Tarihte Bu Ay (Kasım)
Tarihte bu ay... Kasım ayında vuku bulan ve hafızalara kazınan olaylardan bazıları...
PKK’nın Vahşi Saldırıları Devam Etti (26 Kasım 1989)
Hakkâri Yüksekova ilçesine bağlı, İkiyaka köyünü basan eli kanlı çeteler, on ikisi çocuk, yedisi kadın toplam yirmi bir kişiyi öldürdü. Öldürülen köylülerin taziyelerine bile gidenler tedirginlik ve korku içindeydiler.15 Kasım 1992’de ise Mardin Mazıdağı’nın iki köyünü basan silahlı militanlar sekiz köylüyü kurşuna dizerek öldürdü.
Barış Sürecini Papa mı Başlattı (23 Kasım 1998)
Vatikan, ilk defa PKK hakkında resmi açıklama yaptı. Papa PKK ile devlet arsında barış sürecinin başlaması gerektiğini ve Kürt meselesinin bir Avrupa meselesi olduğunu ileri sürdü. Zaten kısa bir dönem sonra Apo hakkındaki yakın takip haberleri medyadan verilmeye başlandı. Akabinde paketlenerek Türkiye’ye teslim edildi. Acaba bugünkü çözülme sürecini Papa mı başlattı?
Süleyman Berdibek’in Şahadeti (25 Kasım 1993)
Fakir bir ailedendi. Geçim için birçok defa gurbetlere gitti. Fıtratı temiz olan Süleyman, İslami hareketle tanışır. Bundan sonra İslami çalışmalarına hız vererek, dava arkadaşlarının tavsiyesi ile geldiği köye geri gider. Köydeki İslami çalışmalardan rahatsız olan mürtetler köyü kalabalık bir grupla bastılar. Çıkan çatışmada Süleyman şehadet mertebesi ile Rabbine döner.
İnfazcı Askerin İsmi, Tabeladan İndirildi (04 Kasım 2011)
Menemen olayıyla alakalı olarak, düzmece kurulan mahkemeye başkanlık eden Mustafa Muğlalı, birçok insanın infazına kalem kırdı. Sonraları asker olarak görev yaptığı, Van civarında yakaladıkları 33 köylüyü, kurşuna dizerek katletti. Zulüm kokan, o dönemin idarecileri, adeta sırf hakaret olsun diye bu şahsın ismini maktul köylülerin kazası olan Özalp’ta bir askeri kışlaya verdi. 4 Kasım 2011 de, bu isim kaldırılarak kışlanın ismi değiştirildi
Abdulkadir Selçuk’un Şehadeti (0 9 Kasım 1993)
23 yaşında Diyarbakır’a umut veren taptaze bir fidan gibiydi, Abdulkadir. Fakir olan ailesinin geçimi için, çok ağır işlerde çalışıyordu. Bununla beraber İslami davetine ayrı bir önem veriyordu. Dava uğrunda Hicretler yaşadı. Bir gün sabah işe gitmek üzere evden çıkarken ortamın sessizliğini kurşun sesleri bozdu. Arkadan kalleşçe sıkılan dört el kurşunla Abdulkadir yere yığılarak Rabbine rucu etti.
İmam Hatip Öğrencileri Derse Alınmadı (01 Kasım 2000)
Başörtülüdürler diye derse alınmayan imam hatip öğrencileri, eylem yaptı. Hacı Bayram Veli İmam Hatip Lisesi’nde, gerçekleştirilen eylemde öğrenciler “biz bu ülkenin evlatlarıyız” “burası Türkiye, İsrail Değil” şeklinde slogan attı.
İstanbul’da Hizbullah’a Operasyon (02 Kasım 2000)
İstanbul’da Hizbullah mensuplarına operasyon gerçekleştirildi. Evlere yapılan baskında, on beş kişi yakalandı. Rahmetli Muhammed Sudan’ında aralarında bulunduğu yakalananlardan ikisi Faruk Önalan ve Yasin Demir yargılanmak üzere Erzurum’a gönderildi. Hizbullah Liderlerinden Mehmet Sudan’ın Diyarbakır’a getirildiğini ve sorguya alındığını dönemin Diyarbakır valisi, A. Cemil Serhatlı Duyurdu.
