İsaril'in Suikast Stratejisi ve Muhsin Fahrizade'nin Şehadeti (1)
Öncelikle bir kez daha, Savunma sanayi ve nükleer enerji sahasının en önemli bilim adamlarından Muhsin Fahrizade’nin hangi eller tarafından şehit edildiğine dair değerlendirmemizi paylaşacak olursak; siyonist rejim istihbarat servisi MOSSAD’ın geçmişten gümümüze gerçekleştirdiği belli başlı suikastlere kısaca bir göz atalım...
1- HALİL EL VEZİR SUİKASTI
Filistin halk direnişinin önde gelen liderlerinden ve komutanlarından, Filistin Kurtuluş Örgütü kurucularından "Ebu Cihad" lakaplı Halil el-Vezir'e yönelik suikast, Filistin direniş tarihinde önemli bir dönüm noktalarındandır.
1988'de Tunus'ta MOSSAD ajanları tarafından suikastle şehit edilen Ebu Cihad suikastı ile ilgili olarak, Ebu Cihad'ı öldüren komando birliğinin komutanı Nahum Lev, suikasttan 24 yıl sonra 2000'de ölmeden önce Yedioth Ahronot gazetesine verdiği röportajda, "Operasyon Mossad tarafından planlandı ve Sayeret Matkal adlı 26 komandonun katıldığı tim tarafından gerçekleştirildi. Ebu Cihad'ı bizzat ben öldürdüm" diyerek suikastın kimler tarafından ve nasıl gerçekleştirildiğini açıklamış/itiraf etmişti.
Ebu Cihad, Filistinli devrimciler tarafından siyonist işgal rejimine karşı gerçekleştirilen eylemlerin planlanması ve uygulanmasında baş rolü görüyordu. Ebu Cihad’ın ayrıca 1987 İntifadasında da önemli bir rolü vardı...
Sonuçta siyonist rejim Ebu Cihad’ın ortadan kaldırılmasına karar vermiş ve MOSSAD eliyle bu suikast gerçekleşmişti.
2- ŞEYH RAGIB HARB VE MUHAMMED HÜSEYİN FADLULLAH SUİKASTLERİ
Siyonist rejimin Lübnan’ı işgali ve Lübnan’daki bütün Filistinli savaşçıların ülkeden çıkartılmasından sonra, Lübnan’a asker konuşlandıran ABD ve diğer batılı devletler ile, siyonist işgal güçlerine karşı tarih bir direniş başlatan Hizbullah’ın kurulmasında en önemli isimlerden biriydi.
Lübnan’daki Siyonist işgal güçlerine karşı “duruşum silahımdır” diyen Şeyh Ragıb Harb’ın liderliği siyonist düşmana o kadar ağır darbeler indirmeye başladı ki, siyonist rejim tarihinin en büyük hezimetlerini yaşıyordu.
Bunlardan biri de Ahmed Qasır adlı bir Hizbullah savaşçısının Kasım 1982 tarihinde işgal altındaki Sayda kentinde siyonist rejim karargahına düzenlediği şehadet operasyonunda 74’ü subay olmak üzere 151 siyonist işgal askerinin öldürülmesiydi...
Ahmed Qasir tarafından 1982 Kasım ayında gerçekleşen bu sarsıcı şehadet operasyonu ardından tam bir yıl sonra, 23 Ekim 1983 tarihinde Beyrut’taki Amerikan Deniz piyadeleri karargahı başka bir şehadet operasyonu ile havaya uçurularak 241 Amerikan askeri öldürüldü ve Amerika Lübnan’dan kaçmak zorunda kaldı.
Bu iki şehadet operasyonunun ardından tarihlerinde böyle bir darbe görmeyen siyonist rejim ve Vietnam’dan sonra en ağır yenilgisini alıp Lübnan’dan kaçmak zorunda kalan Amerika Lübnan’daki direniş önderliğine karşı suikast saldırıları kararı aldı...
