'Türkye'de İslam'ın hiçbir rüknu geçerli değil'
Sakarya'da İkra İlim ve Kültür Merkezi'nin düzenlediği "Hakikat Bilincinin Kaybı" konulu konferansta konuşan Yazar Atasoy Müftüoğlu, "Önceliklerimizi iyi saptamalıyız. Bugün yaşadığımız ülkede İslam'ın hiçbir rüknu geçerli değildir. Biz bunları geçerli kılmak adına programlar ve kadrolar oluşturacağımıza mezhep tartışmalarına boğuluyoruz" dedi.
Sakarya'da önemli faaliyetlerde bulunan İkra İlim ve Kültür Merkezi, "Hakikat Bilincinin Kaybı" konulu bir konferans düzenledi.
Konferansta konuşan yazar Atasoy Müftüoğlu, Müslümanların Kur'an ve İslam üzerinde teknik çalışmalar yapmakla yetindiklerini belirterek, "Kimse Kur'an'ın bugünkü dünyada nasıl tecrübe edileceğine ilişkin bir çalışma yapmıyor" dedi.
Osmanlı'nın çöküş döneminde alimlerin misvağın fıkhına ilişkin çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Müftüoğlu, "Önceliklerimizi iyi saptamalıyız. Bugün yaşadığımız ülkede İslam'ın hiçbir rüknu geçerli değildir. Biz bunları geçerli kılmak adına programlar ve kadrolar oluşturacağımıza mezhep tartışmalarına boğuluyoruz" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz sonrası Müslümanlarda beliren milliyetçi ve devletçi söylemlere de tepki gösteren Müftüoğlu, "Eğer bugün Müslümanların hal-i pür melalini doğru tespit edebilseydik, bugün içinde bulunduğumuz acı gerçekliklerle yüzleşebilseydik 15 Temmuz sonrasında milliyetçi ve devletçi yönelişlere düşmez, ulus devlet realizmine teslim olmazdık" şeklinde konuştu.
Türkiye'de 90 yıldır verilen mücadelenin sonucunda kamusal alanda başörtüsü ve sakal serbestisi elde edildiğini belirten Müftüoğlu, bunlarla hakikatin perdelenmeye çalışıldığına dikkat çekti ve ekledi: "Eğer patriotlar bu ülkeye taşındığı zaman Ak Parti değil de başka bir parti iktidarda olsaydı Müslümanlar protesto eylemlerine koşarlardı. İslam'ın özüne dair hiçbir şey elimizde yok. Birtakım kuru gürültülerle kendimizi tatmin ediyoruz. Artık hakikatin bilincine varmalıyız. Bir şeylerin iyiye gitmediğine kani olmalıyız. Bugün en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey iktidarın ve devletin sınırlarından uzak entelektüel kadrolardır. Hakikat bilincini kaybetmemiş, siyaset, felsefe vb. alanlarda uzmanlaşmış, bugünün dünyasına İslam'ı taşımaya çalışan kadrolar şu an her şeyden önemlidir." (İslamianaliz)