Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, İran'dan petrol getireceğine yemin etti

Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Lübnan'ın kuzeyinde bir yakıt deposunun patlamasından birkaç saat sonra 28 kişinin ölümüne neden olan ülkede devam eden petrol sıkıntısı nedeniyle İran'dan Lübnan'a benzin ve dizel ithal etme sözü verdi.

Pazar günü Nasrallah, ”sizi temin ederim, inşallah, kesinlikle İran'dan dizel ve benzin getireceğiz ve bu iki gün içinde size de bilgi vereceğim” dedi ve önümüzdeki birkaç gün içinde petrolün ne zaman geleceğini açıklayacağını da sözlerine ekledi.

Nasrallah, Lübnan hükümeti yapmazsa Hizbullah'ın İran petrolünü kendi başına ithal edeceği konusunda da uyardı. İran petrolü uluslararası yaptırımlar altında tüketiliyor. Böyle bir hareket İranlı yakıt tankerlerini İsrail kıyılarına yaklaştırabilir.

Temmuz ayında Umman açıklarında İsrailli bir işadamına ait Mercer Street adlı tankere karşı saldırı olmuş, İsrail rejimi saldırıda kullanılan dronların İran’a ait olduğunu iddia etmişti. İsrail ile İran arasındaki gerginliğin artmasıyla oluşan bu saldırı sırasında bir İngiliz ve bir Romen vatandaşı hayatını kaybetti.

ABD, İngiltere ve İsrail bu saldırı sonrasında İran’ı tehdit ederek misilleme yapacağı açıklamasında bulundu. İran bu saldırıdaki sorumluluğu reddederek, işgalci rejim İsrail ve ABD'nin bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalıştığını iddia etti.

Birkaç gün sonra, İran kuvvetlerinin Birleşik Arap Emirlikleri yakınlarındaki Asphalt Princess tankerini kaçırmaya çalıştığı bildirildi, ancak Londra Times'a göre işçiler motorları sabote ettikten sonra gemi sürüklendi.

Mart ayında, Jerusalem Post’un kardeş yayını Maariv, Wall Street Journal'ın İsrail' in Suriye'ye giden bir düzine İranlı petrol tankerine saldırdığını bildirmesinden sonra, İsrail'in de düzinelerce gemisine saldırı yapıldığı haberleri geldi. 

Hizbullah Önderi Nasrallah'ın Pazar günü yaptığı konuşmanın ardından Hizbullah ile bağlantılı Ali Shoeib, İsrail'e İran petrolünü Lübnan'a taşıyan tankerlere saldırmamaları konusunda açık bir uyarıda bulunarak, yapılacak misillemenin “bir tanker için bir tanker” olduğunu belirten bir tweet attı.

Siyonist rejim İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından Lübnan’a yapılan hava saldırısı sonrasında, Hizbullah Hareketi Lübnan’da başlattığı roket ateşi ile sadece bir hafta içinde işgalci rejim İsrail’e yanıt olarak 20 roket ateşledi ve sonrası yapılan açıklama ile de olayı üstlendi.

Geçtiğimiz pazar günkü konuşmasında Nasrallah, Lübnan'daki krizin “Amerikan büyükelçiliğinden Amerikalılar tarafından yönetildiğini” iddia ederek, İran'ın Lübnan'a yardım etmek istediğini de sözlerine ekledi.

Nasrallah, ”bugün Lübnan'da olan şey Irak'ta olanla aynı, çünkü kaos aynı odadan yönetiliyor(ABD)” dedi.

Nasrallah, Lübnan halkına "düşmanın istediği yere gitmeyin” ifadesini kullandı.

Hizbullah lideri, ülkenin dış yardım ve ithalat olmadan kendi kendine yeterli bir ekonomi inşa etmesini istedi ve daha önce yaptığı açıklamada Lübnan'ı İran yardımını kabul etmeye teşvik etti.

Nasrallah, Taliban'ın ABD'nin çekilmesinden sonra bu hafta ülkeyi hızla yeniden fethettiği Afganistan'daki duruma paralellikler çizerek, yalnızca Lübnan halkının, Lübnan ordusunun ve Hizbullah'ın Lübnan'ı koruyabileceğini vurguladı.

Hizbullah lideri, yakıt tankeri patlaması ve sorumluların cezalandırılması konusunda soruşturma talep etti. Olaydan sonra yapılan suçlamaları ve siyasi ifadeleri kınayarak, "sert ve üzücü olaylardan sonra, insanlar genellikle farklılıkları bir kenara bırakıp birbirlerine yardım eli uzatıyorlar, ama biz garip bir ülkeyiz ve pazar sabahından bu yana çok sert bir siyasi atışma sahnesine tanık olduk.”

Nasrallah, felaketin politikacılara krizi yönetmek için hızlı bir hükümet kurmaları gerektirdiği için baskı uygulayacağına dair umutlarını dile getirdi.

Pazar günü, Lübnan raporları tankların Suriye'ye kaçırılmak üzere yakıt depolandığını belirtti. 

Lübnan An-Nahar haberine göre, yakıt tanklarının bulunduğu arazinin sahibi Pazar günü bir videoda tankların yakıt kaçakçılığı için kullanıldığını bilmediğini ve tankların sahibinin de yaklaşık üç ay önce iz bırakmadan kaybolduğunu belirtti.

Sahibi, sahadaki insanlardan birinin yakıt deposuna bir sigara attığını iddia etti. Soruşturma devam ediyor ve resmi bir açıklama yapılmadı. Farklı raporlar var ve toprak sahibi tarafından yapılan iddiaya göre silah sesleri sonrasında patlama meydana geldi.

Yakıt tankı patlaması Lübnan’da hızla siyasi bir patlamaya yol açtı, çünkü eski Başbakan Saad Hariri liderliğindeki Gelecek Hareketi Partisi yetkilileri ve Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun tarafından kurulan ve Hizbullah ile ittifak kuran Özgür Vatanseverlik Hareketi, belirli milletvekillerini doğrudan felakete karışmakla suçlayarak hatta birbirlerini olaylardan sorumlu olmakla suçladı.

Lübnanlı raporların çoğu, soruşturmanın petrol kaçakçılarını koruyan politikacılara bakması gerektiğini vurguladı ve patlamanın ardından huzursuzluğun şiddete dönüşebileceği konusunda da uyardı.

Pazar günü Hariri, Aoun'u istifaya çağırdı ve ona “şimdi git ve geleceğin için biraz onurunu koru, çünkü yakında seni barındıracak bir elçilik ya da tarihin lanetinden kaçmana yardım edecek bir uçak bulamayacaksın.” dedi.

Lübnan'ın Kataeb Partisi Başkanı ve eski Maronit milletvekili Samy Cemayel, Pazar günü bir tweet attı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin “Lübnan halkına karşı soykırımı durdurmak ve Lübnan'ı yıkıcı yöneticilerinin pençesinden kurtarmak için güçlü kararlar almak” için acil bir toplantı çağrısında bulundu.

Yüksek Savunma Konseyi toplantısında ise Aoun, "trajedinin siyasallaşmasına" karşı yetkilileri uyardı.(The Jarusalem Post-İsrail Post)