Direniş Çadırı, Türkiye’nin dört bir yanında meydanlara indi: Vanalar kapatılsın!
Ülkemizin dört bir yanında İsrail’e giden Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden geçmesine tepki olarak basın açıklamaları devam ediyor. Türkiye’nin, terörist İsrail’le ilişkilerini kesmesi için bir araya STK’lar, “Direniş Çadırı” adı altında sesini duyuruyor.
Ülkemizin dört bir yanında İsrail’e giden Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden geçmesine tepki olarak basın açıklamaları devam ediyor. Türkiye’nin, terörist İsrail’le ilişkilerini kesmesi için bir araya STK’lar, “Direniş Çadırı” adı altında sesini duyuruyor.
Geçtiğimiz pazar günü İstanbul, Ankara, Adana, Bursa ve Sakarya başta olmak üzere 20’den fazla şehirde meydanlara inen Filistin sevdalıları, İsrail’e akan petrolün vanasının kapatılmasını istedi. Yapılan basın açıklamasında “Ülkemizi yöneten iktidardan, hakkın ve hukukun haysiyetini kuşanmasını istiyoruz. İsrail’le her türlü ilişki son bulmalıdır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı aracılığıyla İsrail’e giden Azerbaycan petrolünün vanası kapatılmalıdır. İsrail'e petrol kesilsin dedikleri için gözaltına alınan ülkemizdeki Filistinli öğrenciler serbest bırakılmalıdır. İsrail’le ticaret yasağına rağmen yasağı delerek ticarete devam eden işbirlikçi sermaye cezalandırılmalıdır. Ak Parti iktidarı yasağı delenleri seyretmemelidir” denildi.
Gazze’deki zulmün Batı Şeria’ya da taşınmaya başlandığına dikkat çekilen açıklamada “Batı Şeria’da İsrail kolluk kuvvetlerinin ve yerleşimcilerin saldırıları 2002’den bu yana en şiddetli seviyesine ulaştı. İsrail’in alçak dışişleri bakanı Katz, Batı Şeria’dakilerin de tıpkı Gazzeliler gibi zorla yerinden edilmesi çağrısı yapıyor. Bu cümleler iki devletli çözüm safsatasına inananlara bir ders niteliği taşıyor” ifadelerine yer verildi.
Birçok ilde aynı açıklama okundu. İşte açıklamanın metni:
Bismillahirrahmanirrahim.
Kıymetli Filistin dostları, 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Aksa Tufanı 11 ayı geride bırakıyor. Başını Amerika’nın çektiği sömürgecilerin işgal ve terör aparatı İsrail, Filistin halkına soykırım uygulamaya devam ediyor.
Herhangi bir hak-hukuk, ahlak ve sınır tanımayan, insanlık düşmanı, sapkın-azgın siyonistler, alçakça saldırmaya, yakıp yıkmaya, katletmeye devam ediyorlar. Kana susamış bu seri katiller, şehvetle, adeta kudurmuş gibi saldırıyorlar. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayırt etmeksizin öldürmeye, sakat bırakmaya devam ediyorlar. Terör rejiminin, son olarak Gazze’deki soykırımı Batı Şeria’ya taşımak adına düğmeye bastığı görülüyor. Batı Şeria’da İsrail kolluk kuvvetlerinin ve yerleşimcilerin saldırıları 2002’den bu yana en şiddetli seviyesine ulaştı. İsrail’in alçak dışişleri bakanı Katz, Batı Şeria’dakilerin de tıpkı Gazzeliler gibi zorla yerinden edilmesi çağrısı yapıyor. Bu cümleler iki devletli çözüm safsatasına inananlara bir ders niteliği taşıyor.
Öte yandan, izzet sahibi, mazlum Gazze halkı da direnmeye devam ediyor. Batı Şeria’da direniş filizlenip boy atıyor.
Filistin’in, 100 yıldır devam eden işgali sonlandırma, sömürgeci güçleri topraklarından söküp atma mücadelesi olanca azmiyle devam ediyor.
