Körfez monarşileri neden Gazze'ye asker göndermek istiyor
Dokuz ayı aşkın bir süredir İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım harekatına karşı eylemde bulunmayan Körfez monarşileri, son zamanlarda fikir değiştirdi.
Körfez monarşileri, 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonundan sonra Siyonist rejim Gazze'ye karşı başlattığı soykırım harekatına karışmaktan kaçındı.
Şimdi ise bazı Körfez ülkeleri savaşın ardından Gazze'de ABD destekli bir barış gücüne katılmayı düşünüyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bir ay içinde ikinci kez Gazze'de çok uluslu bir güç oluşturulması çağrısında bulunarak daha önceki tutumundan önemli bir değişiklik yaptı.
Bahreyn'in de katılması ve Körfez subaylarının Ramallah yönetiminin güvenlik güçleriyle birlikte çalışması bekleniyor.
Middle East Eye'de yer alan makaleye göre Körfez rejimlerinin Gazze'de konuşlanması, daha önce diğer bölgesel çatışmalara ve ekonomik büyümeye odaklanan bu devletler açısından büyük bir değişim anlamına gelecek.
Başta BAE ve Bahreyn olmak üzere Körfez ülkeleri, barışı gücü taahhüdünde bulunarak Washington'da diplomatik koz elde ediyor ve ABD'nin ortakları olarak önemlerini artırıyor.
Makalede, bu hamlenin doğrudan askeri müdahale olmaksızın İsrail'i ateşkese zorlama stratejisi olduğu değerlendirmesi yapıldı.
Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri de, Çin ile olan bağları nedeniyle BAE'ye F-35 satışının durdurulması gibi geçmişteki gerilimlere rağmen, ABD'den askeri ve iktisadi anlaşmalar elde etmek için bu durumdan istifade ediyor.
BAE'nin barış gücü çağrısı; ateşkes, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukanın hafifletilmesi ve 'reforme edilmiş' Filistin Yönetimi'nden birliklerin konuşlandırılması gibi koşullar içeriyor ve daha geniş hedeflerini yansıtıyor.
BAE, Muhammed Dahlan'a sadık liderleri destekleyerek Gazze'nin yönetiminde söz sahibi olmayı hedefliyor.
Makaleye göre Suudi Arabistan, 'iki devletli bir çözüme' odaklanmaya devam ederken Katar, BAE ve Bahreyn'in İsrail'le ilişkilerini normalleştirmesiyle tezat oluşturacak şekilde Filistin lehine tutum almaya devam ediyor.
Geçmişteki gerilimlere rağmen Körfez ülkeleri, artık 'ekonomik çeşitliliğe' daha fazla odaklanmış durumda.
Uzmanlar, Körfez ülkelerinin Hamas'ı, direnci ve etkisi göz önüne alındığında Gazze'nin geleceğinin bir parçası olarak kabul edebileceğini öne sürüyor.
Makalede, "Hamas, el-Fetih ile Çin'in arabuluculuğunda bir birlik hükümeti kurmayı kabul etti ve Gazze'de bir Arap barış gücüne izin vermenin faydalarını görebilir," ifadelerine yer verildi.
BAE ve Bahreyn'in, Hizbullah'a benzer şekilde Gazze'de Filistin direnişini silahsızlandırmak gibi bir planları yok.(YDH)