"Gadir-i Hum" Günü, "Tecdidi-i Biat-i Velayet" Günüdür...
“GADİR-İ HUM” GÜNÜ, “TECDİDİ-İ BİAT-İ VELAYET” GÜNÜDÜR…
İmam Rıza hareminin yanıbaşında şu gece vakti birkaç satır yazmak istedim…
Öncelikle Gadir-i Hum bayramı bütün velayet dostlarına mübarek olsun.
Şüphesiz ki Gadir-i Hum öncelikle İmam Ali’nin bütün ümmet üzerindeki velayetinin ilanı demektir.
Merhum İmam Humeyni (r.a) Gadir-i Hum gününü, İslam Hükumeti’nin “İmam Ali örnekliğinde ve önderliğinde belirlenmesi” olarak tanımlar. Yani, burada İmam Ali’nin zâti şahsiyetinin yanında tüzel şahsiyetinin adının konulması söz konusudur. Bu da, İmamet (islam ümmetinin önderliği) ve İslam Hükümeti’dir. Bunun diğer adı da İmam-ı Ümmet ve Hükümet-i İslami’dir.
Bu bir sistem, bir nizam, bir yol, bir dava, bir kavga, bir irade, bir istikamet ve bir sadakattir. Bu, zamansal ve mekansal açıdan bölünmez, parçalanmaz bir bütündür. Bu, Rabbimizin İslam ümmetine tayin ettiği bir yol haritasıdır. Bir görev, bir sorumluluk ve bir pusuladır.
Bugün İslam devrimi, İslam Cumhuriyeti, Velayet-i Fakih, direniş cephesi denildiğinde, Gadir-i Hum’un anlam, kapsam ve hedeflerini kastetmiş oluyoruz.
Bu cihetle Gadir-i Hum günü, velayet ile biat tazeleme günü olduğu gibi, aynı zamanda İslam devrimi, Velayet-i Fakih, direniş cephesi ile de beraberlik günüdür. Zira İmam Ali’nin velayeti tüm bu amaçları gerçekleştirilmek ve ayakta tutmak için beyan olundu.
Yine İmam Humeyni (ra) bir Gadir-i Hum konuşmasında der ki: “hükümet-i İslami’ye kail olmayanın kıldığı namaz makbul olmaz.”
Bunun manası şudur; “Ali ile olmak” onun yoluna girmek ve onun yolunda yürümek, onun varlığının ve imametinin karşılığı olan “Hükümet-i İslami”nin yanında olmak, onu benimsemek, onu savunmak ve onu ayakta tutmak demektir.
Ve bunun da manası, her zaman ve her mekanda İmam Ali yolunda ve onun bayrağı altında Hükümet-i İslami’nin yanında durmak ve tüm düşmanlarına karşı Hükümet-i İslami’yi savunmak demektir.
Şüphesiz ki bu öncelikli olarak alimlerin görevidir. Ne yazık ki, alimlerimizin çoğu bu hakikati dile getirmekten kaçınıyor. Bazıları da bunu özellikle unutturmaya, sözde Ehli beyt kutsallarını öne çıkartıp Ehl-i Beyt dostlarını bu yoldan uzak tutmaya çalışıyor.
Bir Gadir-i Hum gününde bütün benliğimizle ve tüm varlığımızla Ve en yüksek bir seda ile diyoruz ki, “İmam ile birlikte olmanın bugünkü anlamı İmam Hamenei ile birlikte olmaktır. İmam Ali’nin yolundan gitmek, İslam devrimi ve direniş cephesini savunmaktır.
Birileri gelip kendi şiarlarımızı kullanarak bizi bu yoldan uzaklaştırmasın. Ali deyip de Ali’den kenara salmasın.
Dün Resulüllah Ali’nin elini tutup kaldırdıysa, bizler de bugünden ellerimizi zamanın Ali’sinin elinin üzerine koyuyoruz. Kuşkusuz ki bugünkü el, Gadir-i Hum’da kaldırılan elin günümüzdeki mazharıdır…
Selam olsun o yaralı ele…
Selam olsun elini o elin üzerine koyup da kopan ele..
Gadir-i Hum’un manası da budur… (Nurettin Şirin)