Şehit Reisi, devlet ve yetkililer için yönetim modelidir
Devrim Lideri Ayetullah Hamanei, Cumhurbaşkanı Vekili Muhammed Muhbiri ile beraberindeki bakanlar kurulu üyelerini kabul ettiği görüşmede, İran’ın şehit Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi‘nin devlet ve yetkililer için “yönetim modeli” olduğunu belirtti.
İslam Devrimi’nin lideri, on üçüncü İran hükümetinin üyeleriyle yaptığı görüşmede, halk kitlelerinin (elitler ve ayrıcalıklılar değil) sorunlarını çözmek için aralıksız çaba göstermeyi, iç yeteneklere derin inancı, dini ve devrimci tutumlarını açıkça ifade etmeyi, bıkmadan usanmadan çalışmayı, umutsuzluğa kapılmamayı, dış politikada etkileşim ve onur duygusunu gözetmeyi, büyük projelere önem vermeyi, alçakgönüllülüğü, sabrı, maneviyatı ve zikri ve duayı şehit Reisi’nin öne çıkan kişisel ve mesleki özelliklerinin arasından saydı.
İslam Devrimi’nin lideri, on üçüncü hükümet üyelerinin Devrim’in lideriyle son görüşmesi olan bu görüşmede, bu hükümeti “çalışma, umut ve hareket hükümeti” olarak nitelendirdi ve şunları söyledi:
Şehit Reisi gerçekten umutluydu ve geleceğe haklı olarak iyimser bakıyordu ve belirlenen hedeflere ulaşmak için kararlıydı.
Pars Today’in haberine göre, Devrim Lideri Ayetullah Hamanei, Şehit Reisi’nin öne çıkan özelliklerini açıklarken, halkçılığı onu çok önemli bir özellik ve tüm yetkililer için gerçek bir model haline getirdiğini söyledi ve şunları ekledi:
Sevgili Reisi halka saygı duyuyordu ve halkın arasına girerek gerçekleri ve ihtiyaçları hissediyordu ve halk kitlelerinin sorunlarını çözmeyi ve ihtiyaçlarını karşılamayı programlarının ve eylemlerinin merkezine yerleştiriyordu.
İslam Devrimi’nin lideri, “halkla birlikte olma” özelliğini İslam’ın yetkililerden ve yöneticilerden talep ettiğini ve Hz. Ali’nin (a.s.), Maliki Eşter’e hitaben buyurduğunu aktararak şunları ekledi:
Hz. Ali’nin (a.s.), Malik’e hitaben, gözünde en sevilen işin halk kitlelerinin rızasını ve hoşnutluğunu kazandıracak iş olması gerektiğini vurgular; çünkü halk kitleleri her alanda, düşmanla mücadele ve birlik sağlama gibi konularda senin yoldaşındır, beklentileri yüksek olan ve sadece kendi çıkarları için çalışan ve bu nedenle toplumda onlarla birlik sağlanamayan elitler ve ayrıcalıklılar değil.
Ayetullah Hamanei, aynı gerçekleri ve özellikleri halk kitlelerinde Kutsal Savunma’da ve diğer alanlarda gördüğümüzü ve şehit Reisi’nin de Hz. Ali’nin (a.s.) bu çizgisini takip ettiğini ve bunun da herkes için örnek olması gerektiğini vurguladı.
Devrim Lederi İç yeteneklere derin inancı Reisi’nin diğer önemli özelliklerinden biri olarak nitelendirdi ve şunları söyledi:
Farklı dönemlerde yöneticilerle bu konuda konuştuk, kimse karşı çıkmadı; ama insan Reisi’nin ülkenin sorunlarını çözmek için iç kapasiteye ve yeteneğe tam olarak inandığını anlıyor.
Dini ve devrimci tutumlarını açıkça ifade etmesi ve “çift anlamlı sözler söylemekten veya başkalarının hoşuna gitmekten kaçınması” şehit cumhurbaşkanının bir diğer özelliğiydi ki Devrim’in lideri buna da değindi.
İmam Hamenei şunları söyledi:
Reisi açıkça söylediği şeye fiiliyatta da bağlıydı; örneğin ilk röportajında kendisine şu ülkeyle ilişki kuracak mısınız diye sordular, “Hayır” diye cevap verdi ve sonuna kadar bu açık ve net çizgiye bağlı kaldı.
Saygı ve onur duygusunu aynı anda gözetmesi de Reisi’nin öne çıkan özelliklerinden biriydi ki Devrim’in lideri bunu da açıkladı.
Ayetullah Hamanei beyanatının devamında şöyle dedi:
Reisi, iletişim ilkesine inanıyordu ve diyalog yanlısıydı, ancak onurlu bir tutumla, o kadar sert ve caydırıcı değildi ki iletişim kesilsin veya boş yere kendini küçümseyip taviz versin.
İslam Devrimi’nin lideri, şehit cumhurbaşkanının saygın bir tutumla tüm mümkün olan ülkelerle ve öncelikli olarak komşularıyla olan etkileşiminin, şehadetinden sonra dünyanın önde gelen liderlerinden bazılarının taziye mesajlarında Reisi’den sıradan bir politikacı değil, önde gelen bir şahsiyet olarak bahsetmelerine neden olduğunu ekledi.
Deniz suyunun susuz şehirlere taşınması ve “sabır ve hoşgörü” şehit Reisi’nin liderlik bakış açısından iki pratik özelliğiydi.
Devrim’in lideri tarafından övgüyle karşılanan şehit Reisi’nin son önemli özelliği, İran’ın on üçüncü hükümetinin cumhurbaşkanının “maneviyat, zikir, dua ve tevessül” özellikleriydi.
Ayetullah Hamanei, bu bölümdeki sözlerini özetlerken şunları söyledi:
Bu özellikler, bir modeli açıklamak ve tarihte yer almak için dile getirildi, böylece yürütmenin başkanının bir dizi zihinsel, kalbi ve pratik erdeme sahip olabileceğini ve bunları yönetim ve kişisel performansında takip edebileceğini göstermek için.
Devrim’in lideri, sözlerinin sonunda halka ve devlet yetkililerinin, İçişleri Bakanlığı’nın, ulusal medyanın ve kolluk kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin seçimleri iyi ve sorunsuz bir şekilde düzenlemek için gösterdikleri emeğe ve çabaya bir kez daha samimi bir şekilde teşekkür etti ve şunları söyledi:
Dünyadaki bazı ülkelerde seçimler kavga ve yaka tutmakla eşlik ediyor; ülkemizde ise seçimler en iyi şekilde yapıldı.(Khamenei.ir)