Mısır acısı ve ölü direniş!
Ellerindeki Amerikan yapımı gelişmiş silahlar Müslüman avına çıkan Mısır ordusu ve polisi, şiddetle hiçbir ilgisi bulunmayan insanları katlederken kimsenin sesi çıkmıyor. İki yıl önce Adeviye meydanında toplanan Müslüman halka kurşun yağdırıp binlerce insanı şehid eden faşist zihniyet, o günden bu güne cinayetlerini sürdürürken, katledilenler Müslüman, yok edilmeye çalışılan İslami hareket olunca azgınlığı destekleyenarsızların derin sessizliği sürüyor.
İki yıl içinde binlerce İhvan mensubu tutuklandı. Yüzlercesi idama mahkum edildi. Onursuzların egemen olduğu dünyanın gözü önünde namuslulara diş bileyen Mısır’ın azgın darbecileri, son günlerdeki açıklamalarında İhvan üyelerini idam edeceklerini, böylece Mısır’da İhvan’dan eser bırakmayacaklarını dile getiriyorlar. İhvan’ın yok edilmesi, İslami mücadelenin kalelerinin yıkılması, Müslümanların bir daha asla bellerini doğrultmayacakları anlamına geliyor.
İŞİD’in saldırılarını bahane eden azgınların, İhvan ileri gelenlerinin bulunduğu eve baskın yaparak 9’u ihvan yöneticisi, 13 Müslümanı işkencelerden sonra katletmesi kan donduran büyük bir facia olarak tarihe geçerken, İslami mücadelenin köklerini kurutma ve İslam’dan eser bırakmama operasyonlarının büyük bir hızla devam ettiğini gösteriyor.
Bu dehşet verici manzara karşısında İhvan’dan gelen ilk açıklama, cihad kapısının açıldığı, Müslümanlara işkence eden, kanlarını akıtan ve zulmeden zalimlere karşı kıyam bayrağının kaldırıldığını ifade ediyordu. İhvan’ın açıklamasının sonunda şu cümlelere yer veriliyordu: “Suçlu Sisi’nin emrindeki faşist yargı düzeni ve toplu infazlar kaderin akışını durduramayacak, evlerinde katledilen onurlu vatansever insanların pak kanları katillerinin laneti olacaktır. Vatanımızın her yanında, dürüst insanlara karşı yürütülen adaletsizliklere, baskılara ve onurlu insanlara karşı suikastlara karşı koymak için ciddi bir çaba göstermeliyiz.
Mısır’ın onurlu halkına... Zalim, yapabileceğinin en kötüsünü yaptı. Şimdi, vatanınız, hayatınız ve çocuklarınız için ayağa kalkın ve isyan edin. Katil, şimdi vatana karşı en büyük ve en korkunç katliama başladı. Kalkın ve bu rezil katili vatanınızdan kovun. Adaletsizliğin ve zulmün kalelerini yıkın. Mısır’ı geri alın.”
En aşağılık işkenceleri yapan, yargısız infazlarla Müslümanların kanlarını akıtan ve hayatı zindana çeviren katil çetelerden hesap sorulacağı ümidi Müslümanların gönlüne su serpmişti. Çünkü, 90 yıllık mücadele tarihinde her zaman zulme maruz kalan ve on binlerce taraftarı katledilen İhvan’ın her zaman sivil direnişi tercih etmesi, katillerden ve zalimlerden hesap sormaması, onların iştahını kabartıp daha çok zulme yönelttiğinden, bu yeni çıkışın zalimleri telaşlandıracağı ve Müslümanları hesaba katmak zorunda bırakacağı, en azından kuzu gibi avlanmaktansa direne diren şehid olma yolunu açacağı ümidi zulüm altında büyük sıkıntılar yaşayan Müslümanlara derin bir nefes aldırdı.
Ancak, İhvan’dan gelen ikinci açıklamada, silaha başvurulmayacağı, barışçı yöntemlerle mücadelenin sürdürüleceği dile getiriliyordu.
İhvan’ın bu açıklaması, cihad ruhunu yitirmiş, direnişi provokatörlük olarak nitelendirebilecek kadar kaleminin onurunu kaybetmiş kimilerinde büyük bir rahatlamaya yol açtı. Özellikle Türkiye’deki bazı İslamcı yazarlar, İhvan’ın bu açıklamalarıyla derin bir nefes aldıklarını dile getirdiler.
