Hindistan'dan deniz aşırı adaları için stratejik adım
Andaman ve Nicobar Adaları, Sri Lanka’nın yaklaşık 1.300 kilometre doğusunda, Güneydoğu Asya’ya (Endonezya, Malezya, Tayland) çok daha yakın bir konumda yer alıyor. Dünyanın en işlek deniz yollarından biri üzerinde yer alıyor.
Hindistan Cumhurbaşkanı Droupadi Murmu’nun büyük ölçüde bozulmamış Andaman ve Nicobar Adaları’na yaptığı ziyaret, ekonomik kalkınma ve çevrenin korunması gibi hedeflerin birlikte nasıl yönetileceği konusundaki tartışmaları yoğunlaştırdı.
Adalar Sri Lanka’nın yaklaşık 1.300 kilometre doğusunda, Güneydoğu Asya’ya çok daha yakın bir konumda yer alıyor. Hindistan hükümeti, adaların bir kısmını uluslararası bir havaalanı, bir gemi terminali, turizm tesisleri, bir enerji santrali ve bir sanayi parkı ile tamamlanan ve Güney Asya’nın ‘Hong Kong’u olarak adlandırılan bir yere dönüştürmek için 9 milyar dolarlık bir mega proje planlıyor. Yeni Delhi, bunun bölgenin bir nakliye merkezi ve seyahat destinasyonu olarak potansiyelini ortaya çıkarmaya yardımcı olacağını söylerken, çevreciler sınırsız inşaatın yerel ekolojiyi ve yerli kabileleri tehdit edeceği konusunda uyarıyor.
Cumhurbaşkanı Droupadi Murmu geçen hafta beş günlük bir ada ziyaretiyle sürece dahil oldu. Adaların başkenti Port Blair’de düzenlenen bir etkinlikte “kalkınma çalışmaları ile çevrenin korunması arasında denge kurulması” gerektiğini vurguladı. Ayrıca son on yılda adalarda turizmi canlandırmaya yönelik kalkınma projelerinin gençler için iş fırsatlarının kapsamını genişlettiğini savundu.
Ekonomik kalkınma, çevresel tehdit ve yerliler…
Nikkei Asia’nın haberine göre, bu megaproje, yaklaşık 1.800 kilometrekarelik adaların daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemeyecek. Hindistan’ın bağımsızlığının 100. yıldönümüne kadar olan dönemde denizciliğin gelişimini teşvik etmeye yönelik stratejik bir plan olan Amrit Kaal Vision 2047 kapsamında kilit bir proje olarak öngörülen limanın merkezde yer alması planlanıyor. Hükümet yetkilileri, terminalin 20 metrenin üzerinde doğal su derinliğine sahip olacağını ve en büyük konteyner gemileri için uygun olacağını, bunun da bölgedeki ekonomik büyümeyi hızlandıracağını söylüyor.
Bazıları bu girişimin bir güvenlik bileşeni de olabileceğine dikkat çekiyor. Andaman ve Nicobar Adaları dünyanın en işlek deniz yollarından biri üzerinde yer alıyor. Hindistan ise Çin’in Hint Okyanusu’ndaki artan varlığından, Sri Lanka’daki liman çıkarlarından ve bir araştırma gemisinin geçen hafta giderek Pekin dostu olan Maldivler’e yaptığı ziyaretten endişe duyuyor.
Adını vermek istemeyen Delhi merkezli bir jeopolitik uzmanı, Nikkei’ye verdiği demeçte, Çin’in bölgedeki hamlelerinin Hindistan’ın planlarını hızlandırmasında bir etken olabileceği yorumunu yaptı.
Ancak Hindistan’daki ve dünyanın dört bir yanındaki aktivistler, dünyanın en izole toplulukları arasında yer alan Nicobarese ve Shompen kabilelerinin yanı sıra çevreye yönelik riskler konusunda da şiddetle uyarıyor. Eleştirmenler hükümetin, yerli halkın “gerekirse” yerlerinin değiştirilebileceği dışında kabilelere ne olabileceği konusuna açıklık getirmediğini söylüyor.
Yaklaşık 100 eski devlet memurundan oluşan bir lobi olan Anayasal Davranış Grubu, Murmu’ya ziyareti öncesinde bir mektup yazarak hükümetin bu girişimini protesto etti.
Büyük ölçüde törensel bir role sahip olan ancak Hindistan’ın ilk kabile devlet başkanı olan Murmu’ya yazdıkları açık mektupta, adalardaki kabilelerin halihazırda “neredeyse yok olmanın eşiğinde” olduklarını söyleyerek ‘kalkınma projesine’ yer açmak için mevcut topraklarından dikkatsizce çıkarılmamaları gerektiği uyarısında bulundular.
Bu ay Murmu’ya gönderilen bir başka mektupta, bir grup uluslararası soykırım akademisyeni “Hindistan’ın Büyük Nikobar Adası’nın yerli halkı Shompen’in, adalarını ‘Hindistan’ın Hong Kong’u’ haline getirme planının hayata geçirilmesi halinde soykırımla karşı karşıya kalacağından büyük endişe duyduklarını” ifade ettiler. Shompenlerin sayısının birkaç yüz olduğu düşünülürken, Büyük Nikobar’da 8,000 kişi yaşıyor.
Akademisyenler, “Hindistan hükümetinin uluslararası bir konteyner aktarma terminali, ilgili liman ve liman tesisleri, havaalanı, enerji santrali, savunma üssü, sanayi bölgeleri ve büyük kentsel gelişim yaratma önerisi, sınırlı bir biçimde bile olsa, devam ederse, bunun Shompen için bir ölüm cezası olacağına inanıyoruz” diye yazdılar.
Hükümet yetkilileri sözlü güvenceler veriyor
Uzmanlar ayrıca nadir flora ve faunayı destekleyen ve tatlı suyu koruyan yaprak dökmeyen yağmur ormanlarının da yok olacağından korkuyor. Çevre aktivistleri, planın etkilerinin gerektiği gibi incelenmediğini söylüyor. Hükümet yetkilileri ise planı, korkuların asılsız olduğuna dair sözlü ‘güvenceler’ vererek savunuyor.
Hindistan’ın kabile işleri bakanı Arjun Munda, projenin “yerin ve halkının kutsallığını korumak için en üst düzeyde önlemler alınarak” ve “zengin biyolojik çeşitliliğini bozmadan” yürütüleceğini söyledi.
Birliğin limanlardan, gemicilikten ve su yollarından sorumlu bakanı Sarbananda Sonowal ise projenin devam etmesinin önemini vurguladı: “Proje, Hindistan’ın kendi kendine yeten bir ulus haline gelmesinde önemli bir dönüm noktası olacak ve ülkenin ekonomik kalkınmasını destekleyecektir.” (Nikkei Asia/harici)