Seyyid Abdulmelik El Husi: Gazze'ye destek operasyonlarımız artacak
Yemen Ensarullah Hareketi lideri, Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin Gazze'ye destek operasyonlarının niceliksel ve niteliksel olarak artacağını vurguladı.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, İsrail rejiminin Gazze'de Filistin halkına yönelik vahşi saldırganlığını 237. gününde de tüm dünyanın gözleri önünde sürdürdüğüne dikkat çekti.
Refah katliamına da değinen Yemenli lider, tüm dünyanın İsrail rejiminin bölgedeki yerinden edilmiş sivillere karşı kasten işlediği iğrenç suça tanık olduğunu söyledi.
Hedef alınan bölgenin daha önce İsrail işgal güçleri tarafından “güvenli bölge” ilan edildiğini, ancak yerinden edilenlerin uykularında yedi Amerikan bombasıyla hedef alındığını vurguladı.
El-Husi, yerlerinden edilen kurbanların çoğunun bombalar nedeniyle vücutları parçalanmış ve kömürleşmiş, kafaları vücutlarından ayrılmış çocuklar ve kadınlar olduğunu kaydetti.
Ensarullah lideri, ABD ve İngiltere tarafından desteklenen İsrail rejiminin işlediği suçların, insanlık için tehdit oluşturan düşmanlıklarını ortaya koyduğunu söyledi.
Aynı bağlamda Seyyid el-Husi, Suudi rejiminin okullardaki müfredat değişikliğine işaret ederek ABD ve İsrail ile ittifak halindeki bazı Arap rejimlerinin eğitim müfredatında, medyada ve diğer platformlarda işgalin suçlarını gizlemek için çalıştığını belirtti.
İsrail işgal varlığının eylemlerinin kimliğinin ve inançlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
İsrail rejiminin sürekli suç işleyerek “dünya halklarını suçlarını kabul etmeye ve görmezden gelmeye alıştırmaya” çalıştığını belirten Abdulmelik el-Husi, “düşman, insanlığın empatisini ortadan kaldırmayı amaçlıyor” dedi.
“İsrail'in diğer insan toplumlarına bakışı hor görme, aşağılık duygusu ve nefretten ibarettir” dedi.
Yemenli lider, İsrail'in işlediği tüm suçların Amerikan bombaları kullanılarak ve Amerikan koruması altında işlendiğini ve Gazze'ye yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik bağlayıcı bir karar alınmasını engellediğini belirtti.
İsrail'in işlediği her büyük suçun ardından yapılan açıklama ve kınamaların artık etkili olmadığını vurgulayan Yemenli lider, pratik adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi.
“İsrail'in Philadelphia Ekseni’ni işgali çok ciddi bir ihlal”
İsrail ordusunun Mısır ve Gazze Şeridi'ni ayıran Selahaddin Ekseni'ni işgal etmesi ve Mısır askerlerini öldürmesiyle ilgili olarak Abdulmelik el-Husi son olayları “Mısır'ın ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir ihlal ve tehdit” olarak nitelendirdi.
Bu durumun, Mısır gemilerinin İsrail işgaline mal teslim etmeye devam ettiği ve bu bağlamda diğer birçok ülkeyi geride bıraktığı bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekti.
Yemenli lider, Mısırlı yetkilileri İsrail rejiminin varlığıyla ekonomik bağları koparmak başta olmak üzere cesur ve güçlü adımlar atmaya çağırarak, Mısır'ın bu tür kararlar alması halinde başta Yemen olmak üzere halktan geniş destek ve onay alacağını ifade etti.
Ayrıca bazı Arap ve İslam ülkelerinin İsrail rejimiyle ilişkilerini sürdürürken, bazı Batılı ülkelerin daha güçlü bir duruş sergileyerek bu varlıkla ilişkilerini kesmelerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ayrıca bazı Arap ülkelerinin yıllardır hava sahalarını işgalci İsrail'e açmasından da yakındı.
Abdulmelik el-Husi, ABD ve Avrupa üniversitelerindeki öğrenci protestolarını “olumlu adımlar” olarak selamladı ve bu protestoların devam etmesini ve genişlemesini umduğunu ifade etti.
Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonları
Ensarullah lideri, bu hafta Yemen Silahlı Kuvvetleri dördüncü tırmanma aşaması kapsamında Kızıldeniz, Arap Denizi, Hint Okyanusu ve Akdeniz'de 12 operasyon gerçekleştirdiğini söyledi.
Operasyonların başlamasından bu yana Yemen Silahlı Kuvvetleri tarafından hedef alınan toplam gemi sayısının 129'a ulaştığını da doğrulayan Seyyid el-Husi, hiçbir faktörün Yemen'in bu operasyonların artan ivmesini azaltma yönündeki duruşunu etkileyemeyeceğini belirtti.
Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonlarında bir azalma olmadığını, aksine Amerikan ve İngiliz gemilerinin seyrüseferinde bir azalma olduğunu ve İsrail gemilerinin neredeyse tamamen yok olduğunu vurguladı.
Aynı bağlamda Yemenli lider, Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin şu ana kadar altı Amerikan gözetleme İHA'sını düşürdüğünü ve son olarak Marib üzerinde bir MQ-9 İHA'sının düşürüldüğünü açıkladı.
Seyyid el-Husi, ABD güçlerinin bel bağladığı MQ-9 insansız hava araçlarının prestijini kaybettiğine, değersiz ve önemsiz hale geldiğine dikkat çekti.
Birçok ülkenin engelleme ve karşı koyma girişimlerine rağmen Yemen operasyonlarının hedeflerine ulaştığını teyit etti.
Gazze'ye yönelik saldırılar devam ettiği sürece Yemen'in operasyonlarını tırmandırma kabiliyetinin Amerika ve İngiltere tarafından kabul gördüğünü belirten Abdulmelik el Husi, Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonlarının gıda malzemeleri de dahil olmak üzere İsrail rejimindeki malların fiyatlarını etkilediğine işaret etti.
Yemenli lider Sana'daki bankaların hedef alınmasını ekonomik bir saldırı olarak değerlendirdi ve Suudi Arabistan'ın İsrail'in lehine olan bu saldırıya dahil olması halinde başının büyük belaya gireceği uyarısında bulundu.
Sana'daki bankalara uygulanan baskının ABD'nin işgalci İsrail'i desteklemek için attığı adımların bir parçası olduğunu belirten Yemenli lider, ABD'nin bu saldırgan eylemi Suudilerin üzerine yıkmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.
Destek cepheleri
Gazze'deki direnişe destek veren çeşitli cephelerle ilgili olarak Abdulmelik el-Husi, Irak destek cephesinin operasyonlarını tırmandırarak sürdürdüğüne dikkat çekerek Irak'ın İsrail hedeflerine doğru fırlattığı insansız hava araçlarından İsraillilerin büyük rahatsızlık duyduğunun açık olduğunu belirtti.
Yemenli lider ayrıca, Hizbullah'ın İsrail işgaline ağır hasar veren operasyonlarını büyük, önemli ve etkili olarak değerlendirdi. İsrail'in bu hafta bir gün içinde işgal altındaki Yukarı Celil'deki yangınları söndürmek için 14 itfaiye ekibine ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Ensarullah lideri, bazı Arap ülkelerinin Filistin halkını ve direniş savaşçılarını destekleme konusundaki hareketsizliğini “utanç ve rezalet” olarak nitelendirerek, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinin İsrail'in işlediği suçlara göz yumarken Gazze'deki direniş savaşçılarını “terörist” olarak tanımlamasını eleştirdi. (YDH)