BAE Dışişleri Bakanının Suriye ziyaretinin anlamları
Bu ziyaret en az Şam'da olduğu kadar Beyrut'ta da yankılanıyor. Körfez ülkelerinin Lübnan'da Hizbullah'a acımasızca saldıran müttefikleri-dostları bu ziyaretle şoke olmuş ve ne yapacaklarını bilemez bir durumdalar.
Körfez ülkelerinin 10 yıldır Suriye'yi boykot ettiği, bazılarının Suriye'deki yönetimi yıkmak için silahlı grupları desteklediği-finanse ettiği ve bu ülkelerin Suriye'nin Arap Birliğinden çıkarılmasındaki rolleri dikkate alındığında, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan'ın bugünkü Şam ziyaretinin önemi daha iyi anlaşılır. Ayrıca, diğer bazı Körfez ülkelerinin aksine iki ülke arasındaki iletişim hiç kesilmemekle beraber, BAE Dışişleri Bakanı da savaşın ilk yıllarında Suriye'nin Dostları Konferansı'nda Esad'ın çekilmesini dillendirenler arasındaydı.
Alınan bilgiler, BAE Dışişleri Bakanının Esad'ı ülkesine resmi ziyaret için davetinin, Suriye'nin Arap Birliği'ne dönmesinin ve 2022 Martındaki zirveye katılmasının görüşüldüğü yönünde. Ürdün'ün Suriye ile ilişkilerini geliştirdiği, Mısır ve Suriye devlet başkanları arasında telefon görüşmesine ve aralarındaki diplomatik temsilin büyükelçi seviyesine çıkartılmasına dair hazırlıkların sürdüğü bu dönemde BAE'nin Suriye'nin Arap Birliğine dönmesinde lokomotif olmak istediği anlaşılıyor.
BAE ve Suriye'nin İsrail hakkındaki tutumları arasındaki çelişkiye (BAE'nin İsrail ile normalleşmenin ötesinde bir ittifak-dostluk ilişkisi geliştirdiği, Suriye'nin ise İsrail'i düşman ve Arap-Suriye topraklarının işgalcisi olarak değerlendirdiği) gelince, BAE bunu her iki ülkenin iç kararı olarak değerlendirmek ve iki ülke arasındaki ilişkilere engel olmaması anlayışını benimsiyor. Yine bu bağlamda Suriye'nin İran ile olan sağlam/katı stratejik ittifakını, bu ülkenin Araplarla ilişkilerinin yeniden tesisinde bir engel olarak ileri sürmüyor.
Bununla birlikte, BAE'nin İsrail ile bu yakın/samimi ilişkisinin, gerek kendi gerek Filistinlilerin hakları açısından Suriye'nin gelecekte uluslararası kuruluşlarda Arapların desteğini mobilize etme çabalarına köstek olacağı şüphesizdir.
Ancak, Suriye'nin önceliği, iç istikrarın temini, savaşın yıkıcı sonuçlarının kaldırılması, çöken ekonominin çarkının yeniden kurulması ve yeniden imardır. Bu öncelik çerçevesinde Suriye, Arap girişimlerine olumsuz davranmamakta ve iletişim taleplerini reddetmemektedir.
Öte yandan, BAE Dışişleri Bakanının Şam ziyareti, başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle ciddi bir krize tanık olan Lübnan'da kartları yeniden karıyor. Bu ziyaret en az Şam'da olduğu kadar Beyrut'ta da yankılanıyor. Körfez ülkelerinin Lübnan'da Hizbullah'a acımasızca saldıran müttefikleri-dostları bu ziyaretle şoke olmuş ve ne yapacaklarını bilemez bir durumdalar.
(Kemal Khalaf, Raialyoum – Çeviri: Emir Aşnas, twitter.com/AsnasEmir)