İki Devletli Bir Çözüm Filistin Davasını Görmezden Gelmektir
Filistin hakkında söylenecek çok söz var ama kısa olarak özetleyip günümüzde olanları ana başlıklarla arz edelim.
Filistinli, 75 yıldır üç nesil işgal edilen topraklarında gözlerini dünyaya açıyor, her geçen gün topraklarının bir parçası bedenlerinin bir paçası gibi koparılıp alınıyor, bombalar altında büyüyor, evlerinin tahrip edilmesiyle yaşamı zehir olmuş ve savaşın içinde bir ömür sürüyor.
Derken çocuklar büyüdü bu işgale ve zulme son vermek için ellerinde taşlarla intifadayı başlattı, direniş ile işgalci Siyonist rejime boyun eğmeyeceğini gösterdi ve şimdi de şehadetle dimdik ayakta durarak kendisini Müslümanların izzetini ve onurunu korumaya adamış bir nesil çıktı ortaya.
Şimdi safların belirginleştiği zamandır
Ortada bir işgal var ve 75 yıllık bir savaş var. Bu savaşın iki tarafı var; Siyonist rejim ve Filistin.
Filistin’in evlatları işgale ve zulme dur demek için “Aksa Tufanı” adında bir operasyon başlatmış ve büyük bir başarı elde etmiş Siyonistlere büyük darbe vurmuştur.
Herkes safını ve durduğu yeri belirtiyor;
Amerika, AB, NATO, Hindistan.... Siyonist rejimin yanında olduklarını açıkladılar. Silah, askeri, ekonomik, istihbarat, lojistik destek vereceklerini açıklayarak yerlerini, duruşlarını, saflarını belirlediler.
İran, Irak, Suriye ve direniş cephesi de saflarını belirleyip Filistin’in/ Gazze’nin yanında durduklarını ve her türlü desteği vereceklerini ilan ettiler.
Ya sizin safınız neresi? Nerde duruyorsunuz? Kimin yanında yer alıyorsunuz? Her iki safta yer almak münafıklıktır, uşaklıktır, kaypaklıktır.
Batılılara adalet, insan hakları, özgürlük, dersi vereceğinize kendinize bir bakın, kimin safında duruyorsunuz, kim yanında yer almışsınız, kiminle berabersiniz?
Yazıklar olsun! Kafirler kadar cesaretiniz yok, Filistin/ Gazze’den taraf tavır ortaya koyamıyorsunuz, bir de Müslümanız dersiniz öyle mi?
Müslümanlar ülkeler maalesef Kendi ayıplarını örtmek için “siyasi fanteziler” üretiyor, halkları uyutmaya ve onlara kendilerinin haklı olduklarını göstermeye çalışıyorlar.
Şunu unutmayın! Sünnetullah tecelli edecek, sizin Siyonist rejime yardımınız zillet damgası olarak alnınızda ebediyen baki kalacaktır.
Bir diğer konu Filistin sorununun nasıl çözüleceğidir.
Bizim açımızdan nasıl çözüleceği bellidir.
Avrupalılar sizlere söylüyorum öncelikle şunu bilin bizler barış taraftarıyız ama ADALET barıştan daha üstündür. Adaletli bir barış olması hepimizin arzusudur.
Filistin’deki zulümleri durduracak bir yol da sizin inandığınız ilkelerinizdir. Filistinliler; Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve diğer inançlara sahip olan kim varsa onlar karar versinler. Demokratik bir seçim yapsınlar, ne istiyorlarsa o olsun. Kimse dışarıdan karışmasın. Filistin’in yerlileri karar versin hepimiz kabul edeceğiz.
Bazıları da iki devletli bir çözüm sunuyor. Bu çözüm Filistin davasını görmezden gelmektir. İlk golü kendi kalenize atmaktır. Şimdiye kadar işgalleri, katliamları ve Siyonist rejimi yaptıklarını onaylamaktır.
Ama hiç düşündünüz mü ki,
İşgal edilen sizin topraklarınız değil, sizin çocuklarınız bombalar altında dünyaya gelmedi, sizin kadınlarınız tartaklanıp dövülmedi, sizin eviniz yıkılıp gasp edilmedi, sizin babanız, amcanız, oğlunuz, herhangi bir akrabanız on yıllardır Siyonist zindanlarında değil, her gün bombalarla şehit vermiyorsunuz, siz her taraftan ablukaya alınıp açık hava hapishanesinde ambargo altında değilsiniz.
Diğer bir konu kimin kazanacağıdır?
Siz kazananın Siyonistler ve yandaşları olacağını sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz, İmam Hamanei'nin dediği gibi "kaybeden ata oynuyorsunuz".
Direnişin size ihtiyacı yok!
Ne yardımınıza ne desteğinize ne onayınıza ne onların safında yer almanıza ihtiyacı var.
Köstek olmayın yeter, gölge etmeyin başka ihsan istemez.
Direnişin yanında Allah ve Allah erleri müminler var. Sığınağı Allah olanın başka sığınağa ihtiyacı yoktur.
Yine Avrupalılara sesleniyorum siz de bazı Müslümanlar gibi yanılıyorsunuz, Siyonist rejim kazanamayacak. Allah’ın vaadi var; zulme uğrayanlar, mustazaflar kazanacaktır.
Filistin halkı istikbara karşı direnişi ile Yahudilerin şerefini koruyor. Ey Yahudiler Hz. Musa’dan (as) utanın, onun yüzüne nasıl bakacaksınız.
Ey Hz. İsa (as) takipçileri Hristiyanlar! yeryüzüne geldiği zaman Hz. İsa’nın (as) yüzüne nasıl bakacaksınız?
Ey Müslümanlar! Hz. Muhammed (saa) karşısına geçip senin ümmetindenim deme yüzünüz olacak mı?
Allah’ın gücünü, gaybi yardımlarını, sünnetullahı hesaba katmayanlar doğru analiz yapamazlar. Bu savaşın seyri sizin düşündüğünüz gibi gitmeyecek, Allah’ın irade ettiği şekilde sonuçlanacaktır. “İhdelhüsneyeyn”; ya zaferle ya şehadetle bitecektir. Her iki ihtimalde de mücahitler kazanmış olacaktır. vesselam (Rast)