Husiler, saldırıyla ilgili hangi önemli bilgileri açıkladı?
Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo İran yönetimini, milli petrol şirketi Saudi Aramco'ya ait 2 tesisi silahlı insansız hava aracıyla hedef alan, yakın tarihin en büyük petrol saldırısının arkasında olmakla suçladı. Söz konusu saldırı, Suudi Arabistan'da günlük olarak yaklaşık 6 milyon varil ham petrol tedarikini durdururken, yaklaşık 2 milyar varil fit küp petrol gazının üretiminin durmasına ve binlerce ton petrokimyanın işlenmesine engel oldu. Aynı zamanda Aramco Petrol Şirketi'nin uluslararası piyasadaki büyük hisselerinin satışa çıkarılmasını erteledi.
Pompeo, bu tesisi hedefleyen 10 adet silahlı insansız hava aracının Yemen'den fırlatıldığına dair hiçbir kanıt olmadığını ve İran'dan fırlatıldığını savundu. Ancak Pompeo, teorisini destekleyen hiçbir kanıt sunamadı. Saldırı hakkındaki karmaşık soruşturma, dün sınırlı bir seviyede başlatıldı. Çünkü Amerikalı soruşturmacıların çoğunluğunun bölgeye ulaşmak için 48 saatten fazla zamana ihtiyacı var.
Suudi Arabistan liderliğinde Yemen'e savaşa giren Koalisyonun Sözcüsü Turki El-Maliki, dün yaptığı açıklamada, “İlk incelemeler, terör saldırısında kullanılan silahlar ve patlayıcıların İran yapımı olduğunu kanıtlıyor” dedi.
Belki de bu saldırının sorumluluğunu üstlenen Husiler, Suudi güçlerin Yemen'e saldırılarında kullandığı pahalı silahlar ve gelişmiş ekipmanların Amerikan yapımı olmasına böyle cevap vermiş olabilir. O halde nerede var ki?!
***
Bugün “Raialyoum” gazetesi olarak, Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri ile bir telefon konuşması gerçekleştirdik. Seri, noktası virgülüne şu ifadeleri kullandı: "Abkayk ve Khurays saldırılarında kullanılan 10 adet İHA, Yemen yapımıdır. Jet motorlar ile donatılan ve Suudi Arabistan'ın gelişmiş radarları tarafından tespit edilmesi imkânsız olan malzemelerle üretilmiş olan İHA'lar, Yemen topraklarından fırlatılmıştır.”
“Biz yalan söylemiyoruz. Hiçbir rötuş olmaksızın tüm gerçeği söyleyecek cesarete sahibiz. Suudi topraklarından 500 kilometre kareyi kontrol altına alacağımız büyük bir askeri operasyonu duyurmak üzereyiz” şeklinde konuşan Seri, şöyle devam etti: “Açıklamalarımızda ülke içinden işbirlikçiler olduğunu söylerken, Şii kardeşlerimize işaret etmedik. Suudi Arabistan içinde ve aynı zamanda bazı durumlarda rejim içerisinde şerefli işbirlikçi müttefiklerimiz vardır.”
Ülkesindeki fabrikaların günlük olarak, en son teknolojik ekipmanlar ile donatılmış altı adet İHA ürettiğini vurgulayan Seri, şu sözlerle devam etti: “Emirlikleri niçin hedef almadığımızı sorgulayanlara diyorum ki, BAE Koalisyon güçlerinin saldırılarına katılımını azalttığı gibi, Yemen topraklarındaki varlığını da azaltmıştır. Ancak, herhangi bir tırmandırmaya yönelirse, cevabımız Suudi Arabistan'a verdiğimiz cevap ile aynı ölçekte olur.”
Husi Ensarullah Hareketi, tıpkı Lübnan'daki Hizbullah, Irak'taki Haşdi Şabi ve Gazze'deki Hamas ile İslami Cihad Hareketleri gibi, çok iyi şekilde geliştirilmiş silahlar ve askeri kolları olan “Direniş Ekseni” çerçevesinde ve Devrim Muhafızları'nın doğrudan gözetimi altında faaliyet gösteriyor. İran'a ambargonun kaldırılması ve Nükleer Anlaşmaya tekrar geri dönmesi için Amerikan yönetimine baskı yapmak ve İsrail'i istikrarsızlaştırmak için tüm bu kolların harekete geçirilmesi kararı yayınlanmış gibi görünüyor. Aksi takdirde, Suudi Arabistan'ın derinliklerindeki petrol tesislerine ya da ABD'nin yanında yer alan diğer ülkelerin derinliklerine saldırılar devam edecektir.
Bu saldırı, ister İHA'lar ister balistik füzelerle gerçekleşsin ve hangi topraklardan fırlatılırsa fırlatılsın, Suudi Arabistan'ın savunmasının, ülkesinin en önemli petrol tesislerini koruyamayacak kadar delik deşik olduğunu gösterdi. Ayrıca, Amerika'nın müttefiklerini korumak için aldığı yüzlerce milyar dolarlık şantaja rağmen, Suudi müttefikini korumak için oyalanarak geciktiği gerçeğini de gün yüzüne çıkardı.
***
Bu saldırı medyada tozu dumanı birbirine karıştırırken, öngörülebilir gelecekte meydana gelebilecek olan gelişmeler hakkında pek çok soru işareti güçlü bir şekilde beliriyor. Daha açık bir ifadeyle, ABD Ortadoğu'daki en önemli müttefikini bu saldırıya karşı savunmak için İran'dan intikam alacak mıdır? Eğer buna yeltenirse, bu intikam sınırlı füzeler fırlatarak mı, kapsamlı bir savaşla mı, yoksa daha fazla yaptırımla mı alınacak?
Ne sihirli küremiz var, ne de kahve falı bakıyoruz. Ancak İranlıların yaklaşık iki ay kadar önce ABD'nin en önemli casusluk uçağını Hürmüz Boğazı üzerinde düşürmesine cevap vermekten korkan Başkan Trump yönetiminin, Suudi Arabistan'ı ve petrol fabrikalarını savunmak için İran'dan intikam alacağını hiç düşünmüyoruz. Başkan Trump, tıpkı Arap hükümetindeki münafıklar gibi Suudi Arabistan ile dayanışmasını Tweet atarak açıkladı. Ancak hiçbir ihtimal olasılık dışı değildir.
Abkayk'a düzenlenen saldırı, kimin yürüttüğüne bakılmaksızın, geleneksel savaşlardan siber savaşlara geçildiğini ya da ikisinin kombinasyon bir hale geldiğini gösteriyor. Belki de gelecek aşamada diğer şehirlerdeki su ve elektrik santralleri gibi altyapılara düzenlenecek daha büyük saldırılara öncülük edebilir. Nükleer Anlaşmadan çekilerek ve İran'a yaptırımları sıkılaştırarak tırmandırmayı başlatan Başkan Trump, bu saldırıların sorumlusu olacaktır. Başkan Jimmy Carter'ı deviren İran, gelecek seçimlerde Trump'ı da devirebilir. En doğrusunu Allah bilir. (Raialyoum - Çeviri: Merve Soydaş)