Şekerli Acımtırak Ölümler
Özlem ile bekleyeceğimiz, kavuşmayı umduğumuz, belki de bir daha ulaşamayacağımız rahmet, bereket, mağfiret ayını geride bıraktık. Kur an ayının feyzinden, bereketinden kalplerinerikkat kazandıranlara, ne mutlu…
Ruhlarını arındıranlara, Xalık ın rızası için aç kalanlara ne mutlu…
Ne mutlu dua edene, ne mutlu din kardeşini ziyaret edene. Kendi nefsi için istediği şeyi Müslüman kardeşi için isteyene ne mutlu... Ameller, ibadetler, taatlar, hayır ve sevaplar, yalnız O’nun için.. 30 gün oruca, 300 gün sevabı yazdıran Allaha hamdolsun. Kadir gecesini ihya edene bin ay hayır sevabı veren’ Yegane güce hamdüsenalar olsun. Sağlığa sıhhat, gönüllere esenlik, bedenlere selamet, yüreklere huzur veren Rabbimiz, bizi tekrar rahmet ayına ulaştırır mı bilemiyoruz. Ancak O ndan yegane dileğimiz o dur ki ulaşamaz isek, bizden razı ve canlarımızı ancak Müslüman olarak almasıdır. Dünya, ahiretin tarlasıdır. Burada tohum ekmeyen, böylece bir tohumdan kat kat meyve kazanmaktan mahrum kalan, ne kadar zavallıdır. Kardeşin kardeşten, ananın evladından kaçacağı o gün için hazırlanmayan, dünyada da, ahirette de aldanmış, zarar etmiş olacaktır. Akıllı kimse, bu dünyayı fırsat bilir. Bu kısa zamanda, tohum ekerek, yani Allah’u Teâlânın beğendiği işi yaparak, kat kat fazla meyveleri toplar.
Ne mutlu dua edene, ne mutlu din kardeşini ziyaret edene. Kendi nefsi için istediği şeyi Müslüman kardeşi için isteyene ne mutlu... Ameller, ibadetler, taatlar, hayır ve sevaplar, yalnız O’nun için.. 30 gün oruca, 300 gün sevabı yazdıran Allaha hamdolsun. Kadir gecesini ihya edene bin ay hayır sevabı veren’ Yegane güce hamdüsenalar olsun. Sağlığa sıhhat, gönüllere esenlik, bedenlere selamet, yüreklere huzur veren Rabbimiz, bizi tekrar rahmet ayına ulaştırır mı bilemiyoruz. Ancak O ndan yegane dileğimiz o dur ki ulaşamaz isek, bizden razı ve canlarımızı ancak Müslüman olarak almasıdır. Dünya, ahiretin tarlasıdır. Burada tohum ekmeyen, böylece bir tohumdan kat kat meyve kazanmaktan mahrum kalan, ne kadar zavallıdır. Kardeşin kardeşten, ananın evladından kaçacağı o gün için hazırlanmayan, dünyada da, ahirette de aldanmış, zarar etmiş olacaktır. Akıllı kimse, bu dünyayı fırsat bilir. Bu kısa zamanda, tohum ekerek, yani Allah’u Teâlânın beğendiği işi yaparak, kat kat fazla meyveleri toplar.
Dünyanın ömrü, Ahiret’in sonsuzluğu yanında, denize nispetle bir damla kadar bile değildir. Buna rağmen Allah’u Teâlâ merhamet ederek, sevdiklerine sonsuz nimetlere kavuşmaları için dünyada birkaç gün sıkıntı çektiriyor. Akıllı kimse; kendi işinde ve dünyasında hiç üzülmeyen, emellerini kısa tutup, sabaha bile çıkamayacağını düşünen, ibadetine kuvvet verecek ve doğru yolda yürüyecek miktardan fazla geçim derdi olmayandır.