Filistin halkı ve Filistin direnişi üzerine düşenleri fazlasıyla yerine getirirken, Filistin’in dostu olduğunu iddia eden ülkelerin tutumu ise hazin bir duruma işaret ediyor.
Türkiye, İsrail’le ticaretine, baskılar üzerine, ancak soykırımın 7. ayında son verme kararı aldıysa da, bu kanlı ticarete işbirlikçi sermaye hileli yollarla devam ediyor. Ak Parti iktidarı yasağı delmeye çalışanları seyretmekle yetiniyor.
Bunun yanı sıra Filistin için harekete geçenler durdurulmak isteniyor, kimi zamansa cezalandırılıyor. Gazze’ye yardım için gidecek gemilere izin verilmezken petrol sevkiyatının durdurulması talebini yükselten Filistin dostları gözaltına alınıyor.
Mazlum Gazze halkı açlık, susuzluk, evsizlik, ilaçsızlık içinde, soykırım altında, 40 binden fazla canını kaybetmiş, inim inim inliyorken, Türkiye, İsrail’e ihtiyaç duyduğu petrolün yüzde 40’ını taşımaya devam etti, devam ediyor.
Bilindiği üzere Azerbaycan’ın SOCAR şirketi İsrail’e petrol satmaya, Türkiye ise bu petrolü Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı üzerinden İsrail’e taşımaya halen devam ediyor. Bu, dehşet verici bir yardım ve yataklık!
Soykırımı besleyen sevkiyata Varlık Fonu’na bağlı BOTAŞ firmasının aracılık ettiği biliniyor.
Ülkemizi yöneten iktidara soruyoruz: Eğer mazlum Filistin halkının yanında iseniz neden işgalci terör devleti İsrail’le ticari iş birliğinin gizli kapaklı biçimde sürdürülmesine göz yumuyorsunuz? Neden Zorlu gibi İsrail’de yatırımlarını sürdüren firmaları cezalandırmıyorsunuz?
Eğer İsrail işgalci bir terör devleti ise neden petrolü taşımaya devam ediyorsunuz?
Bu ticari ilişkilerin, bu petrol sevkiyatının işgale, soykırıma ortaklık etmekten başka bir anlamı var mı?
Bu utanç verici ilişkileri, petrol sevkiyatını gündem eden dostlarımız ve Türkiye’deki Filistinli öğrenci kardeşlerimiz neden cezalandırılmak isteniyor? Soykırıma karşı “petrolü kesin” talebinin bedeli gözaltına alınmak ve ülkemizden deport edilmek midir?
Ülkemizi yöneten iktidardan, hakkın ve hukukun haysiyetini kuşanmasını istiyoruz. İsrail’le her türlü ilişki son bulmalıdır.
Türkiye, hakka ve hukuka riayet eden, insanlığa örnek, onurlu ve güvenli bir gelecek istiyorsa şayet, emperyalist ve siyonistlerin yanından ayrılmalı, İncirlik ve Kürecik fitne yuvaları marifetiyle bu topraklarda onlara göz kulak olmayı bırakmalıdır. Ülkemizin bağımsızlığı için bu adımlar kaçınılmazdır.
İktidara çağrımızı yineliyoruz:
İsrail ile ticareti tümden kesin.
Siyonist barbarlığa hayat veren petrol vanalarını kapatın.
Peygamberler diyarına fitne olup sokulmuş, işgal ve zulüm makinası İsrail’den beri olun.
Hamaset ile halkın gözünü boyamayı bırakın.
Ümmetin, insanlığın yetimi şu garip Filistin halkı için, hak ve hukuk namına, zalime karşı mazlumdan yana somut adımlar atın.
Direnişin edebiyatını yapmayı bırakın, eğer yüreğiniz yetiyorsa, yanında yer alın.
Adınızı ve adımızı tarihin utanç sayfasına, zalimlerin yanına değil haklıların ve onurluların yanına yazın.
Yaşasın Gazze Direnişimiz!
Yaşasın Küresel İntifada!
Emperyalistler Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak!(Ajanslar)