Ramazan Vuslat Kokar
Aşk eri toprağa der ki:
“Hayret, gül kokuyorsun! Senin kokun bu değil… Bu kokuya nereden nail oldun sen?”
Toprak aşk erine der ki:
“Ben bir gül toprağıyım. O koku benden değil, güldendir. Dibine toprak olduğum gülün kokusudur bana sinen. Onun için gül kokarım.”
Ramazan vahiy ayıdır! Dolayısıyla kokusu kendisinden değil, vahyin kokusunun kendisine sinmesindendir.
Vahyin kokusu gül değil; fıtrat kokusudur, vuslat kokusudur, muhabbet kokusudur.
Bu koku insanı ferahlatmakla kalmaz. Aylarca sulanmayan, çorak bırakılan yüreklere maneviyat suyu serper. Alnı secde görmemiş, dili zikir görmemiş, on bir ay boyunca gaflet içerisinde uyumuş, gaflet içerisinde uyumaktan gözleri âmâ olmuş nice Müslüman’ın gözlerini nuruyla aydınlatır. Taşlaşmış yüreklere merhamet ve şefkat tohumları eker.
Dünyevileşen hayatımızın meşguliyetlerini ebedi hayata yönelik değiştirir ve kendimizle, kim olduğumuzla bizleri karşı karşıya getirir; günahlarımızla yüzleşmemizi sağlayaraktan bunlardan arınmamızı kolaylaştırır. Beslemekte, doyurmakta mahrum bıraktığımız ruhumuzu zikirle, ibadetle, nefsi terbiye ile doyurur; tam çökmek üzereyken, son nefesini verecekken bir nefes, bir hayat olur ruhumuza.
Ruh can bulunca kul ile rabbin arasındaki perde kalkar; miraç gerçekleşir, vuslat gerçekleşir, insan fıtrat kokar, kâinat fıtrat kokar…
Ramazanın kokusu evet gülden değil, vahyin indiği geceyi içinde barındırmasındandır. Bu yüzden kokusu gül değil, sözdür, kelamdır. İndiği geceyi bin aydan daha hayırlı yapan kelam…
Şüphesiz ki indiği geceyi bin aydan daha hayırlı yapan, o gecenin içinde geçtiği ayı on bir ayın sultanı ve on bir aydan daha mübarek kılan kelam, indiği kalbe daha fazla güzellikler, ayrıcalıklar, hayırlar getirecektir. Bir ayı değil bir ömrü vahyin kokusuyla en güzel şekilde geçirecektir. Yeter ki bu ayda ve diğer aylarda dile dökülen Allah’ın kelamı kalbe doğru bir yol alsın ve Müslüman’ın hayatına sirayet etsin, Müslüman’ın hayatını şekillendirsin.
Ramazan ikliminin bu toplumu sarıp sarmalaması, kokusunun en beklenmedik mekân ve mahallelere sinmesi ve on bir ay boyunca her türlü ahlaksızlığı topluma yaşattırmaya çalışan kimi medya kanallarına dahi kısmen de olsa maneviyatını taşıması şüphesiz ki kudret sahibi Allah-u Teâlâ’nın bu topluma daha doğrusu insanlığa en büyük nimetinin apaçık bir göstergesidir. Ve büyük nimet layıkıyla anlaşıldığında, gerekleri yerine getirildiğinde insanlar hem bu dünyalarını hem de ebedi hayatlarını kurtaracaklar. Aynı şekilde, zilletten, insanlara kulluktan, zulümden hakkı haykıraraktan kurtulacaklar.
İnsanlığı kendi nefis ve arzularına göre yorumlayan, insanlık adına toplumu kana bulayan, mübarek bayram günlerinde bile Müslümanları vahşice katleden katillerin ve onları hayvan sürüsü gibi ortalığa salan yöneticilerinin yüzüne, Müslüman liderleri idama mahkûm eden darbecilerin yüzüne, kendilerini dünyanın yöneticisi zanneden kâfirlerin yüzüne gerçek ve hak olanı kelamıyla haykıraraktan kurtulacaktır insanlık.
İki haykırış:
İlk haykırış; La İlahe İllallah Muhammedun Resulullah olacaktır.
İkinci haykırış; kendisinden başka ilah olmayan Allah (CC)’ın kelamı ve resulünün sünnetini yaşantımıza sirayet ettirip; lisanı hal ile zalime ve kâfire karşı haykırmak şeklinde olacaktır. Bu iki haykırış insanlığın kılcal damarlarına kadar nüfuz edecek ve hidayet dileyen insanlara kurtuluş olacaktır.
Bu ayı şereflendiren bir ayeti kerime ile yazımızı sonlandıracağız inşallah.
“Ramazan ayı öyle bir aydır ki; insanlığa rehber olan (hidayet), bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan (beyyinat) ve hakkı batıldan ayıran (furkan) Kur’an işte bu ayda indirilmiştir. Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun; hasta ya da yolcu olan kimse de başka günlerde iade etsin! Allah sizin için kolaylık ister, sizi zora koymak istemez. Oruç günlerinin sayısını tamamlamanızı, sizi doğru yola ulaştırdığı için O’nu yüceltmenizi ve şükretmenizi ister.” (Bakara / 185)
Rabbim bu mübarek ayda tüm Müslümanları Kur’an ve sünnet nuruyla aydınlatıp Allah’ın razı olacağı kullar olarak bir ömür yaşamayı nasip etsin. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Hayırlı Ramazanlar…
Adalet Vural / Nisanur Dergisi - Haziran 2015 (43. Sayı)