NATO Genel Sekreterinin mesajının anlamı
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ABD’nin ünlü Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) yaptığı konuşma, Washington’un ana hedefini ve büyük stratejisine işaret etmesi bakımından çarpıcıydı.
Stoltenberg “Eğer ABD Çin ile ilgili endişe duyuyorsa, Putin’in Ukrayna’daki savaşı kazanamayacağını garantilemeli” dedi.
Böylece ABD’nin NATO’yu Ukrayna’ya neden genişletmek istediğinden başlayarak bu ülkeyi Rusya’ya karşı neden bir uzun savaşa zorladığına kadar pek çok konunun da bizzat ilk ağızdan yanıtını vermiş oldu Stoltenberg…
TERSİNE ÇİN-RUSYA İŞBİRLİĞİ DERİNLEŞTİ
ABD’nin en sonunda NATO belgesine de kaydettiği gibi asıl rakibi Çin.
ABD, Çin’i durdurabilmek için öncelikle Avrupa’ya ihtiyaç duyuyor. Avrupa’yı stratejisine eklemlemesi için de Avrupa-Rusya ilişkilerinin bozulması ve Rusya’nın Avrupa Güvenlik mimarisinden çıkarılması gerekiyordu. NATO’yu Ukrayna’ya genişletme stratejisini bu nedenle uyguladı. Böylece stratejik özerklik arayan Berlin-Paris eksenini, Rus “tehdidi” üzerinden kendi stratejisine eklemleyecekti.
Diğer yandan Ukrayna’da yıpranacak Rusya, Çin’i yalnız bırakmak zorunda kalacaktı; ABD’yi en çok rahatsız eden Çin-Rusya ortaklığı zayıflayacaktı.
Ancak bunlar olmadı. Rus ekonomisi batmadı, Putin devrilmedi, Rusya askeri operasyonun hedeflerini önemli oranda ele geçirdi ve şimdi “Kolektif Batı” saldırısına karşı onu korumaya çalışıyor. En önemlisi de Çin-Rusya işbirliği daha da derinleşti.
ABD’NİN NATO’YU ASYA-PASİFİK’E YAYMA HEDEFİ
ABD bir süredir NATO’yu Asya’ya yaymaya çalışıyor. Oysa NATO bir Kuzey Atlantik örgütü, kuruluş belgeleri üyeleri açısından görev alanını Kuzey Atlantik’le sınırlıyor.
Washington ise bunu aşabilmek için kurnazlığa başvuruyor ve “Kuzey Atlantik (ABD-Avrupa) ile Asya-Pasifik bölgesinin güvenliği bölünmezdir” diyor.
ABD bu söylemin altını üçgenler, dörtgenler inşa ederek doldurmaya çalışıyor. İngiltere ve Avustralya ile AUKUS, Japonya ve Güney Kore ile Üçlü Savunma İşbirliği, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ile Dörtlü Askeri İşbirliği oluşturuyor.
Ardından NATO, ABD’nin üçlü, dörtlü işbirliği yaptığı bu ülkeleri ortak ilan ediyor. Sonra da ortaklarla ilişkileri sürdürebilmek için bölgede NATO irtibat ofisi kurmaya soyunuyor.
Böylece Çin’i müttefikleriyle kuşatmak istiyor.
İşte NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de bu hedefin gerçekleşebilmesi için Putin’in kaybetmesinin sağlanması gerektiğine işaret ediyor.
RUSYA DEĞİL NATO YAYILIYOR
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, geçenlerde de önemli bir ifşaatta bulunmuş ve özetle “NATO’nun sınırlarına daha fazla yaklaşmasını önlemek adına Putin’in savaşa girdiğini” söyleyerek, Batı’nın bir yıldır yürüttüğü “yayılmacı Rusya” iddiasını istemeden çürütmüştü!
Evet, Rusya yayılmak için değil, NATO’nun kendisini hedef alan yayılmasını durdurabilmek için savaşı seçmişti.
Aynı şekilde ABD Çin’i de Asya-Pasifik’i tehdit eden ülke olarak sunmaya çalışıyor ama gerçek olabildiğince çıplak: Asya-Pasifik’te savaş gemileri bulunduran, askeri anlaşmalar yapan, bölgeye silah sevk eden ülke ABD…
Öte yandan ABD, Çin’in “kurallı düzeni” bozmaya çalıştığını propaganda ederken, kuralları kendisinin yazdığını ve buna rağmen işine gelmediğinde o kurallara uymadığını da gözlerden gizlemeye çalışıyor.
GENİŞ KÜRESEL GÜNEY CEPHESİ
Ancak tablo hızla değişiyor.
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS genişliyor. Özellikle BRICS Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinin yoğun ilgi gösterdiği bir yapı haline geldi.
Diğer yandan Afrika Birliği’nden İslam İşbirliği Teşkilatına, Bağlantısızlar Hareketinden G77’ye (ki artık 134 üyeli) kadar bölgesel organizasyonlar, ŞİÖ ve BRICS’le birlikte geniş bir “Küresel Güney” cephesini oluşturuyor.
Kısacası ABD’nin tüm çabasına rağmen çok kutuplu bir dünya adım adım inşa oluyor:
Afrika kıtadan adım adım emperyalizmi kovuyor, Ortadoğu’da pek çok sorun çözüm yoluna giriyor, Rusya-Körfez petrol işbirliği ABD’nin enerji-politik saldırganlığını kesiyor, pek çok ülke karşılıklı ticaretini dolar yerine ulusal paralarıyla yapmaya başlıyor, Kuşak ve Yol ilerliyor, ABD dünyanın dörtte üçünü yaptırım politikalarına ikna edemiyor ve Soğuk Savaş dönemi müttefikleri Washington’un rakipleriyle işbirliği yapıyor… (CRI)