İmamoğlu’nu Erdoğan’ın karşısına diken Özel’in sakin gücü, Yavaş

CHP lideri Özgür Özel’in, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanlığı için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu gösterdiği 1 Haziran günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da AK Parti’nin Kızılcahamam kampında yeniden sahaya inme kararı aldı; hem de ufukta seçim görünmediği halde.

Son hafta içinde Özel ve Erdoğan’ın çıkışları, bir başka açıdan satranç maçındaki hamleler gibi de okunabilir. Erdoğan’ın memleketi Rize’de 2 Haziran’da düzenlediği çay üreticileri mitingi gibi.

Erdoğan’ın -en azından- 30 büyükşehri kapsayacak bu turunun 31 Mart seçim yenilgisi muhasebesi çerçevesinde üç amacı olduğu anlaşılıyor:

- Seçmenle AK Parti arasında hasar gören bağları tamir,

- AK Parti tabanıyla Genel Merkez arasındaki bağları tamir

- AK Parti’nin Ekim sonrası yapılması beklenen ve “herhangi bir kongre” olmayıp yeniden yapılanmayla sonuçlanacağı tahmin edilen büyük kongresine hazırlık.

Tabii burada, özellikle birinci maddede Erdoğan’ın en büyük engeli devam eden ekonomik kriz. “Enflasyon rakamları düşüyor” söyleminin heyet pahalılığı geriletilmedikçe ve memur, işçi, emekli maaşlarına zam yapılmadıkça halkta karşılık görmesi zor.

İmamoğlu’nu öne çıkarmak

CHP’nin TBB Başkanlığı için İmamoğlu’nu aday göstermesinin de üç amacı olduğu görülüyor:

- CHP, TBB Başkanı olarak İmamoğlu ile birlikte yurt sathında “kimsenin ne işi var demeyeceği” şekilde görünürlüğünü artırmak,

- TBB Başkanı olarak İmamoğlu üzerinden “Cumhurbaşkanlığından bakanlara dek” kamu yönetimiyle temas için yeni bir kanal açmak,

- Yurt sathında, özellikle Anadolu’da Erdoğan’ın karşısına İmamoğlu’nu çıkararak, aslında CHP tabanına da bir mesaj vermek.

İmamoğlu, Özel’in “iki forvetinden” birisi; diğeri de Ankara Büyükşehir belediye Başkanı Mansur Yavaş. Yavaş’ın yakın çevresine, kendisinin TBB ile ilgili bir beklentisi olmadığını ancak ne karar alınacaksa bir an önce alınması gerektiğini CHP yönetimine ilettiğini söylediği biliniyor.

Buna karşın Özel de Genel Merkez’in Yavaş’ın -güçlenen- etki ve konumunu dikkate aldığını gösteriyor. Cumhuriyet’te Mustafa Balbay’a anketlerde en beğenilen siyasetçinin Yavaş olduğuna işaretle Yavaş’ın “CHP’nin bütünlüğü ve CHP’nin her kesimden oy alma ikliminin sürmesi” hedeflerine “yüzde yüz” katıldığını söylemiş.

İkinci Erdoğan-Özel görüşmesi

Özel, TBB’de İmamoğlu’nu öne çıkarırken Yavaş’ı geride bırakmamaya özen gösteriyor; iki forvet anlayışı devam ediyor. Selefi kemal Kılıçdaroğlu’nu da doğrudan hedef almayıp çevresindekileri eleştirmesi de bu çerçevede.

Özel, Erdoğan ile yapacağı ikinci görüşmeye dek birkaç hamle daha yapabilir; keza Erdoğan da. Her ikisi de kendi tutumlarını gösterip Erdoğan’ın Haziran’ın 9’undan sonra ve Kurban Bayramından önce diye tanımladığı CHP ziyaretine dek birkaç hamle daha yapabilir.

Örneğin, Erdoğan’ın Kızılcahamam toplantısının açılışında “yumuşama için kırmızı çizgilerimizden vaz geçemeyiz” diyerek MHP’nin de kırmızı çizgileri olduğunu Özel’e hatırlatması önemli. Erdoğan bir yerde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin fiili koalisyon ortaklığının dolaylı söz hakkı verdiğine işaret etmiş.

Aynı gün Özel de Gezi Davasından 18 yıl hapis cezası verilen Tayfun Kahraman’ın kızı Vera’nın anaokulu mezuniyet törenine katıldı, ayrıca Selahattin Demirtaş’ı ziyarete gideceğini söyledi ve İmamoğlu’nu Anadolu’da Erdoğan’ın karşısına çıkarma kararını açıkladı.

Erdoğan’ın ikincisi yok

Özel’in TBB Başkanlığına İmamoğlu’nu göstermesinin stratejik bir anlamı da var.

AK Parti’nin halkın önüne çıkaracağı Erdoğan’dan başka kimsesi yok, kalmadı.

Özel, AK Parti’nin hem oyun kurucu hem forvetinin aynı kişi, yani Erdoğan olduğunu görüyor.

Hali hazırda CHP’nin oyun kurucusu Özel, beğenilen siyasetçi sıralamasında üçüncü sırada; Erdoğan dördüncü. CHP lideri ilk defa beğeni sıralamasında AK Parti liderinin önünde; kalıcı olup olmaması ayrı konu. İlk iki sırada da Yavaş ve İmamoğlu’nu görüyoruz.

CHP’nin üç ismi var siyasetini sürükleme kabiliyetine sahip, AK Parti’nin tek.

Sanırım konuya böyle de bakmak gerekiyor. (yetkinreport)

NOT: Alıntı makaleler Hürseda Haber'in yayın politikasını yansıtmayabilir.