MOSSAD 16 Şubat 1984’de Şeyh Ragıb Harb’e suikast düzenleyip onu şehit ederken Amerikan İstihbaratı CIA da, Suudi Arabistan ile birlikte 8 Mart’ta 1985’te Beyrut’ta Muhammed Hüseyin Fadlullah’a karşı başarısız kalan bir suikast düzenledi. Fadlullah bu suikastten kurtulurken saldırı sırasında 80 kişi şehit olmuştu.
3- SEYYİD ABBAS MUSAVİ SUİKASTI
Hizbullah direnişinin Lübnan’ı siyonist işgal güçlerine mezarlığa çevirmesi ve ard arda gelen ağır darbeler dolayısıyla siyonist işgal rejimi bu kez Hizbullah lideri Seyyid Abbas Musavi’yi suikast hedefine koydu.
Seyyid Abbas Musavi, Şehit Ragıb Harb’ın şehadet yıldönümü dolayısıyla 16 Şubat 1992 tarihinde Güney Lübnan Cibşit şehrinde düzenlenen anma merasiminin ardından aracıyla yanında hanımı ve 7 yaşındaki oğlu ile birlikte Beyrut’a doğru dönerken siyonist rejim helikopterlerinin roketli saldırısı sonucu şehit oldu.
Bu saldırı, Şeyh Ragıb Harb, Muhammed Hüseyin Fadlullah’tan sonra direniş liderliğine yönelik gerçekleşen üçüncü suikasttı.
4- DR. FETHİ ŞİKAKİ SUİKASTI
Siyonist rejimin Filistin direnişi liderliğine yönelik suikastlerinin devamında, Filistin İslami Cihad Hareketi’nin kurucu lideri ve siyonist rejime karşı cihadi mücadelenin öğretmeni Dr. Fethi Şikaki, Filistinli mültecilerin sorunlarını görüşmek için gittiği Libya’dan dönerken, 26 Ekim 1996 tarihinde Malta adasında MOSSAD ajanlarının saldırısı sonucu şehid oldu.
Siyonistlerin Dr. Fethi Şikaki’yi şehit etmesinin en büyük sebebi, onun bütün Filistin topraklarının siyonist işgalden kurtarılması yönünde ortaya koyduğu kararlı irade ve Filistin halkı üzerindeki cihadî etkisi idi.
5- YAHYA AYYAŞ VE SALAH ŞEHADE SUİKASTLERİ
Filistin intifadasının dalga dalga büyümesine paralel olarak Filistin toprakları içinden siyonist işgal rejimine ağır darbeler indirilmeye başlanınca, bu süreçte HAMAS’ın askeri kanadı İzzeddin El Qassam Tugayları öne çıktı.
Siyonist işgal güçlerine yönelik askeri operasyonların artması ve ağır yaralar vermesi direnişin askeri kanadına yönelik suikast planlarını gündeme getirdi.
İzzeddin el Kassam tugaylarının komutanı Yahya Ayyaş 5 Ocak 1996 tarihinde MOSSAD bağlantılı unsurlar tarafından cep telefonuna yerleştirilen patlayıcının patlaması sonucu şehid oldu.
Siyonist işgal rejimine karşı askeri operasyonların simgesi olan Yahya Ayyaş’tan sonra bir sonraki askeri hedef, İzzeddin El Kassam’ın yeni komutanı Salah Şehade oldu.
Siyonist rejim güçlerinin 22 Temmuz 2002’de Gazze’de gerçekleştirdiği hava bombardımanı sonucunda, Salah Şehade ailesinden 17 kişi ile birlikte şehadete ulaştı.
Siyonist rejim bu saldırıları ile Filistin İslami direnişine karşı caydırıcılık oluşturup direnişi geri adım attırmak ve böylelikle kendini güven altına almayı hesaplıyordu...
6- ŞEYH AHMED YASİN VE ABDÜLAZİZ RANTİSİ SUİKASTLARI
Ne Yahya Ayyaş, ne de Abdülaziz Rantisi’nin şehadetleri Filistin direnişini geriletemediği gibi, aksine Filistin direnişi daha da güçlenmiş ve siyonist rejime karşı operasyon kapasitesini daha da artırmıştı.
