Çelişki içinde çelişki
Birbirimizi daha iyi tanıyalım diye bizleri kabile kabile yaratan Allah’a Hamd olsun.
Irkçılığı ayaklar altına alıp ‘’Siyahın beyazdan; beyazın da siyahtan hiçbir üstünlüğü yoktur. Ve üstünlük ancak takva ile olur.’’ Sözüyle tarihe âdeta nokta bırakan Resul-i Ekrem’e Selât ve Selâm olsun.
Siyer-i Nebi okuyup ibretler alan her akıl sahibi bilir ki; Peygamberin sahabeleri içerisinde farklı Etnisiteye bağlı ve farklı renklerde, dillerde ve kültürde olan sahabeler mevcut.
Ve bunlar hiçbir zaman farklı ırktan olduğu için her hangi bir münakaşaya girmemiş, aksine aralarında her zaman bir tahammül, bir hoşgörü ve bir kardeşlik hukuku günümüze kadar devam edegelmiştir.
Çünkü Allah Resulünün terbiyesinde büyüyen ve vahyin ışığından beslenen sahabeler, ırkçılığın ve kavmiyetçiliğin ne derce çirkin, insan amelini zayi eden ve hatta insanı küfre kadar götüren bir hastalık olduğunu çok iyi bilmekteler.
Nitekim yalancı peygamber olan Müsylemenin kabilesinden biri ona’’ Vallahi ben senin yalancı olduğunu biliyorum ve Vallahi ben Muhammed’in hak olduğunu da biliyorum. Ama sen benim kabilemden olduğun için ben sana iman ediyorum’’ demişti.
Bu kıssadan da anladığımız üzere kavmiyetçilik ve ırkçılık insanoğlunun manevi gözlerini kapatıp, âdete o gözü, hakikate karşı bir kör hükmüne çevirir. Daha sonrasını söylemeye gerek yok sanırım. Devamı küfür, şirk, ila ahir…
Yanı başımızda olan Irak Kürdistan’ında bir referandum kararı verilmiş. Yani her milletin hakkı olduğu gibi kendilerinin de hakkı olan bir bağımsızlık kararı alınmış. Ancak dünyanın dört bir tarafından tepkiler tehditler vs vs. havalarda uçuşuyor.
Elbette ki Hollanda’nın karşı çıkması bizi şaşırttı mı?
- Tabi ki de hayır
Peki Abd ve İngiltere’nin karşı çıkması bizleri şaşırttı mı?
-Hayır.
Tabi bunların tepkilerini bir iki neden ile açıklayabiliriz.
1.Irak Müslüman bir ülke ve yıllardır batılı şer güçler her türlü katliam ve kirli palanlarını Irak’ta devreye sokabiliyor. Bu sebeple bağımsızlık pekte hoşlarına gitmese gerek.
2. Irak Müslüman bir ülke. Emperyalist ülkeler asla Müslümanların siyasi işlere girmesini istemez ve yönetimin her zaman kendilerinde olmasını isterler.
Bu ve buna benzer nedenlerden ötürü batılı devletlerin tepkisini azda olsa anlayabiliyoruz.
Ancak Gel Gelelim Türkiye’ye:
Bu hükümet yıllarca Irak, Iraklılarındır dedi.
Bu hükümet yıllarca her milletin bir bağımsızlık hakkının olduğunu dile getirdi.
Ve en nihayetinde bu hükümet Türkiye referandumunda ülkenin seçimine müdahale etmeye çalışan Almanya ve diğer devletlere en üst perdeden, isim vere vere karşı çıkıp’’ Bizim iç işlerimize müdahale edemezsiniz. Bu halkın en doğal hakkı olan referandum oylamasına karşı çıkamazsınız’’ diyen bir hükümet.
Ancak tüm bunları hiçe sayıp bizleri şaşkına çeviren bu hükümet, Irak referandum kararına destek vermesi gerekirken resmen Irak’ın iç işlerine bir müdahaleden söz ediliyor.
Ve tamamıyla milliyetçi ve ırkçı söylemler ön plana çıkıyor. Hatta daha da ileri gidiliyor ve ‘’Barzani bunun bedelini ağır öder’’ deniliyor.
Peki Tamda Şurada Soruyoruz;
Hani Irak, Iraklılarındı?
Hani her Milletin iradesine saygı?
Ben şurada bir dost tavsiyesinde bulunayım ki;
Hükümet Iraktaki bağımsızlığa karşı çıktıkça, Kürtleri kendisinden uzaklaştırıyor, soğutuyor ve onları bir bir KAYBEDİYOR.
Fİ EMANİLLAH…
(Serhat ASLAN / DİYARBAKIR)