Hasan Nasrullah, İsrail'e “daha fazla sürpriz” sözü verdi
Hizbullah genel sekreteri, İran'ın helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi Filistin davasına ve bölgedeki Direniş Cephesi’ne “büyük inanç” duyan bir siyasi figür olarak tanımladı.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, merhum İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Filistin davasına, direnişe ve tüm gruplarına güçlü bir şekilde inandığını ve İsrail işgaline karşı güçlü bir düşmanlık içinde Direniş hareketlerini para, silah, eğitim ve deneyimle desteklemeye derinden bağlı olduğunu vurguladı.
Hizbullah tarafından, hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindekileri anmak üzere Beyrut'un güney banliyösünde düzenlenen törende konuşan Hasan Nasrullah, cumhurbaşkanının “Direniş ve projesine inanan ve ülkesi İran'ın hizmetkârı olduğu kadar bilgili, alçakgönüllü ve ikiyüzlüler ve düşmanlar karşısında çok cesur olduğunu” söyledi.
Cumhurbaşkanı Reisi döneminde İran diplomasisi düzeyinde bir gelişmeye tanık olunduğunu, Batı ile ilişkilerin belirli bir düzeyde tutulurken İran'ın komşu ülkeleri ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Doğu'ya yönelme kavramlarına öncelik verildiğini de sözlerine ekledi.
“Reisi ve Emir Abdullahiyan direnişe ve onun projesine inandılar”
Helikopter kazasıyla ilgili olarak Seyyid Nasrullah olaydan duyduğu üzüntü ve pişmanlığı dile getirerek, bunun İran içindeki ve dışındaki insanlar için acı ve üzüntü verici olduğunu vurguladı.
“Şehitler her zaman yanımızda durdular ve bizi asla terk etmediler” dedi.
“İnançlarımızın sadece fikir ve kâğıt üzerinde mürekkep olarak kalmaması için rol modellere ihtiyaç var” diyen Hizbullah genel sekreteri, İbrahim Reisi'nin “sorumluluk üstlendiği tüm pozisyonlarda” olduğu gibi, “rol model” olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Bu bağlamda Hasan Nasrullah, Reisi'nin İmam Rıza Türbesi'nin sorumluluğunu üstlendiğinde türbenin yönetimi ve gelişiminde büyük bir dönüşüm yarattığına dikkat çekerek, dezavantajlı ve yoksul kesimlerin Reisi'nin sunduğu hizmetlerden faydalandığını vurguladı.
Hayatını kaybeden İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan hakkında da konuşan Seyyid Nasrullah, onun Filistin'i, Lübnan'ı ve tüm direniş hareketlerini çok sevdiğini ve onlara yürekten inandığını teyit etti
“Şehit Reisi ve Emir Abdullahyan'dan iyilik, yardım, destek ve sevgiden başka bir şey görmedik ve kendilerine sundukları her şey için teşekkür ediyoruz” diyerek, bu iki şahsiyeti farklı kılan en önemli şeylerden birinin alçakgönüllülükleri olduğunu vurguladı.
“Cenaze töreni sahneleri halkın İran liderliğine bağlılığını teyit ediyor”
Hizbullah genel sekreteri, İran'ın 1979'da İslam Devrimi'nin zaferinin ilk günlerinden bu yana karşı karşıya kaldığı ekonomik yaptırımlar, artan küresel baskılar ve iç suikastlar gibi tehlike ve zorluklara göğüs gerdiğini vurguladı.
Hasan Nasrullah, Tebriz'den Meşhed'e kadar uzanan cenaze törenlerinin muazzam görüntülerine atıfta bulunarak, bu törenlerde verilen mesajın “İran İslam Devrimi'nin lideri ve kurucusu İmam Humeyni'nin yoluna ve İslam Cumhuriyeti liderliğine sadakat ve sarsılmaz bağlılık” olduğunu belirtti.
Amerika'nın bölgeye yönelik politikalarının başarısız olmasının nedenlerinden birinin “gerçekliğin inkârı ve gerçeklikten kopukluk” olduğunu belirten Hizbullah lideri, İran'ın “güçlü, uyumlu ve dirençli bir devlet” olduğunu, cumhurbaşkanı ve arkadaşlarının ölümünden derin acı duysa da bunun onu zayıflatmadığını ve sarsmadığını ifade etti.