Şehid Şeyh Ahmed Yasin’in Filistin halkı ve direnişi üzerindeki nüfuzu ve yönlendirici etkisi, siyonist işgalin tamamen sonlandırılması noktasındaki cesur ve kararlı duruşu, cihadî operasyonları teşvik eden rolü, siyonist düşmanı bu kez doğrudan Hamas’ın kurucu liderliğine yönelik suikast gerçekleştirme planına sevketti.
Siyonist rejim savaş uçakları Gazze üzerinde yeniden uçarak, 22 Mart 2004 tarihinde sabah namazından dönen Şeyh Ahmed Yasin’e attığı füze ile, onu tekerlekli sandalyesi üzerinde şehit etti.
Siyonist rejim bu suikast azgınlığını aynen sürdürerek bir ay geçmeden 17 Nisan 2004 tarihinde Hamas’ın yeni lideri Abdülaziz Rantisi’yi helikopterden atılan füze ile şehit etti.
7- BEHA EBU’L ATA SUİKASTI
Siyonist işgal rejimine karşı süren zaferlerle dolu operasyonların devamında, aldığı ağır yaraları telafi etmek isteyen siyonistler, kendisine yönelik operasyonların planlanması ve uygulanmasında baş rolü gören Filistin İslami Cihad Hareketi askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri komutanı Beha Ebu’l Ata’yı resmen ve alenen suikast listesine koymuştu.
Siyonist rejim savaş uçakları Gazze’de 12 Kasım 2019 tarihinde evine düzenlenen hava saldırısında Beha Ebu’l Vefa’yı şehit etti.
Bu saldırı Filistin direnişi askeri komutanlarına yönelik son saldırıydı.
Ebu Cihad’ın şehadetinden Ebu’l Ata’nın şehadetine kadar Filistin direnişi askeri siyasi liderliğine karşı sürdürülen suikastler, Filistin direnişini bir adım dahi geri adım attıramadığı gibi, direniş cephesi içinde daha da güçlü bir yapıya dönüşmesinin önünü alamadı...
8- İMAD MUĞNİYE SUİKASTI
Lübnan İslami direnişi Hizbullah’ın siyonist işgal rejimine karşı 1982’den başlayan 2000 Mayıs’ında siyonist işgal güçlerinin Lübnan’dan tamamen kaçmasıyla sonuçlanan birinci direniş zaferi ile Temmuz 2006’da’daki “33 gün” savaşını bizzat yöneten ve bundan dolayı da “Kaidu’l İntisareyn” (iki büyük Zafer’in komutanı) olarak anılan Hizbullah savaşçıları komutanı Imad Muğniye 12 Şubat 2008 yılında Şam’da siyonist rejim ajanları tarafından aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu şehit oldu.
“Hacı Rıdvan” olarak da tanınan Şehid İmad Muğniye, siyonist rejimin kuruluşundan bugüne kadar aldığı en büyük ve en sarsıcı darbelerin arkasındaki birinci isimdir. İmad Muğniye aynı zamanda Amerikan FBI’nin arananlar listesinin de başında yer alıyordu ve başına ödül konulmuştu..
Burada aktardığımız suikastler, Lübnan ve Filistin direnişlerinin lider ve komutanlarına yönelik başlıca örnekleriydi.
Bu suikastler bir taraftan direnişin merhalelerini ve bu güne kadar gelinceye kadar hangi aşamalardan geçtiğini gösterdiği gibi, diğer yandan siyonist rejimin direnişten aldığı yaraları telafi etmek, kendi gayri meşru varlığı ve işgalini sürdürebilmek, kendisine yönelik tehdit ve tehlikeleri ortadan kaldırmak için gerçekleştirdiği meşum saldırıları göstermektedir.
Bu suikast örneklerini verince, Hacı Kasım Süleymanî ve Muhsin Fahrizade’ye yönelik suikastlerin perde arkasını daha iyi anlamış oluruz...
Bu pencereden baktığımızda, ABD-İsrail ve Suud ortak yapımı olan Fahrizade suikastının sebeplerini anlamak için, Fahrizade’nin inkılabın ve direniş cephesinin korunması ve savunulmasında üslendiği emsalsiz rolü ortaya koymak gerekir. Bunu da ayrı bir yazıda ele alacağız inşallah.
(Nureddin Şirin)