Türkiye, Yumuşak Güç ve NATO
Bismillahirrahmanirrahim...
Natonun Sovyetlerin yıkılmasından sonra, diri kalabilmek ve iç olaylarla meşgül olup yok olmamak için, yaptıkları toplantılarda hedef olarak Müslümanları seçtiler.
Yeni bir düşman gerekiyordu, oda bundan sonra İslam dünyası olacaktı. Bütün bunlar Natonun toplantılarında alenen konuşulduğu halde insan haliyle merak ediyor.
Natonun bir üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri acaba ne dediler....
Ne dediklerini dünden bugüne yapmış oldukları işlerinden anlıyoruz zaten. Natonun en aktif üç ülkesinden birisi Türkiye.
Yani vazifeyi kabul etmiş daha sonra eşbaşkanlık sıfatını almış, yani oda hedefe İslamı koymuştur. Eğer Türkiye de son yirmi senedir olanlar, İslami görünmeyen bir şahsiyet veya parti tarafından yapılsaydı halk ayaklanır, inancına sarılır iri ve diri kalırdı.
Ama öyle olmadı, Nato bunu öyle birinin eliyle yapıyorduki ve hala yapmaya devam ediyorki “Ya Allah bismillah” sloganıyla açılışlar yapan, cumalarda halkla namaz kılan, eşi ve kızları örtülü olan halktan biriymiş gibi görünen şahsiyetler.
Bunun için halk hiçbir şeye ses çıkarmadı, eleştirmedi. Çünkü muhalefet nefret edilecek insanlar tarafından yapılıyordu ve onların ahmaklıkları iktidarın ekmeğine yağ sürüyordu.
İktidar yumuşak güç kullanarak insanların sinesindeki imanı yok etmeye çalışırken, muhalefet bağırıp çağırarak başörtüsü karşıtlığı yapıyordu. Yani iman, yani insanlık iki ateş arasında kalmıştı. Halkda yumuşak gücü henüz tanımadığı için muhalefetin zıddına onlara destek verdi. Belki bir etki tepki meselesiydi ama, yirmi senenin sonunda halk soyulduğunu, yozlaştırıldığını,imanının çalındığını, adaletin ortadan kaldırıldığını, haramzedelerin çoğaldığını, fakirleştiğini ve en önemlisi gelecek neslin islamdan tam olarak uzaklaştırılıp batının ideolojisine yakınlaştırıldığını ancak anlayabildi.
Fakat hanımefendi Emine Erdoğan; porsiyonları küçültmeyi, planlı alışveriş yapmayı ve israfdan kaçınmayı öneriyor. Koluna takdığı ellibin euroluk çantası ve üzerindeki sosyetik elbiseleriyle...
Emine Hanım, eğer Ankaranın samanpazarından alacağınız bir çantayla dolaşsaydınız sizi küçültmez aksine halkın nazarında yüceltirdi. Siz saraylarda oturup varlığınıza varlık Katarken, halkdan koptunuz... Allahdan ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin dememişsiniz bir zamanın padişah ve kralları gibi.
İsterseniz kendinizi fazla yormayın, hayatınızın sonuna yaklaştınız ve biriktirdiklerinizi yiyemeyeksiniz, hesap gününe inanıyorsanız oda çok yakın.
Mehmet Akifin dediği gibi “ belki yarın belki yarındanda yakın”
Türkiyede islamı ve islami cemaatleri siz bitirdiniz. Çünkü insanlar size müslüman gözüyle bakıyordu, herşeyi bıraktılar nasılsa iktidar olduk dediler. Muaviyenin indirilmiş hak dini, kendisinin uydurmuş olduğu bir dine dönüştürdüğü gibi, onun siyasetini uygulayarak halkın arasına fitne soktunuz.Irkçılığı körüklediniz, mezhepçiliği harmanladınız. Elinize aldığınız medya ve sosyal medya ağları üzerinden propangalar yaptınız, filimlerde dizilerde bayrağa ve toprağa giydirdiğiniz kutsallık elbisesini islam dininin önüne çıkardınız. Halkın ve özellikle gençlerin yanında bayrak ve toprak Kurandan daha kutsaldır, zira Kuranın ismi dahi geçmez. İşte böyle bir nesil yetiştirdiniz
Sunni dünyasının zirvesi olan DEAŞ zihniyeti toplumumuzda yaygınlaştı ve bunu siz yaptınız. Suudiamerika artık ülkemizi daha kolay kana bulayacak, Irakda Suriyede köle pazarlarında müslümanların annelerini, eşlerini, kızlarını cariye olarak satan !!!
Tekbirler getirerek kafa kesen ve kameraya çekerek ifşa eden, dünyadaki diğer bütün toplumlarda islama nefreti körükleyen, islamı tamda Natonun istediği gibi pazarlayan bu zihniyeti çok güçlü bir şekilde ülkemize soktunuz...
Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak, halk fakirleşince anladı; İngilterede bir bakan kız arkadaşıyla öpüşürken kameraya yakalanınca istifa ediyor ki bu durum batı toplumunda normal bir durumdur,konumu itibarıyla onurlu bir davranışda bulunuyor,
Bizdeki bakanların çarşaf çarşaf melanetleri ortaya dökülüyorda yüzü kızarmıyor arkadaş...
Nedenmi çünkü ortada Allahın indirmiş olduğu yürürlükte olan bir din yok mezarlık hariç orda islama göre gömüyorlar onada şükredecek hale getirdiler bizi ünlü dizilerimizde zaten görüyoruz bunları. Emevilerin bozduğu ve Suudi Amerikanın uygulamasına aldığı uydurulmuş bir dine göre amel ediyoruz. Ve ne hikmetse gerçek dine, indirilmiş olan dinede din adına düşmanlık ediyoruz...Temiz ve bilinçli kardeşlerimizi tenzih ediyoruz.
Evet bu işleri buralara Natodan görev alan, Amerikayla çıkarlarımız örtüşüyor diyen bu hükümet ve yandaşları getirdi.
Evet başardılar fakat şu ferman onların yenilgilerinin başlangıcıdır.
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsinki Allah öyle bir kavim getirecektirki Allah onları sever, onlarda Allahı severler...”. (Maide süresi 54)
Allahım bizleri hakkdan ayırma ve ayetlerinin muhatabları eyle...
Allah var gam yok. (Ahmet Aygın)