Yeni dünya Kuşak ve Yol üzerinde inşa oluyor
"Artık engellenemez yakın gelecek şudur: Kuralların birlikte yazıldığı yeni bir dünya, kuşakların ve yolların üzerinde adım adım inşa oluyor…"
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in 2013’te ilan ettiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin 10 yılı geride kaldı. Peki Kuşak ve Yol bu 10 yılda dünyaya neler kazandırdı?
Aslında bu soru, Çin’in başkenti Beijing’de düzenlenen konferansın da yanıtı aranan sorusuydu. Çeşitli ülkelerin eski yöneticileri, bu soruya çeşitli açılardan kendi yanıtlarını verdiler. Kuşkusuz, her ülkenin yöneticisi, haklı olarak kendi ülkesi zemininde değerlendirdi Kuşak ve Yol’u öncelikle…
Peki Kuşak ve Yol “küreye” ne kazandırdı? Ben de bunu incelemeye çalışacağım bu makalede:
1. EN GENİŞ İŞBİRLİĞİ MODELİ
Kuşak ve Yol, Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlamayı amaçlayan bir girişim. Ama 10 yılda görüldü ki sadece üç kıtayı değil, Güney Amerika’ya uzanan işbirliğiyle, kürenin büyük kısmına erişmiş durumda.
Yaklaşık 200 ülkenin bulunduğu dünyamızda, 150’den fazla ülkenin bu girişimin parçası haline geldiğini göz önünde bulundurursak, Kuşak ve Yol, insanlık tarihinin gördüğün en büyük işbirliği modeli diye niteleyebiliriz.
2. İKİ ZIT MODEL
Peki Kuşak ve Yol’un bu kadar kısa zamanda bu kadar yoğun ilgi görmesinin nedeni ne? Elbette bu işbirliği modelinin hangi sütunlar üzerinde yükseldiğidir:
Kuşak ve Yol şu dört sütun üzerinde yükseldiği için dünyanın dörtte üçünün parçası olduğu bir işbirliğine dönüşmüştür:
– Egemenliğe ve farklı kültürlere saygı kültürü.
– Kazan-kazan anlayışı.
– Paylaşarak gelişme yöntemi.
– Birlikte kalkınma hedefi.
Bu dört özellik, emperyalist-kapitalist ülkelerin Güney Amerika, Afrika ve Asya ile kurduğu türden ilişkilerin tersidir.
Örneğin emperyalist-kapitalist ülkeler; bu ülkelerle işbirliğinde egemenliğe saygı yerine tersine yatırımın şartı olarak egemenliğin kısmi devri anlamına gelen hukuksal değişiklikleri şart koşuyordu; sıfır toplamlı yaklaşımla hareket ediyorlardı; payın büyüğünü kendilerine alıyorlardı; kendi emperyalist tekellerinin kazançlarını hedefliyorlardı.
Bu kadar birbirine zıt iki model karşısında, haliyle “küresel Güney” ülkeleri, hızla Kuşak ve Yol’un işbirliği modeline sarıldılar.
3. BRICS’İN ALTYAPISI
Son 10 yılda ortaya çıkan en önemli uluslararası ilişkiler değişimi, beş ülkenin oluşturduğu ekonomi kulübü BRICS’in artık küresel bir çekim merkezi haline gelmiş olmasıdır.
“Küresel Güney” diye tarif edilen ülkeler, son yıllarda BRICS’e üye olma konusunda gittikçe daha fazla istekliler. 40’tan fazla ülke BRICS’e ve BRICS’in Yeni Kalkınma Bankası’na katılmak istemektedir.
İşte Kuşak ve Yol, bu eğilimin yatağıdır, zeminidir. Kuşak ve Yol’un işbirliği modeli, ortakların BRICS’e yönelmesini sağlamaktadır.
Buradan hareketle, Kuşak ve Yol’u, BRICS’in altyapısı olarak değerlendirebiliriz.
4. BARIŞ İKLİMİ
Kuşak ve Yol’u incelediğim kitabımda (Kuşak ve Yol – Büyük Avrasya Ortaklığı, Kırmızı Kedi, 2022), üç tezi tartışmıştım. Bu tezlerden üçüncüsü şuydu: “Kuşak ve Yol İnisiyatifi, ‘birlikte kalkınma’ eksenli olarak rotaları üzerindeki sorunları çözecek, komşuluk ilişkilerini geliştirecek ve bölgesel barış projelerini hayata geçirecektir.”
İlk 10 yılda, üstelik böyle bir değerlendirme için erken olmasına rağmen, önemli ilerlemeler olduğunu söyleyebiliriz.
Örneğin Ortadoğu’da Suudi Arabistan-İran barışında, örneğin bunun devamı olarak Yemen sorununda ateşkese gidilmesinde, örneğin daha geniş planda Körfez-İran normalleşmesinin sağlanmasında ve hatta şimdilerde Filistin-İsrail sorununda bazı yeni adımların atılıyor olmasını, örneğin Orta Asya’daki çeşitli sınır sorunlarının çözülüyor olmasını Kuşak ve Yol’un sağladığı iklimden ayrı değerlendiremeyiz.
Çünkü Kuşak ve Yol’da ticaret, yolun güvenliğine bağlıdır; güvenlik için de sorunların çözümü gerekmektedir.
Elbette Ukrayna savaşı nedeniyle Kuşak ve Yol’un kuzey koridorunu bu genel değerlendirmenin dışında tutacağız ama şunu da söylemeliyiz: ABD’nin Ukrayna üzerinden NATO’yu genişletme planı, sonuçları itibariyle ABD’nin Kuşak ve Yol’u düğüm noktalarından kesme/önleme hedefinin içindedir!
5. CAYDIRICILIK
Kuşak ve Yol kitabımda tartıştığım ikinci tez ise girişimin küresel ölçekteki saldırganlığı caydıracağı yönündeydi.
ABD’nin askeri bloklaşmayı Asya-Pasifik’e yaymaya çalıştığı şartlarda, bunu zorlamasına rağmen önemli ilerleme sağlayamamasının nedenlerinden biri, elbette Kuşak ve Yol’un 150’den fazla ortaklı oluşudur.
Haliyle bu ABD’nin çeşitli ülkeleri hedef alan yaptırımlarına bile yansımıştır. ABD Atlantik kulübü üyeleri dışında neredeyse yaptırımlarına dahil edecek ülke artık bulamamaktadır; kaldı ki Atlantik kulübünün çeşitli üyeleri de artık homurdanmaktadır.
YENİ DÜNYA
Özetle, 10 yılda Kuşak ve Yol, dünyanın dörtte üçüne ulaşarak büyük gelişim kaydetmiştir. Önümüzdeki yıllarda bu gelişimin daha da derinleşeceğini, asıl büyük karşılıklı kazançların bundan sonra daha büyük olacağını söyleyebiliriz.
Elbette ABD, “kurallarını kendisinin yazdığı sömürü düzenini” sürdürebilmek için elinden geleni yapacaktır ama Küresel Güney’in siyasal ve ekonomik etkinliğinin arttığı koşullar, onu sınırlayacaktır.
Artık engellenemez yakın gelecek şudur: Kuralların birlikte yazıldığı yeni bir dünya, kuşakların ve yolların üzerinde adım adım inşa oluyor… (CRI)