İsrail Gazetesinde Azerbaycan'a Övgüler!
Mordechai Kedar tarafından israelhayom.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “DOSTUNU TANI” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik.
İsrail bir savaşın ortasında. Lübnan'dan her gün üzerimize roketler yağıyor. 7 Ekim'de İsrailli sivilleri Yahudi oldukları gerekçesiyle katleden, sakat bırakan, tecavüz eden ve yakan acımasız teröristlere karşı kendimizi savunmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte, dünyadaki pek çok insan durumumuzu anlamıyor.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in Gazze'deki savaşa tepkisini "aşırı" olarak nitelendirdi. Kısa süre önce Kuzey İrlanda Başbakanı seçilen Michelle O'Neil, "Hamas eninde sonunda barış için gelecekteki bir ortak olarak görülecek" dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail'in terörle mücadele hedefinin "Gazze'yi dümdüz etmesi gerektiği" anlamına gelmediğini söyledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nde mülteci ve göçmen hakları araştırmacısı olan Nardia Harman kısa süre önce şunları söyledi: "Refah'ta yerinden edilmiş bir milyondan fazla Filistinliyi gidecek güvenli bir yer olmadan tekrar tahliye etmeye zorlamak hukuka aykırı olur ve feci sonuçlar doğurur. Gazze'de gidecek güvenli bir yer yok. Uluslararası toplum, daha fazla vahşeti önlemek için harekete geçmelidir."
BBC'nin baş haberi, "Gazzeliler, gıda azaldıkça hayvan yemi ve pirinçle hayatta kalıyor" başlıklı bir makale. CNN'de en çok okunan haberlerden biri, "İsrail'in ateşi altında kaldıktan sonra ölü akrabalarıyla birlikte arabada mahsur kalan kız ölü bulundu." Le Monde'un baş makalesi de şöyle diyor: "Benjamin Netanyahu, sivillerin tahliyesini ve Hamas'ın Refah'ta yok edilmesini talep ediyor. BM'ye göre, şu anda bu bölgede 1,3 milyondan fazla Filistinli bulunabilir."
Gerçekten de dünya çapında İsrail bir halkla ilişkiler kriziyle karşı karşıya. Son günlerde, İsrail karşıtı protestolar 54 Fas kentini kasıp kavurdu. Fas, İbrahim Anlaşmalarına katılan bir Arap ülkesidir. Orada İsrail karşıtı protestolar patlak verdiyse, İsrail'le barış içinde olmayan diğer Müslüman ülkelerde İsrail için durum on kat daha kötüdür.
Aynı dönemde, İngiltere'deki öğrenciler, kurumların İsrail'e silah ve savunma desteği sağlayan BAE Systems gibi şirketlere verdikleri desteği geri çekmelerini talep eden yürüyüşler ve protestolar düzenlediler. Yaklaşık bir hafta önce, İsrail karşıtı protestocular Columbia Üniversitesi yakınlarında toplandı ve NYPD ile çatıştı.
Aynı dönemde, binlerce insan Londra'da İsrail'e karşı yürüdü. Bu, İsrail'in şu anda uluslararası toplumda karşı karşıya olduğu düşmanlığın sadece küçük bir örneğidir. Biz konuşurken, Amerikan Yahudi cemaatinin üyeleri, şiddet yanlısı İsrail karşıtı protestoculardan kaçınmak için kasıtlı olarak belirli alanlardan uzak duruyor.
İsrail'in uluslararası arenada bu kadar çok zorlukla karşı karşıya olduğu böyle bir zamanda, Yahudi devleti, sıfır antisemitizme sahip olan ve İsrail'in yanında duran, Hamas'a karşı savaşırken Yahudi devletine petrol arzının % 40'ını sağlayan Azerbaycan gibi bir ülkeyi gerçekten takdir etmelidir. Bazıları İsrail ile Azerbaycan arasındaki zengin ilişkiyi "silah karşılığı petrol" anlaşmasından başka bir şey olmadığını varsaysa da iki ülke arasındaki stratejik ilişkinin bundan çok daha fazlası olduğuna inanıyorum.
Azerbaycan-Yahudi ilişkileri, Babil Sürgünü'nden kaçan Yahudilerin Kafkas ülkesine yerleştiği 2 bin 700 yıl öncesine dayanıyor. Yahudilerin baskı gördüğü diğer ülkelerden farklı olarak, Nadir Şah ve Sovyet rejiminin zulümleri dışında, Azerbaycan'da Yahudi halkı, ülke çoğunlukla Şii Müslüman olmasına rağmen herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadı. Aksine, Yahudi cemaati, yakın zamanda beşinci dönemini kazanan İlham Aliyev hükümeti tarafından büyük değer görüyor.
Kafkasya'dan Tüm İsrail Dağ Yahudileri Derneği Başkanı, Dağ Yahudileri Parlamento Lobisi Genel Müdürü ve Kafkasya'dan Yahudilerin Sorunları Hakkında Dışişleri Bakanı Danışmanı Pavel Elizarov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e seçim zaferi ile ilgili bir tebrik mektubu gönderdi. Bunu yaptı, çünkü Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve babası merhum Haydar Aliyev, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Azerbaycan'daki Yahudi yaşamının yeniden inşasında, sinagogların yeniden inşasında, Yahudi okullarının işletilmesinde ve diğer faaliyetlerde önemli bir rol oynadılar.
Pek çok Amerikalı Yahudi, Başkan Biden'ın bir gün Aliyev'in Azerbaycan'daki Yahudi cemaati için yaptığı gibi Yahudi cemaatini ABD vergi mükelleflerinin parasıyla finanse edeceğini hayal edebilirdi. 7 Ekim katliamı gerçekleştiğinde, Azerbaycan hükümeti bunu resmen kınadı ve o zamandan beri İsrail'in yanında yer aldı.
İsrail karşıtı protestocular New York ve Londra sokaklarında yürürken, onları Bakü'de göremezsiniz. Evet, Azeriler bu çatışmada sivillerin çektiği acılardan büyük üzüntü duyuyorlar, ancak İsrail'e karşı önyargılı bir tutum sergilemiyorlar. Onları dünyadaki diğer hükümetlerden farklı kılan da budur. Bu nedenle İsrail'in bu dostluğa sahip çıkması gerekiyor.
Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi bazı Avrupa ülkelerinin de, AB'deki İsrail karşıtı kararlara karşı genellikle İsrail'in yanında yer aldığını da belirtmek isterim.