Anti-Emperyalist Cephe'den Hizbullah'a selam
Anti-Emperyalist Cephe, Hizbullah'a gönderdiği selamda ''Tarihin doğru tarafında olmanın bir bedeli var'' diyerek Lübnanlıların ve Direniş Ekseni ülkelerinin tüm dünyaya örnek olması gerektiğini vurguladı.
Emperyalist saldırganlığa karşı tüm dünyada güçlerini birleştirmeyi hedefleyen Anti-Emperyalist Cephe bir bildiri yayınladı.
Yayınlanan bildiri 17-18 Eylül Katliamları'na odaklanırken ''Buradan bir kez daha Lübnan halkına ve Hizbullah'a başsağlığı diliyoruz. Direnenler mutlaka kazanacaktır. Filistin mutlaka kazanacaktır. Nehirden denize kadar özgür olacak!'' çağrısı yinelendi.
Anti-Emperyalist Cephe, ''Filistin'e yönelik soykırım niteliğindeki saldırılarda on binlerce kişiyi katleden İsrail, gözünü Filistin direnişinin destekçilerine dikmiş durumda'' dedi.
İsrail'i işaret ederek ''Bu soykırım makinesi katliamlarını durdurmuyor ve hiçbir insani değer tanımıyor.'' diyen bildiride, katliamların Lübnan ve Suriye'de de sürdüğünün altı çizildi.
''Onurlu halkların direnişi sürdürdüğünü'' belirten Anti-Emperyalist Cephe'ye göre, Hizbullah öncülüğünde savaşın ilk gününden beri Lübnan cephesi Yemen halkı gibi bu soykırıma kayıtsız kalmadı.
Tarihin doğru tarafında olmanın bir bedeli var
Sio-emperyalist katliamlara karşı Lübnan, Yemen ve Direniş Ekseni'ndeki tüm ülkelerin halklarının bedel ödediklerini açıklığa kavuşturan Anti-Emperyalist Cephe, Direniş Ekseni'nin ''Sadece yas tutmadığını, aynı zamanda kan ve can pahasına bu direnişe omuz verdiklerini, bu onurlu duruşun tüm dünyaya örnek olması gerektiğini'' vurguladı.
Açıklamada şu ifadeler de ayrıca yer aldı:
''Tarih boyunca Lübnan halkı ve Hizbullah, İsrail Siyonizm'inin karşısında ve Filistin'in yanında yer almıştır. Bu nedenle de her zaman İsrail'in hedefi olmuştur.
İsrail'in Aksa Tufanı sonrası başlattığı soykırımda yine tereddütsüz Filistin halkının yanında yer almış ve şehitler vermiştir.
Son olarak katil İsrail'in Lübnan'da elektronik cihazlar üzerinden başlattığı saldırılar artık başka bir boyuta taşındı. Hizbullah'a yönelik bir nevi toplu suikast gibi görünen ilk saldırılara tereddütsüz tepki verilmelidir.
Bu saldırıların amaçlarından biri de halklar arasında bir korku yaratmak, emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerini yenilmez göstermektir. 'Bakın teknolojik olarak ne kadar üstünler, biz onlarla baş edemeyiz' algısı yaratmaktır.
Ama tarih göstermiştir ki kazanan teknoloji değil, kararlılıkla direnen halklar olmuştur. Tıpkı Vietnam'da olduğu gibi. Bu saldırıların hedefi Filistin halkı ve tüm direniş örgütlerinin cephesiydi çünkü bu örgütler halkın örgütleridir.
Bu katliamlar başta ABD emperyalizmi olmak üzere tüm emperyalist güçlerin desteğiyle gerçekleşiyor.
İsrail'e bu gücü veren ve bu hakkı tanıyan emperyalizmdir.
Başta Almanya olmak üzere ABD, İngiltere ve AB'dir. Maddi ve manevi tüm imkanlarıyla İsrail'in arkasındadırlar.
Dökülen her damla kandan da sorumludurlar.
Buradan bir kez daha Lübnan halkına ve Hizbullah'a başsağlığı diliyoruz.
Direnenler mutlaka kazanacaktır.
Filistin mutlaka kazanacak, nehirden denize kadar özgür olacak!''(YDH)