Darbe tehlikesi var!... Ama...
Geçtiğimiz gün Albay Uğur'la yapılan çarpıcı ve bir o kadar da absürd röportaj, Yeni Şafak'ın manşetinden Türkiye'ye servis edildi. Muhtevanın manşet spotuna yenik düştüğü, başlıkların detayları silindir gibi ezip geçtiği ve algının olguya dönüştürülmeye çalışıldığı bir röportaj, kuşkusuz çok tartışılacak önünüzdeki günlerde.
Tartışılmalı da...
Bu yazı kaleme alındığı dakikalarda basın açıklaması yapan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, mezkur iddialarla ilgili yöneltilen soruyu şöyle yanıtladı:
"(Albay'ın iddiaları) Bu yönde rapor yok. Halkı endişeye sürüklemenin alemi yok. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar kenara çekilecek değildir. Bunlar ve arkalarındaki iradenin Türkiye'nin önünü kesmek için fırsat kollayacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok. Böyle panik yaratacak sözlerden kaçınarak, hep birlikte uyanık olacağız."
Kurtulmuş, bu sözleri şahsi bir kanaat olarak değil, bizzat hükümet adına sarfediyor. Bu nedenle yapılan bu açıklama, bundan sonrası için referans alınmalıdır.
Albay Uğur, MİT, Emniyet/Jandarma İstihbarat, Kamu Güvenliği, Basın Yayın Enformasyon, Kamu Diplomasisi gibi kurumların üzerinde bir şahsiyet sanırım. Ulusalcı/Kemalist/Perinçenkçi tayfanın bu tip konularda kulağı delik. Bunu geçmişten biliyoruz. Ancak bu yeteneklerini "darbe karşıtı" bir pozisyonda mevzilenerek kullandıkları "endemik"tir. Kişisel kariyerleri, sicilleri ve geçmişleri, bugün yanındaymış gibi göründükleri siyasal iktidarın temsil ettiği toplum kesimini zapturapt altına almakla geçmiştir.
NASA'dan bildiren Albay, enteresan bir biçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, MİT Müsteşarı Fidan ve diğer kişi ve kurumların bilmediği, Numan Kurtulmuş'un tabiriyle "raporlanmayan", BBDK'nın ruhunun bile duymadığı bir iddiayı saatli bomba gibi Kürtlerin kucağına bırakıp gidiyor.
Şöyle diyor kulağı delik Albay:
“Aldığım bilgiye göre, İngilizler 2.5 aydır Güneydoğu'daki bütün aşiretlerin ayağına gidiyor. Özellikle Hakkari, Van, Çatak, Silopi, Mardin bölgesinde etkin aşiretlere... Bunlarla pazarlıklar yapıyorlar. Toprak ağası olarak varlığını sürdüren bu aşiretlerin bankalara olan birikmiş trilyonlarca liralık borçlarını ödediler. Aşiretlerin bütün kredi borçları ödendi. İngiltere ödedi bunları. Konsolosun aşiretler içinde ne işi var?"
Bingo!
Albay, iddianın ötesinde, "bu bir bilgidir" diyor. Bilgi ile iddia arasındaki farkı anlatmaya gerek yok sanırım.
Eğer, bir bilgi paylaşıyorsanız, bu bilgiyi belgelerle ispat etmek durumundasınız.
Hele Türkiye'deki toplumsal fay hatları üzerinden mühendislik hesabı yapan algı operatörleri 7/24 mesai yapıyorken böyle bir bilgiyi Türkiye'ye servis etmek, magazin dergilerinin kuşe kağıt sayfalarında sörf yapmak, boy göstermek kadar "basit ve ucuz" olmamalı!
Bu bilgiyi size kim verdi by Albay?
"Adığım bilgiye göre" diye belirttiğiniz "kişi ve/ya kuruluşlar" kimler?
"İngilizler 2,5 aydır Güneydoğu'da bütün aşiretlerin ayağına gidiyor" diyerek, bütün aşiretleri töhmet altında bıraktınız. Üstelik bunu, Kürtlerin aylardır PKK'ye ve FETÖ'ye karşı onurlu bir direniş gösterdiği bir zamanda, toplumsal bütünlüğün zirvede olduğu bir dönemde yaptınız!
