Kudüs Bizi Çağırıyor
Gitmediğin yer senin değildir.
Görmediysen bilmiyorsun demektir.
Bize ne söylendiyse, ne öğretildiyse Filistin konusunda, Kudüs hakkında... Unutun! Hepsi yanlış, hepsi yalan...
Kandırmışlar bizi.
Filistin Devleti diyorlar ya, Bakanlar Kurulu’ndan, Devlet Başkanı’ndan söz ediyorlar. Sanırsınız ki iki kesimli toplum var.
Öyle değil.
Filistin yok orada. İşgal var. Filistin işgal altında...
Camide namaz kılmak, izne tabi... 23 yaşındaki İsrail polisinin keyfine kalmış ibadet.
Ey inanç özgürlüğü diyenler nerdesiniz?
Müslümanlar üç bölgeye mahkum.
Ramallah, El Halil gibi sadece Müslümanların yaşadığı alanlar... Şehirlere giriş çıkış İsrail’in kontrolünde. Mesela bizi El Halil’e almadı İsrail polisi. Dolaşıp diğer kapıdan girdik.
Burada yaşayanlar başka şehre İsrail polisi izin verirse gidebiliyor. Filistinlinin “Bayrak” taşıma izni bile yok.
İkinci bölgede Müslüman ve Yahudi mahalleleri yan yana. Herkes kendi bölgesinde yaşıyor.
Bir de Yahudilerin arasında yaşayan Filistinliler var. Sayıları 1 milyon 800 bin. Filistin bölgesinde yaşayan Yahudiler ise 500 bin.
Filistin toprağı 27 bin km kare. 21 bin km karesi İsrail’in kontrolünde. 6 bin km karesi Filistin kabul ediliyor.
1948’de BM İsrail devletini tanıdığında İsrail’in toprağı üçte bir bile değildi.
Mesela Kudüs; Doğu, Batı diye ikiye ayrılmıştı. 1967 savaşında İsrail başkent ilan etti.
İsrail Parlamentosu Kudüs’te çalışıyor. ABD 1992’de büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı. Diğer ülkeler Tel Aviv’de.
İsrail Filistin toprağını “Yerleşim bölgesi” deyip işgal ediyor. İnsanlara maaş ödeyerek buralara yerleştiriyor. 137 işgal bölgesi var.
İsrail, duvar örüyor... 21 bin km kare bir alanda yani Konya’dan küçük, Sivas büyüklüğünde bir yerde İsrail 780 km uzunluğunda duvar örmüş, 430 tane polis noktası kurmuş.
Sivas vilayetini düşünün, bunun içinde İstanbul’dan Kayseri’ye kadar uzanan duvar örülmüş, yetmemiş 430 kontrol noktası koymuşlar.
Bundan büyük işgal, bundan büyük zulüm var mı?
Filistin sorunu öyle mi?
Sorun olan İsrail, davası olan Filistin.
İsrail’in hedefi Mescid-i Aksa. Burayı bitirmek istiyor.
Mescid-i Aksa 144 bin metrekarelik bir alan. Müslümanlar için her yeri kutsal.
İsrail Mescid-i Aksa’nın kapılarına polis koymuş. İbadete giden Müslümanları kontrol ediyor. İsterse izin vermiyor.
Mescid-i Aksa’yı yıkmak için, arkeolojik kazı adı altında çok sayıda tünel kazıyor. Bahçedeki ağaçları kurutuyor.
Geziciler nerdesiniz?
Bu zulme, bu faşist anlayışa, dünyanın görmezden gelişine, Müslümanların suskun tavrına karşı Filistin tek başına direnmiş. Davayı bugüne taşımış.
Şimdi Kudüs bizi çağırıyor. “Sadece bu Mescid’te namaz kılın yeter” diyor.
Sabah namazı nedir, Cuma ne anlama gelir... bilmek, cem etmek için... Kudüs’e gidin.
Mescid-i Aksa’da namaz kılın.
Kudüs namazın şehridir.
Geçen yıl İsrail’e 6 milyon turist gitmiş. Bunun 100 bini Müslüman ülkelerden.
Türkiye’den mi?
Sadece 17 bin.
Oysa... Filistin Türkleri bekliyor.
1917’de terk edip gittiğimiz Kudüs... bizi çağırıyor.
Moral için... cem için... namaz için... omuzlayıp bugüne getirdiği dava için...
(Kanal A Haber)