Oysa Müslümanlar şiddetli baskı, işkence ve katliamlara tabi tutuluyor. Bugüne kadar meydanlara çıktıkları için binlerce Müslümanın kanı akıtıldı. Kısa bir müddet sonra Mursi’yi ve birçok Müslüman lideri idam edecekler. Sözde barış yanlısı zevat ‘Aman kardeşim, olur böyle şeyler, sakin olalım lütfen’ deyip tepkisizliğe, boyun eğmeye ve zalimlerin çizmeleri altında ezilip yok edilmeye katlanmaya davet ediyorlar.
İhvan gibi büyük bir kitlenin rehberlerinin idam edilmesi ve iş yapabilecek kabiliyetteki üyelerinin evlerinde infaz edilmesi Mısır’da 90 yıllık bir geçmişi olan İhvan’ı büyük bir çöküşle karşı karşıya bırakmayacak mı? Beli kırılacak İslami hareketin, bugünkü hale gelmesi için yine onlarca yıl çalışıp çabalamak zorunda kalınmayacak mı? Müslümanların bu derece yenilebilir ve yutulabilir lokmalar olması, İslam düşmanlarını her zaman aynı iştahlı bitirme oyunlarına sürüklemeyecek mi?
Neden Müslümanlar zalim ve azgınların deneme tahtası olarak kullanılsınlar? Neden Müslümanlar azgınların içlerindeki kin ve nefret duygularını tatmin aracı olarak katledilsinler?
İslam düşmanı emperyalist ve Siyonistlerin hükmettiği dünyada Müslümanların direnişini kırmak, birliklerini dağıtmak ve İslam namına bir şey bırakmama hedeflenirken, Müslümanların varlık mücadelesi vermeleri, en azından kendilerini öldürmeye gelen zalimlere direnip, kendileri öldürülmeden katillerini öldürme hakları yok mudur? Başlarına ne gelirse gelsin düşmanlarına boyun eğip ölmeyi tavsiye edenler nasıl bir onursuzluğu tavsiye ettiklerini görmüyorlar mı? Zalimlerin herhangi bir tepki ve direnişle karşılaşmadan rahatlıkla imha etme planlarına hizmet ettiklerini fark etmiyorlar mı?
Mısır Müslümanlarının azgınların zulmünden kurtulmalarının biricik yolu direniştir. Evlerini basıp kendilerini öldürmeye gelenlere karşı direnip koyun gibi ölmeye boyun eğmemeleridir. İşkence yapmak ve katletmek için evlerini basan düşmana tepki göstermemek ve isteklerine boyun eğmek Müslümanın şanından değildir. Azgın düşmana gül uzatıldığında daha çok azmakta ve daha ağır zulümler yapmaktadır. Oysa Allah Tealabozguncu ve azgın düşmanlara karşı cihadı emretmektedir;
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın. Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir. “ (Tevbe 14–15)
Bunca zulme ve katliamlara rağmen azgınlara gösterilecek yumuşak tepki, onları daha fazla azdırırken İŞİD gibi örgütlere büyük fırsatların doğmasına yol açacak. Zalimlerin zulmüne tahammül edemeyen İhvan gençleri İŞİD saflarına katılıp Mısır’ı kan gölüne çevirecekler. Bunlarla başa çıkmakta zorlanacak azgın darbeciler, intikamlarını sivil direnişten yana tavır koyan İhvan’dan alacaklar. Kan kaybettikçe zindandaki İhvan mensuplarını idam edecek, İhvan’la ilgisi bulunan Müslümanların evlerini basıp katliamdan geçirecek ve Mısır’da İslam adına hiçbir şey bırakmayacaklar.
Ancak İhvan direniş yolunu seçseydi, arkasındaki halk desteğiyle rejimin korkulu rüyası haline gelecek, gençlerini İslami mücadele etrafında toparlayacak ve kayıp vermesine rağmen İslami hareketin menzil kazanmasının ve güç elde etmesinin önünü açacaktı. Çünkü şehadetle birlikte direnen ve azgınlıktan uzak duran Müslümanlara yardım eden Allah Teala, onların elleriyle zalimleri cezalandıracak, İslam mücadelenin saflarını güçlendirecekti. (Hürseda Haber)