Kurtlar Sofrasında Müslümanlara Pusu.!
İnkarcıların veya İnkarcı bir tutuma sahip olanların İman edenlere attıkları iftiraları belirlerken en önemli çıkış noktaları kendi sahip oldukları kötü ahlakları ve dünyaya bakış açıları olmuştur Örneğin, Allah'ın emrettiği ahlakı yaşamayan insanların müthiş bir büyüklenme arzusu ve dünya hayatına yönelik sınır tanımaz hırsları vardır.
Allah'ın samimi, dürüst, candan, Allah'tan korkan ve Allah'ı çok seven kullarına karşı yapılan haksızlıklar, ne dünyada ne de ahirette karşılıksız kalmamaktadır. Bu her müslümanca malum bir durumdur.
Takip ederek değil, denk gelirsem izlediğim Kurtlar Vadisi pusu dizisinde dün akşam Müslümanlara yönelik hakaretlere ve karalamalara şahit oldum..
İnanın Üzülsem mi? Gülsem mi? bir türlü karar veremedim..
Zira iyi biliyorumki Kurtlar Vadisinin Senaristleri Hizbullah'ın bir cemaat olduğunu bile bilmiyor.!
Bu sebeple çok meşhur olan bu dizilerine Ülkenin gündemi olan Hizbullah'ı da katmaları reytinglerini biraz daha yükselteceklerinin hesabını yapmışlardır..
Pana yapım kartel medyası gibi müslümanları rencide edecek bir skandala imza attı.
Hergün ayrı bir kanalda ayrı bir ahlak dışı dizilerin olduğunu 'Doğruhaberden öğrenmiştim'
"Aşkı memnu" , "Fatmagülün suçu ne" , "Binbir gece" ve son olarak ta "muhteşem yüzyıl" adlı Osmanlı imparatorluğunun onuncu padişahı kastedilerek Osmanlıyı kendileri gibi nefislerinin kölesi olarak gösteren, esasta müslümanları hedef alan iftiralar ve karalamaların ardı arkası kesilmiyor...
Bu filmlerin çoğu (kasıtlı olarak!) yanlış bilgiler ışığında çekildiği apaçıktır.
Örneğin Muhteşem yüzyıl dizisi..
- Harem odası Kanuni zamanında yoktur.Sonra gelenlerinde anlatıldığı tarzda bir harem hayatı olmadı. Padişah'ın terzileri , hizmetkarı olmuşlardır harem dairesindekiler.Odada Allah yazısı olan bir yerde bunların olması nasıl beklenir? İftiranın cezası öte dünyada çok acı olur.
- Padişahlara hakaretler ederek Türkiye'nin Osmanlı ile olan bağları koparılmaya çalışılıyor.
- Onları örnek alanlara medeniyetleri çökerten ahlaksızlık normal birşeymiş gibi anlatılıyor.
Zamanında İngiltere'nin yayınlayamadığı hakaret dolu tiyatroyu şimdi içimizdeki nasipsizlerin yapmasına izin veriliyor olması dikkat çekici değilmidir?..
Dün akşamda "sakallılar domuzbağcıdır" imasıyla Halkı müslümanlara karşı kışkırtan bir sahneyi canlandırdılar.... Neye dayanarak Hizbullah'ın domuzbağı yaptığını ima ediyorlar ?
Kartel medyasının pis kokulu ağzına dayanarak mı?..
Devlet hazretleri bile Hizbullah'a böyle bir iftira atamadı... Kanıt yok... Belge yok... Görüntü yok..
Nasıl atsın ki..
Evet Hizbullah, PKK ile çatışmalı bir ortama girmiştir. Ama böyle bir savaşın taraftarı olmadığını defalarca karşı tarafa bildirmiş, 6 ay boyunca PKK' nın eylemlerine karşılık vermeyerek bunu kanıtlamıştır. Sonuçta İki taraftan da çok sayıda kayıplar olmuştur.
