 2019 yılında 88 yaşında Katar’da hayata gözlerini yummuştur.
Abbasi Medeni’nin son dönemine dair yeterli çalışma ve bilgi yoktur. (Mehmed Mazlum Çelik / Mecra)