İslami Bir Gün Yaşamak
Kutlu doğumla birlikte birçok güzellik yaşanırken etkinliğin yapıldığı gün İslami birgün haline gelmekte, Hz. Resulullah’ın bereketiyle unutulmaz zamana dönüşmektedir. Yaşlısıyla, genciyle kadınıyla erkeğiyle herkes aynı İslami soluğu teneffüs etmekte, kitlelerin O’nu biricik önder olarak haykırması etkinliği daha anlamlı kılmaktadır.
Kutlu doğum, sadece bir doğum partisi niteliğini taşıyan törenlerden meydana gelen bir etkinlik değildir. Doğum partisi düzenlemek amacıyla insanlar eğlenceye davet edilmemektedir. Burada hedeflenen Hz. Resulullah’ı insanımızla tanıştırmak, O’na muhabbet beslenmesini sağlamak, O’nun getirdiği öğreti çerçevesinde hayatlarını sürdürmeleri için çabalamaktır. Hz. ResulullahAleyhisselatuVesselam’ınmesajının öğrenilmesine ve bununla amel edilmesine önayak olmaktır. İnsanları O’nun yoluna davet etmek, sünneti seniyesini hayatlarında canlandırmaları için çabalamaktır.
Seküler anlayışın Müslümanları iyice zorladığı, İslami olmayan hayatın Müslümanların evlerinin içine kadar nüfuz ettiği, ahlaksızlık ve yozlaşmaların toplumu çepeçevre sardığı günümüzde, Hz. Resul–i Ekrem’in dışında hiç kimsenin sunacağı geçerli reçete yoktur. O’nun dışındakilerin çözümleri boş, reçeteleri yıkım, çöküş ve kâbustur. Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam olmazsa, Onun yolundan gidilmezse ne huzurlu bir dünya hayatı elde edilebilir ne de ahiret imtihanı kazanılabilir.
Kutlu doğumla amaçlanan İslami ruhun insanları etkilemesi, İslami mesajların zihinlere kazınması ve insanımızın Allah Teala’nın ipine sımsıkı sarılmasıdır. Bu güzel etkinliklerde görev alan kardeşlerimizin bu yönde yoğun çabaları bulunmaktadır. Ancak, bozmaya odaklanmış, yozlaştırmaya çalışan bozguncu dalgaların ölümcül fırtınalar gibi esen dalgaları karşısında bütün bunları yapmanın zorluğu kabul edilmelidir. Bozguncular bozmak için çalışacak, Peygamber AleyhisselatuVesselam’ın getirdiği vahyi ve sergilediği pratiği esas alan ve bunu insanlara sunan Müslümanlar ise inşa etme ve ıslah için çabalayacaklar.
Her şeye rağmen Kutlu doğumun bağışladığı İslami ruhun insanımızın üzerindeki etkisi inkâr edilemez derecede büyüktür. Bu güzel etkinliğe katılan herkes bir şekilde mesajını almaktadır. En azından Müslümanlarınyılda bir kez bir araya gelmeleriyönüyle de olsa bu sayedePeygamber âşıklarının yıllık buluşması niteliği taşımaktadır. Zira binlerce Müslüman bir araya gelmekte, kaynaşmakta, tevhid sancağının altında İslam ümmetinin birer evladı olduklarını derk etmektedir.
Etkinlikteki diğer bir güzellik, etkinlik bittikten sonraki uzunca bir müddet Hz. Peygamber AleyhisselatuVesselam’ıninsanımızın gündemindeki yerini almasıdır. Evlerde, pazarlarda, çarşılarda, fabrikalarda, tarlalarda, bağ ve bahçelerde Hz ResulullahAleyhisselatu Vesselam konuşulmakta ve gündemi oluşturmaktadır.
İslam ümmetinin büyük sıkıntılar yaşadığı günümüzdeMüslümanların bu büyük kâbustan ve devasa sıkıntılardan kurtulmaları Hz. Peygamber AleyhisselatuVesselam’a sımsıkı sarılmakla gerçekleşecektir. Kutlu doğum etkinliklerinden beklenen buradaki mesajların hayata aktarılması, Hz. Peygamberin sadece kutlu doğumlarda değil yılın bütün günlerinde hayatımızın içinde olması ve getirdiklerinin hayat coğrafyamızın desturları olarak kabul edilmesidir. Bu yöndeki çaba ve gayretler Kutlu Doğumu anlamlı kılacak ve hedefine doğru yol almasına yardımcı olacaktır.
Kutlu Doğum, Hz. Peygamber Aleyhisselam’a söz vermek ve biat etmektir. Teslimiyeti dile getirmektir. Zira O Peygamber, İslam’ın söylemini bütün âlemlere ve bütün çağlara aktarmakta ve bunu hayatında yaşayarak önümüze koyup uyulması gereken pratiğe bizi davet etmektedir. Hz. Peygamberin hayatı İslam’ın bütün zaman ve mekânlardayaşanabilirliğinin tablosu olarak insanlığın idrakine sunulmuştur.
Hz. Peygamber Aleyhisselam’ın getirdiği İslami söylem aynı ruhu koruduğundan, O’nun yoluna samimiyet ve ihlasla girildiğinde İslam’ın bütün dinamizmiyle hayata hâkim kılınmasınaimkân tanıdığından, Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam, o günden bugüne İslam düşmanlarının en büyük hedefidir. Müslümanların Hz. Peygamber’e uymakla sıkıntılarından kurtulacaklarınıve böyleceİslam medeniyetinin görkemli günlerine ulaşacağını bildiklerinden Hz. Peygamber Aleyhisselam’ıyaşanacak bir örnek olmaktan çok miadını doldurmuş, tarihi bir şahsiyet olarak sunmaya çalışmaktadırlar. Oysa O, uyulması ve yaşanması gereken hayattır.
Kutlu doğum, Hz. Peyamber’i yâd etmenin, O’na biat etmenin, teslimiyetin ve O’nun izinde yürümenin yolunu göstermektedir. Kutlu doğumun icra edildiği günün İslami olması gibi diğer günleri de İslamileştirdiğimizde ve bütün günlerimizi Hz. Resulullah’ın bize getirdiği Kitapla ve Sünneti Seniyyesiyle donattığımızda Kutlu doğumlar misyonunu icra edecek ve beklenen hedef yakalanacaktır.
(Hürseda)