Madem bütün aşiretlerin ayağına gitmiş bu kahrolası İngilizler.
Madem bütün Türkiye 2,5 aydır ayakta uyuyorken siz bunları biliyorsunuz.
Madem trilyonlarca banka borçlarının tamamı hesaplarına yatırılarak kapatılmış, çaktırılmadan, hissetirilmeden!
O halde bu "bütün aşiretler" arasından sadece 3 aşiretin ismini kamuoyuyla paylaşır mısınız?
Madem bir bilgi attınız ortaya, kimdir bu aşiretler? Açıklayın! "Ben bilmem, ben, bana aktaran kişinin yalancısıyım" diyorsanız eğer, o halde "yalancısı olduğunuz kişi"nin ismini açıklayın!
Doğu Perinçek'in Genel Başkanlığını yaptığı Vatan Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı olan pek muhterem Albay Hasan Atilla Uğur, röportajın bir yerinde "ABD-İsrail-Kürt Koridoru" demişsiniz. Bu nasıl bir tarz-ı siyasettir? Bu nasıl bir siyasi üsluptur ki, bir terör örgütünün "Üst Akıl konsorsiyumu" ile gerçekleştirmek istediği "Amerika Koridoru" ya da "PKK koridoru"na "Kürt Koridoru" diyorsunuz?
Albay'ın röportajı, Kürtleri terörle, terör örgütleriyle eşitlemek, Kürt aşiretlerini ajanlıkla suçlamak, fişlemek, Ulusalcı ideolojinin iflah olmaz perspektifinin dışavurumu mudur?
Yoksa ülkeyi darbeye karşı koruma içgüdüsüyle verilmiş naif/soft bir röportaj mıdır?
Siz kıymetli okuyucularıma bırakıyorum.
Ancak ortada çok açık bir gerçek var!
FETÖ'den boşalan alanı, Ulusalcılar, NATOcular ve Kemalistler doldurmak istiyor. Bunun için "1 geceliğine darbesavar kamuflajı" kuşanıyorlar. İktidarsevici görünüyorlar, "azılı darbe karşıtıyız" diyorlar.
Bizim medya da bu zokayı yutuyor!
Aylardır PKK'nın sokaklara indiremediği, silahla tehdit etmesine rağmen "ikna" edemediği Kürtlerin İngizlerle anlaştı iddiasını kaynak sormadan, araştırmadan manşetlerine, sitelerine taşıyorlar.
Bir "tık" uğruna ne güneşler batıyor ya Rab!
Bir "reyting" uğruna ne satışlar yapılıyor ya Rab!
Magazin bülteni Sözcü bunu yapsa anlarız.
Yeminli Kürtfobik Aydınlık, bunu yapsa anlarız.
Ama hergün evimize giren, babamızın, teyzemizin, dayımızın, dostlarımızın vs evlerine girecek kadar bize "yakın" olan bir gazetenin bunu yapmasını anlayamayız!
Sosyal medya bu tutarsızlığa işaret edince çekirge gibi zıplıyorlar.
"Erdoğan, Yıldırım, Fidan ve diğer yetkililerin bilmediğini bol pırpırlı Albay nerden biliyor, bunu açıklasın?" diyorsun.
"Bu bahsettiğin kişiler 15 Temmuz'u da bilmemişti" diyorlar.
İyi de mübarek, onlar 15 Temmuz'u bilmiyor diye herşeye kayıtsız şartsız inanalım mı? Devlete sızma amacı olan herkese sütunumuzu, manşetmizi, gazetemizi, televizyonumuzu açalım mı?
Madem bu düşünceyle hareket ediyorsunuz!
O zaman "CHP'nin Genel Başkan Yardımcılarından biri de çıkıp: "3,5 aydır, Ruslar Karadenizli öğrencilere Karadeniz Ormanlarını yakmaları için düzenli olarak okul harçlığı veriyor, Türkiye'yi iç savaşa hazırlamak için Karadeniz'de alt yapı hazırlıyor, para veriyor, elmalı şeker dağıtıyor" dese... Tek soru, kaynak sormadan, iddianının geçerlilik payını araştırmadan bunu da manşet yapacak mısınız? Karadenizli kardeşlerimizi töhmet altında bırakacak mısınız? Ya da bu iddia için de "Cumhurbaşkanı, Başbakan, MİT vs. 15 Temmuz'u bilememişti" gerekçesini öne sürecek misiniz?