Hüseyin Arıc’ın Şahadeti (07 Kasım 1993)
Şehit Hüseyin Arıc 1962 Şırnak İdil doğumludur. İslami terbiyesini ailesinden almıştır.1990’lı yıllarda mürtet örgütün mazlum Kürt halkı üzerindeki çalışmaları artmıştı. Devletin zulmünden bıkan halk devlete karşı neyi gördüyse dikkatini çekti.
Bu dönemde Askerden dönen Hüseyin, köyünün ahlaki olarak çok tahribat yaşadığını, bu tahribatın temelinde de mürtet örgütün olduğunu anlar. Köyden hicret ederek İdil’e gelir. İslam davasının saflarına katılır. İslami davet dönemi başlar. Cami çalışmaları yapar. Sonunda daveti kendi köyüne götürmeye karar verir ve köye giderek çalışmalarına devam etti. Üs olarak köyü kullanan PKK Hüseyn’i önünde engel olarak görür. Kalabalık silahlı çeteleri ile köye saldırarak Hüseyn’i şehit ederler.
ŞEHİD ABDÜLKADİR ÖZCAN (01 KASIM 1993)
Şehid Abdulkadir,1974 yılında Diyarbakır’da doğdu. Lise mezunu olan Şehid, İslami hassasiyet sahibi bir ailede yetiştiği için kendisinin cahili hayati olmamış, küçük yaşında İslam cemaatine katılmıştı. Kafir örgütle yapılan çatışmalarda cesaretiyle oldukça yararlılıklar gösteren Abdulkadir, ayni zamanda belagatli bir dile, halim-selim bir yapıya sahipti. Abdulkadir’in faaliyetlerini İslam düşmanları engelleyemeyince iş kafir dostları münafıklara kalmıştı. Komşusu olan bir münafığın gidiş-geliş saatlerini bildirmesi ve sürekli O’nu göz hapsinde tutması, münafıkların Abdulkadir nezdinde Müslümanlara kinli olduğunun bir işareti olmuştur. Komşu olan münafığın verdiği bilgiler doğrultusunda bir gün evinden çıkan Abdulkadir’i yol üstünde bekleyen başka bir münafık, arkadan kafasına sıktığı bir kursunla Abdülkadir’i, Rabbi’ne kavusturur. 1993’ün Kasım ayında yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı bir günde vurulan Abdulkadir, Diyarbakır’da münafıklarca şehid edilen ilk Müslümandır. Şehid olduğu zaman kendisini tanıyan bir ihtiyar, koşarak O’nun başına gelir. Abdulkadir’in tebessümlü halini görünce, O’nun yere düştüğünü sanır. Fakat daha sonra Şehid olduğunun farkına varır.
Ahmet Arık’ın Şehadeti (22 Kasım 1993)
Henüz yirmi bir yaşındaydı. İslam davetiyle tanıştıktan sonra, çok etkilendiği bir şekilde Kur’an tefsirini okur. Fizilal’in üzerinde yaptığı etki ile hayatı çok değişir. Öyle ki bundan sonra arkadaşları, ona yaşayan, şehit diye hitap etmeye başladılar. Bir abid, bir dava adamıydı. 22 Kasım 1992’de Diyarbakır’da kurşunlara hedef olarak şahadet mertebesi ile Rabbine yükselir.
Şalit’e Karşılık 980 Filistinli Serbest (29 Kasım 2011)
Terör Şebekesi birçok Filistinliyi esir olarak zindanlara atmıştı. Hamas bir İsrail askerini kaçırdı. Gilat Şalit isimli siyonist asker iki buçuk yıl Filistinlilerin elinde esir kaldı. Daha sonra İsrail ile yapılan görüşmelerde karşılığında 980 Filistinli serbest bırakılarak Gilat İsraile teslim edildi.
Mehmet Şadir / İnzar Dergisi – Kasım 2014 (120. Sayı)