ABD’nin Suriye Konusundaki Çifte Standardı
ABD Dışişleri Sözcüsü Patel'in 'Arapların Esad'la normalleşmesi sonrası Suriyeli Kürtlerin Şam'la uzlaşmasına yeşil ışık yakıp yakmadıkları' sorusuna yanıtı, Washington'ın pozisyonundaki çelişki ve çifte standardı ortaya koydu.
Çin'in arabuluculuğunda İran-Suudi Arabistan normalleşmesinin bölgedeki tüm ihtilafları olumlu etkilemesi ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın vekalet savaşından hem askeri hem siyasi zaferle çıktığının nişanesi olarak Arap Birliği'ne geri dönmesine 'gafil avlandığını' itiraf eden Biden yönetimi, Suriye'de bundan sonra neler olacağına dair soruların hedefinde.
Sputnik’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de Ankara'nın zeytin dalı uzattığı Esad'ın Körfez'in başını çektiği Arap ülkeleriyle normalleşmesinin ardından Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) akıbetiyle ilgili sorulara muhatap oldu. Ankara'nın PKK'nin uzantısı, dolayısıyla 'terör örgütü' kabul ettiği YPG'nin başını çektiği SDG, Washington tarafından ABD askerlerinin eşliğinde, askeri üslerle donatılıp silah yağdırılarak, finansman kanalize edilip toprak tahkim etmesi sağlanarak destekleniyor.
7 Haziran'daki günlük basın toplantısında, Patel'e, "Suriye lideri Beşar Esad bölgesel arenaya dönüyor ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme yolunda ilerliyor" hatırlatmasını yapan bir gazeteci, şu soruyu yöneltti:
"ABD, Suriye'deki ABD destekli Kürt yönetiminin Şam'la resmi ilişkiler kurması ve yarı özerk bölgenin geleceğini Beşar Esad rejimiyle güvence altına alması fikrini destekliyor mu? Kürtlere Şam'a geri dönmeleri için yeşil ışık yaktınız mı?"
Suriye'yle ilgili BM kararları uyarınca Washington'ın resmi pozisyonunu tekrarlayan ABD Dışişleri Sözcüsü Patel, "Kuzeydoğu Suriye'de ayrı bir devlet kurulmasını desteklemiyoruz" iddiasında bulunarak şöyle devam etti:
"Suriye'de ve daha geniş bölgede kalıcı istikrar, ancak Suriye halkının iradesini temsil ettiğine inandığımız bir süreçte gerçekleşebilir. Bunun ana hatları BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla çizilmiştir. ABD Dışişleri Bakanı ve bu binada bulunan diğerleri, konumumuzu oldukça net şekilde ortaya koydu: 2254 sayılı kararla tutarlı hakiki ilerleme olmadan Esad rejimiyle normalleşmeyi desteklemiyoruz."
BM Güvenlik Konseyi’nin 18 Aralık 2015'te kabul ettiği 2254 sayılı karar, “Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar verir” ilkesi ışığında 'siyasi geçişin Suriyelilerin önderliğinde olması, güvenilir, kapsayıcı ve mezhepsel olmayan yönetim oluşturulması ve BM gözetimi altında özgür ve adil seçimler yapılmasını' öngörüyor. Yani hiçbir yerinde 'Esad'ın devrilmesinden, Esad'ın dışlanmasından ya da Esad'la ilişki kurulmamasından' söz etmiyor.
Arap Birliği'nin Esad'ı yeniden kucaklaması sonrası, Patel'in 'Şam'la normalleşen ülkelere yaptırım' tehdidini dile getirmemesi de dikkat çekti. Sürecin başında ABD Dışişleri'nin konuyla ilgili her açıklamasında Esad yönetimiyle ilişkili ülke ve şirketleri de kapsayan 2020 Sezar yaptırımlarının sopası gösteriliyordu.(Ajanslar)