Bu çatışmalardan nemalanan bir çok karanlık ve kirli yüzler, her iki tarafın verdiği kayıplarla nefes alırken , Savaşın galibi gördüğü Hizbullah'ın gücüne ve etkinliğine darbe vuracak zehiri nihayet bulur ve Basın Medya aracılığıyla karalamalara ve akıl almaz iftiralara başladılar..
İslama düşman bir nasipsizlerin asılsız idialarını ölçü olarak gören bir zihniyetin hangi temeller üzerine kurulu olduğunu görüyoruz?
Pana yapım aylardır Filistinle alakalı bir Film için çalışıyorlar... İslami olmasını beklemediğimiz ancak diğer ülkelere de zalimleri bir nebze daha tanıtacağı için müslümanları sevindiren bir çalışma olarak gördüğümü söylemek istiyorum. Ancak Çalışmada 'Filmin neresindesiniz''? diye de sormadan edemiyorum..
Sıradan bir hikaye olarak gördüğünüz ve, ne sizin ne de film kahramanlarınızın bir türlü anlayamadığı Filistin davasının neresindesiniz? Bilmiyorum ama
Sizin o domuzbağcılar diye tabir ettiğiniz Cemaat defalarca Yüzbinleri bir araya getirerek , Yüzlerce konferans ve seminerler vererek, Filistini Yüreklerinde yaşıyorlar. Sizin Filmden beklentinizin sadece Maddi veya Ödül getirecek bir durumdan ibaret olmadığına emin olamıyorum..
Siz hiç bir Filistinlinin acısını evinizde yaşadınız mı?
Bu işi maddiyat uğruna reyting uğruna veya kölesi olduğunuz sisteme yalakalık yapmayı bir iş olarak görüyorsanız size söyleyeceğim bir cümle olmaz.
Filisitini emellerinize alet ederek bir sıçrama daha yapma gayretindeyseniz çabalarınız boşuna çıkacaktır.
İslama düşmanlık besleyenler tarihin her döneminde zelil olmuşlardır... Yine olacaklardır.
Birileri ortaya bir iddia atarken bunu kendilerince güçlendirmekte; iftiralarını sahte delillerle veya yalancı şahitlerle makul ve inanılır hale getirmek için gayret göstermektedirler Bunu yaparken de iftira attıkları kişileri özellikle diğer Müslümanların gözünde küçültmek, Müslümanların aralarını açmak istemektedirler .
Yakın tarihimizde Bediüzzaman'ın maruz kaldığı komplolar bunun bir örneğidir. Bediüzzaman dinine ve manevi değerlerine son derece bağlı bir insan olmasına rağmen, kendisini dine karşı samimiyetsiz gösterecek iftiralara maruz kalmıştır İşte burada inkarcıların sinsi bir planı yer almaktadır; Müslümanların arasını açarak birbirlerine destek olmalarını engellemek..
Oysa Kur'an'da Müslümanların daima birbirlerine destekçi olmaları emredilmektedir:
İnkar edenler birbirlerinin velileridir Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur (Enfal Suresi, 73)
O halde bir Müslümanın yapması gereken iman eden bir kişi hakkında kötü bir haber duyduğunda öncelikle o işin aslını araştırmak olmalıdır Eğer karşıdaki kişinin iman eden, Allah'tan korkan, Kur'an'a uyan bir insan olduğu biliniyorsa bu durumda hemen tarih boyunca Müslümanlara atılan iftiraları düşünerek iftiraya uğramış mümine hüsn-ü zan etmek şarttır.
İnkar edenlerin müminlere karşı kin ve düşmanlıkları o kadar şiddetlidir ki, iftiraları ile zaten amaçları iman edenleri tamamen etkisiz hale getirmek ve onları kendi batıl dinlerine döndürmektir Yani din ahlakından uzak insanlar Allah'ın salih kullarını her zaman asılsız suçlamalarla karalamak isteyeceklerdir İşte bu, Müslümanların ne kadar uyanık olması gerektiğini bize gösteriyor ..
Vesselam
(Hürseda Haber)