Ölüm tüm canlılar için kaçınılmazdır. Ve bütün akıl sahipleri için kendi başına bir derstir. Bu ders üzerinde yoğunlaşırsak dünya hayatının sırrı çözülmüş olur. Allah Azimuşşan, dünya hayatını üzeri şekerle kaplı bir zehir olarak bizlere gösteriyor. Yani aldatıcı, fani, yapmacık bir dünyanın konuklarıyız. Bu sözü edilen şekere muhtaç değiliz. O halde bu şekere neden rağbet ediyoruz. Bu şeker kimi zaman kadın (kadın için erkek), kimi zaman para, bazen, mal mülk, bazen şan şöhret, bazen kumar veya içki olabiliyor. Hele hele içki, bu sözü edilen ZEHİRLİ ŞEKER tarifine nasılda uyuyor. Her sene olduğu gibi yine özellikle dini bayramlar sonrası memleketinin yolunu tutanlar, direksiyon başındaki canavarları unutmuş veya ihmal etmiş olmalı ki yine yüzlerce can, trafik terörüne kurban gitti. Ülke gündemi bir anda kısa süreliğine olsa da TRAFİK TERÖRÜ konusu işgal etti. Ancak kimse bu konu üzerinde yoğunlaşma gereği duymadı. Esasen meselelerin başında olması gereken, şekerli acımtırak SU DAN ÖLÜM VAKALARI, her nedense medya organlarında, gazete veya internet sitelerinin alt sütunlarına sıkıştırılıp geçiştiriliyor. Elbette tüm kazaların yegane sebebi İÇKİ değildir. Ancak bir genelleme, bir anket, bir araştırma değil tüm incelemeler, ŞEKERLİ acımtırak olan içeceği baş neden gösteriyor.
Bu zehirli şeker, insanı sadece trafik terörü değil, toplumun en aşağılık insanı yapma özelliğine de sahiptir. Çalışma gücünü azaltan, israf ve sefahat ile memleketin fakirleşmesine sebebiyet veren, sakat ve başkasının sırtından geçinen dilencilerin türemesine, ahlâkın ve manevi değerlerin yok olması veya sebep olmasına, memlekette sefaletin çoğalmasına, ahlâksızlık, gasp ve cinayetlerin yayılmasına, kazalar, facialar ve çeşitli hastalıkların ortalığı kaplamasına neden olabiliyor... Tarih bunun misalleri ile doludur. Ahlâken çökmüş, çalışmayı terk edip, zevk ve sefâya dalan nice milletler ve medeniyetler, bu halleri yüzünden gün gelmiş, tarihten silinip gitmişlerdir. Alkol, ülkede nizam ve asayişi bozduğu gibi,çeşitli kavgalara, anlaşmazlıklara neden olan itimat ve emniyeti yok etmeye, karşılıklı yardım ve iş görmeyi önleyen ülkenin başlıca zehirlerinden bir tanesidir.
Tüm bunlar bir milletin ortadan kalkmasına, çökmesine bir insanın hem dünyasını, hem Ahiret’ini zillet ile geçirmesine mahal veren, İslam’ın kesinlikle haram kıldığı büyük günahlardan, Allah’ın koyduğu bir yasaktır. Dinimizce yasaklanmış ve her bakımdan zararlı olan bu maddeyi neden Ak parti hükümeti, kısmi veya sınırlı olsa da gündemine almıyor. Kartel medyası, bir çekirdeğin içini dolduramayacak bir konuyu günlerce, hatta haftalarca gündeminde sıcak tutabiliyorken neden bu üzeri şeker ile kaplı, acımtırak maddeyi yazmıyor.
Son olarak başta kendimize aile ve çocuklarımıza her türlü kötü bağımlılık yapan maddelerden, fiillerden, özellikle Allah’ın yasak kıldığı haramlardan arınmalıyız...Geleceğimizin teminatı olarak gösterdiğimiz gençlerimize, neyi verirsek onu biçeriz. Dünyada ve Ahiret’te huzur ve mutluluğun ancak Yüce Rabbimizin emir ve tavsiyelerine uymakla mümkün olduğunu unutmayalım.
Vesselam
Tayfun Hak / Hürseda Haber