Bölgesel iş birliği, ekonomi ve istikrar
Birleşmiş Milletler (BM); dünya ekonomisine ilişkin raporunda, oldukça karamsar tahminler paylaştı. Rapora göre, dünya ekonomisinde belirsizlikler arttı, küresel ekonominin kısa vadede toparlanması çok zor, dünya ekonomisi uzun vadede düşük büyüme riskiyle karşı karşıya bulunuyor. BM; bu yıl dünya ekonomisinin yüzde 2.3, 2024 yılında ise yüzde 2.5 büyümesini öngörüyor. ABD ve Avrupa Birliği’nin büyüme oranları ise dünya ortalamasının da altında. ABD’ye ilişkin tahmin yüzde 1.1, Avrupa Birliği’ne ilişkin tahmin ise o kadar bile değil, yüzde 0.9. BM, Çin’e ilişkin tahminini ise yükseltti, buna göre Çin, 2023 yılında yüzde 5.3 büyüyecek.
Çin ekonomisine ilişkin, Çin’in ulusal kaynaklarından gelen bilgiler de BM raporuyla uyum gösteriyor. Örneğin, yılın ilk çeyreğinde 10 bin yabancı şirket Çin’e yatırım yapmış. Aynı dönemde Fransa ve Birleşik Krallık’tan Çin’e gelen yatırımlarda çok büyük artış var. Çin, otomobil üretimi ve ihracatında da rekor kırıyor. İhracatta, bu alanda dünyada ilk sırada olan Japonya’yı geçmiş. Hızlı zenginleşme, orta sınıflaşma ve iç pazardaki tüketim, yurt içi ve yurt dışı seyahatten otomobil satışlarındaki artışa, yurt içi kargo taşımacılığındaki artıştan oyuncak pazarındaki büyümeye kadar her alana yansıyor.
Peki bu ekonomik büyümenin tek sebebi, dünyanın ikinci büyük ekonomisinin izlediği ekonomi politikaları mı? Yoksa bunun yanında başka sebepleri de var mı? Elbette var.
Çünkü politika bir bütündür, iç siyasetten dış siyasete, ekonomiden eğitime dek her alanı kapsar.
Örneğin, Çin’in izlediği dış politika bunun kanıtı. Son olarak, geçtiğimiz hafta Çin ve 5 Orta Asya ülkesi arasında düzenlenen zirve, bunu bir kez daha gösterdi. Çin, komşusu olan 5 Orta Asya ülkesiyle (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan) tarımdan ulaştırmaya, ticaretten enerjiye, altyapıdan finansa dek çok çeşitli alanlarda çok sayıda anlaşma imzaladı. Bu amaçla, 10 milyar Yuan tutarında özel kredi oluşturdu. Zirvelerin kurumsallaşacağı, 2025 yılında Kazakistan’da ikincisinin düzenleneceği ve Çin’de zirvenin daimi sekreteryasının kurulacağı da açıklandı.
Dahası var, Çin; Orta Avrupalı ve Doğu Avrupalı ülkelerle, 16 – 20 Mayıs tarihlerinde Ningbo kentinde düzenlenen fuarda, 17.7 milyar dolarlık proje imzaladı. Keza Çin, Ukrayna’daki savaşa çözüm bulmak için, Polonya’yla (ki bu ülke bölgede ABD politikalarının en hararetli savunucusu konumunda) iletişimi koruyacağını açıkladı.
Çin’in ekonomik ve diplomatik açıdan uyum ve bütünlük içeren bu adımları, birçok açıdan önemli. Çünkü hem bölgesel işbirliği ve ekonomik kalkınma hem Kuşak ve Yol Projesi’nin gelişimi hem de ABD’nin bölgeden uzak tutulması açısından somut adımlara dayanıyorlar.
Bu adımlar genelde Avrasya, özelde de Türk dünyası ve Türkiye için de çok önemliler. Çünkü bölgesel işbirliği güçlendikçe, Atlantik kaynaklı emperyalist ataklar zemin kaybediyor. (CRI)