Direniş lideri, İran'ın “bir kurumlar ve yasalar devleti olduğunu, başında bu devleti yöneten bilge bir lider bulunduğunu ve çok yüksek düzeyde bir halk iradesi ve güvenine sahip olduğunu” vurguladı.
İran'ın direniş hareketlerine verdiği destekle ilgili olarak Seyyid Nasrullah, İran'ın Filistin'den ve direnişten vazgeçmesini bekleyenlerin “büyük bir hayal içinde olduklarını” vurguladı.
Bu desteğin İslam Cumhuriyeti'nin vizyonunun bir parçası ve inancının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve yetkililerin ayrılmasıyla değişmediğini ya da değişmeyeceğini belirterek, Tahran'ın Direniş hareketlerini desteklemeye devam ettiğini ve bu desteğin “arttığını ve daha belirgin hale geldiğini” teyit etti.
“İsrail Direniş'ten sürprizler beklemeli”
Hizbullah Genel Sekreteri, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Gazze'ye yönelik saldırganlığını sürdürme konusundaki ısrarının “İsrail'in uçuruma düşeceği ve felakete sürükleneceği” anlamına geldiğini belirterek, İsrail’in “hiçbir hedefine ulaşamadığını” vurguladı.
Lübnanlı lider, savaşın sekizinci ayına giren İsraillilerin, bu yıl içinde yaşadıklarının eşi benzeri görülmemiş bir durum olduğu konusunda hemfikir olduklarına dikkat çekti.
Lübnan'daki güney cephesi ve Hizbullah'ın Gazze'ye destek operasyonlarıyla ilgili olarak Seyyid Nasrullah, Direniş'in, İsrail’in Lübnan'a karşı başvurabileceği tüm olası senaryoları incelediğini doğruladı.
İsrail rejimine seslenen Seyyid Nasrullah, kuşatma altındaki Gazze'nin 7 Ekim'de Aksa Tufanı operasyonunu başlatarak İsrail’i şaşırttığını, Lübnan'daki Direniş'in ise 8 Ekim'de kuzey cephesini açarak işgal varlığını şaşırttığını söyledi.
Hizbullah lideri sürprizlerin, Irak'ın yanı sıra Yemen'in de böylesi bir güç, direnç ve cesaretle savaşa katılmasıyla devam ettiğini belirtti.
İran'ın da füzeleri, insansız hava araçları ve Gerçek Vaat Operasyonu ile işgali şaşırttığını belirtti.
Netanyahu'ya “Direnişimizden daha fazla sürpriz bekleyin” dedi.
“Filistin devletinin tanınması, İsrailli yetkililer için UCM tutuklama emri Aksa Tufanı’nın meyveleri”
Hizbullah genel sekreteri, İsrail rejimi içindeki çeşitli grupların varoluşsal bir tehdit olarak gördükleri için reddettikleri Filistin devletinin bazı Avrupa ülkeleri tarafından tanınması hakkında konuştu.
Hasan Nasrullah, İsrailli yetkililerin karşılaştığı en önemli zorluklardan biri olan Filistin devletinin bu ülkeler tarafından tanınmasının İsrail işgaline ağır bir darbe indirdiğini vurguladı.
Genişlemekte olan bir Filistin devletinin tanınmasının Aksa Tufanı Operasyonu ve ötesinin sonuçlarından biri olduğunu ifade etti.
Lübnanlı direniş lideri ayrıca, Aksa Tufanı'nın ve Filistinlilerin kararlılığının meyveleri arasında, İsrailli yetkililer hakkında tutuklama emri çıkarılmasını isteyen Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki (UCM) son gelişmeler de dahil olmak üzere İsrail'in uluslararası mahkemelerde karşı karşıya kaldığı durumun da yer aldığını belirtti.
Hasan Nasrullah ayrıca, direnişin 7 Ekim operasyonunun dünya çapında insani duyguları harekete geçirdiğini vurgulayarak, Filistin halkını desteklemek için gösteri yapan dünya çapındaki profesörlere ve öğrencilere şükranlarını ifade etti.
Bu protestolara değinen Seyyid Nasrullah, bunların “Aksa Tufanı Operasyonu'nun dünya çapında ateşlediği insani duyguların boyutunu gösterdiği” değerlendirmesinde bulundu.(YDH)