Mısır, Arap Baharının Kaderini Çizecektir
Mısır’da 3 Temmuz 2013 tarihinde bir askeri darbe yaşandı. Mısır’ın 60 yıldan sonra ilk defa seçimle iktidar olan cumhurbaşkanı, Müslüman kardeşler çizgisinden Muhammed Mursi, sadece 1 yıl kaldığı görevinden alınarak, ülke idaresi yüksek askeri konsey’e devredildi..
Darbeyi yapan, Abdülfettah el Sisi darbeyi gerçekleştirmeden iki gün önce, Muhammed Mursi ve hükümetine görevden istifa edin uyarısı ile beraber ültimatom vermişti. Ardından ordusu ile beraber kameraların karşısında geçerek darbeyi dünyaya duyurdu. Önce anayasayı askıya alarak , sonra da cumhurbaşkanlığı görevine geçici olarak Adli Mansur'u atayarak, Mısır gibi saygın bir ülkenin tarihine kara bir leke düşürdü.. Ülke içinde milyonlarca Mursi ve ihvan sevdalısının mukavemet göstereceğinin bilincinde, orduya vur emri veren ve şiddete teşvik eden SİSİ nedem vatanına hizmet edeceği yerde ihanet etti? Üstelik ilahlaştırdıkları ama aslında ''helvadan birer put olduğu'' kilometrelik mesafeden görünen demokrasi sisteminde yapılmıştı bunlar.! Tamamen yasal zeminde ve halkın iradesi ile seçilenlere darbe yapılıyordu?
Türkiye' de Kenan Evren ve ordusunun 80 darbesini hatırlatan ve anımsatan bu darbenin gerçekleşmesinde ön plana çıkarılan kişiye değil, arkasında duran güce bakmak lazım.!..
Bu gücün, haddini aştığı malumdur.! İstediği zaman, istediği yere, istediği özgürlüğü (!) getirebileceğinin fırsatını vermek, biz Müslümanlar için ne kadar acı bir durum ise, Müslüman ülke lider ve yöneticileri için bir utanç vesikası olmalıdır.
El Sisi, Mekanize Tümen Komutanı iken, daha sonra Suudi Arabistan Krallığı Askeri Ataşesi olarak görev yapmış, bir komutandır. Bu sebeple olmalı ki Sisi'yi ilk tebrik eden Suudi Arabistan oldu..
2006’da Muharebe Kursu, ABD Kara Harp Akademisinde eğitim aldı. ABD bağlantıları çok kuvvetli. Darbeden hemen önce Kahire Büyükelçisi Anne Patterson ve ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ile görüşüyordu.
Sözün özü şu; ABD, bu işin ve buna benzer tüm kirli işlerin arka planındaki şeytandır..
Merak ediyor insan.! Neden İslam ülkelerinin yöneticileri bakan ve başbakanları ABD'nin bu kirli yüzünü görmezden geliyor?. Ne zamana kadar İslam coğrafyalarında akan kanı seyredecekler. Askeri müdahalenin 19. gününde Yüzlerce ihvan gönüllüsü şehid edildi. Binlercesi yaralı olarak hastanelere kaldırıldı.. Ve ABD Savunma Bakanlığı’nın Mısır'a 4 adet F-16 savaş uçağı göndermesini neden çok ''normal''miş gibi görülüyor.. Her ne sebeple olursa olsun, Müslüman bir ülkeye yardım adı altında, Savaş uçağı ve silahların gönderilmesi doğru değildir.
Birilerinin ABD'ye demokrasinin kapılarının otomatik silahlardan geçmediğini ve barışı sağlamanın yolunun da savaş uçakları yardımı yapmak olamadığını hatırlatması gerekir.!
Mısır, bir iç savaşa sürükleniyor.. Müslüman Kardeşler cemaati, eylemlerini barışçıl bir şekilde sürdürmeye devam etmelidir. Oynanan oyunların farkında ve bilincinde hareket etmeye devam edecektir.
Bu darbe ile ülkede, saflar netleşmeye başladı.. Münafıklar ve Müslümanlar bu saatten sonra daha net gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır.
Bu darbe esnafı adeta bitirdi.. Ülkede turistler yok denecek kadar azaldı.. Adeviye’deki şanlı direnişi küçümsememek gerekir.. Sadece Kahire'deki meydanları dolduranların sayısı 2 milyonu aştı.
Mısır'da Kahire ile İskenderiye başta olmak üzere 22 kentte "milyonluk" adı altında gösteri düzenleniyor ve bu gösteriler Mursi ve dava arkadaşlarının özgürlüğüne dek devam edecektir.
Son olarak; Mısır’daki gelişmeyi, darbecilerin nihai bir zaferi olarak değil, tüm bölgede devam eden bir mücadelede büyük ancak mevzi bir kazanım olarak görmek gerekir. Zira hâlihazırdaki darbe tüm dış desteğine rağmen siyasal olarak sürdürülebilir değil. Önümüzdeki yıllarda -hatta daha da kısa zamanda- Mısır’da peş peşe bu durumun nasıl değiştiğini hep beraber göreceğiz.
Mısır’da yaşanan darbe Arap Baharı’nın kaderini tayin edebilecek bir gelişmedir. ..
Mübarek’in devrilmesinin ardından askeri elitlerin oluşturduğu Yüksek askeri konseye bir darbe yaparak iktidara el koymuş, ancak ülkedeki ekonomik ve siyasi sorunlar askeri konseyin kalıcı olmasını engellemişti..
Bu darbe de kalıcı değildir. Şu an yapılacak şey; sabırla mücadele etmektir. Mursi’yi desteklemeye devam etmek ve zulme ve zorbalığa karşı beraber izzetlice dik durmaktır.
(Tayfun Hak)