Filistin Direnişi Evimizden Başlar
İslam dünyası son 40 yılın en büyük savrulmasını yaşıyor. Ümmetin tüm coğrafyası perişan halde.
Bazı zamanlar söylenecek sözler biter. Derin bir içe kapanış başlar. Suriye, Mısır, Irak, Libya ve Filistin dermanımızı tüketti, sözlerimiz bitti.
Batı ve Birleşmiş Milletler bu haliyle ebediyete kadar yok hükmündedir. Ne kimseden yardım isteyebiliriz, ne de kimseyi suçlayabiliriz. Ağlamaktan, dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor şuanda.
Düşünmeliyiz ve hesaplaşmalıyız kendimizle. Amerika'yı İsrail'i, İngiltere'yi suçlamak en kolayı, şimdi kendimizi suçlamalıyız.
Filistin davasında benim suçum ne? Gece vakti, yalnızken, nefsinizle baş başa kaldığınızda bu soruyu bir sorun. Vicdanınız sizi en adil şekilde yargılayacak merak etmeyin. İslam dünyasının perişan olmuş halinde senin payın nedir? Bir öğretmen olarak, bir doktor olarak, bir işçi olarak, siyasetçi olarak, anne olarak baba olarak, evlat olarak kendi payını bir düşün.
Geri kalmışlığımızı, bir birimize düşmanlığımızı, yetiştirdiğimiz evlatları, eğitimimizi, mesleğimizi bir düşünün. Yani ülkemize, milletimize ve ümmete ne katkı yaptın, aile fertlerimiz ne yaptı, ne yapacak?
İsrail sırtını dayamış ABD'ye, Yahudi lobisi Beyaz Sara'yı esir almış, Ortadoğu'da terör estiriyor. Peki buna karşın sen ne yaptın? Hangi lobi faaliyeti yaptın, hangi diasporayı kurdun?
Eskiden bu gibi özeleştirilerde 'slogan atmakla olmaz bu işler' derdik. Beyazıt meydanında, gösterilerde, mitinglerde slogan atardık. Şimdi anlıyorum ki o bile çok iyi bir hareketmiş.
Bugün slogan bile atmayıp, pijamasıyla yattığı yerden Tweet atarak mücahitlik yapanlar var.
Bu savrulmaya direnen tek ülke Türkiye. En azından ülkemizde terör, kaos, güvenlik ve ekonomik krizler yok. Çok şükür başaramadılar. Bu yüzden İslam dünyasını toparlayacak ve yeniden ayağa kaldıracak enerji ve güç sadece bizde var.
Filistin direnişi evimizden başlar.
Mısır'ın hesabı evimizden başlayarak sorulur.
Şam'ın, Halep'in kurtuluşu evlerimizdeki ataletten kurtulmakla gerçekleşir.
Bağdat'ın, Musul'un özgürlüğü evimizdeki prangalardan kurtularak başlar.
Kudüs'ün esareti nefsimize köleliğimizin bitmesiyle son bulur.
Özgür bir mümin özgür bir ümmet demektir.
Nefsinden, konfordan, lüksten, dünya mallarından kendimizi kurtarmadan Gazze'yi kurtaramayız.
Kendimizi kandırmayalım, sanal alemde kavga olmaz. Kavga evimizin içinde başlar, sonra sokakta olur, sonra dünyada olur.
Kalk ve silkin. Seni kavgadan, savaştan, mücadeleden, arınmadan, başarıdan, ümmet olmaktan alıkoyan ne varsa kurtul onlardan.
Sonra sokağa çık. Özgür Filistin seninle başlar, önce nefsini yenerek ancak İsrail'i yenebilirsin.
Unutma bu dünyada Allah'tan başka kimseden korkma, kimseden de yardım bekleme.
(Yeni Şafak)