"Albay, bu iddiaları ispatlasın. Kürtlerle ilgili ortaya atılan bu iddialar, 15 Temmuz'da FETÖcülerle omuz omuza çarpışan, bir ve bütün olan, meydanları günlerce doldurup darbecilerle mücadele eden Kürtlerin duruşuna ve 15 Temmuz'un kuşatıcı ruhuna gölge düşürür" diyorsun.
"İslamcı Kürtler 2. darbe girişimini perdeliyor" diye ciyaklıyorlar!
İyi de mübarek! İslamcı Kürtler geri zekalı mı darbe girişimini perdelesin?
Türk-İslam senteziyle yetiştiğin için yaftalamak zorunda hissettiğin ve her olayda öfke kustuğun o İslamcı Kürtlerin "bundan sonra da darbe girişimi ihtimali var, uyanık olalım" diye diye dilinde tüy bitti! Kör müsün de görmüyorsun? Sağır mısın da duymuyorsun?
Hadi diyelim körsün görmüyorsun, sağırsın duymuyorsun. İyi de be adam! Açıp baksana iftira attığın kişilerin yazılarına, paylaşımlarına? Darbe tehlikesi için 15 Temmuz'dan sonra neler yazmış, neler paylaşmış? Ama işine gelmiyor! Faşistsin çünkü. Türkçü-İslamcısın!
Hem acaba sen Türk Milliyetçisi ya da Türk ırkçısı olduğun için Müslüman Kürtlere sırf Kürt oldukları için saldırarak kendi ırkçılığını, Kürtfobikliğini perdeliyor olmayasın?
Yahu!!!
Bu darbe girişimini önleme röportajı değil ki! Neden anlamıyorsun. Alan kapma röportajı!
Geçmişte de aynı hata yapılmadı mı? TSK'daki cuntacılarla mücadele ediliyor diye Ergenekon sürecini yöneten FETÖcüler desteklenmedi mi?
Ne oldu sonra?
Cuntacılar tasfiye edildi.
Sonra?
Burdan boşalan yerlere FETÖcüler geçti.
Sonra?
Darbecilerle mücadele ettiğini söyleyenler, darbe karşıtlığı postuna bürünen o FETÖcüler, gelip sana darbe yapmaya kalkıştı.
Şimdi yapmaya çalıştığının, bu vakadan ne farkı var?
Bugün yine aynı yanlışı yapmıyor musun?
Darbeci FETÖcüler tasfiye edilsin diye Kemalist/Ulusalcılara vagon olmuyor musun? Kuyruklarına takılmıyor musun? Bu tayfanın önünün açılmasına bilerek/bilmeyerek aracı olmuyor musun?
Sonra ne olacak?
Söyleyeyim...
Bugün darbeleri/darbecileri püskürtsün diye destek verdiğin Ulusalcı, yarın FETÖ'nün tasfiyesiyle devlette boşalan yerlere sızacak ve gelip yine sana darbe yapacak!
Bunu görmek bu kadar mı zor? Müslümanlar bir delikten iki kere ısırılır mı? Hatada ısrar eder mi?
Evet darbe tehlikesi var.
Evet bundan sonra darbe teşebbüsleri olacak.
Evet Kraliçe ve piyonları boş durmayacak.
Evet teyakkuz halinde olalım. Tehlikeyi hiçbir zaman göz ardı etmeyelim.
Ama... be kardeşim!
Ulusalcı/Kemalistlerin darbe yapma tehlikesi de var! Bunu neden es geçiyorsun? Bunu neden gözardı ediyorsun?
Neden?
Tarihte hiç görülmediği kadar PKK'ya karşı aslanlar gibi dik duran, kayyım atanmasına rağmen sokağa inip HDP'yi PKK'yı desteklemeyen, günlerce meydanlarda elinde bayrakla demokrasi nöbeti tutan, meşru iktidarın, sivil siyasetin ve demokrasinin yanında duran Kürtleri, bölgenin siyasi iklimini ve değişen sosyolojisini neden görmüyorsun? Neden doğru okumuyorsun? Neden doğru yönetmiyorsun?
Söyler misin, neden?
(Milat)