İsrail, Deccalizm ve Gölgeleri ile Kavga Eden Müslümanlar
Yarınları şekillendirenin bugünler olduğu gibi, bu günleri de anlamanın en güzel yolu dünü çok iyi bilmekten geçer.
Bugün Suriye özelinde Ortadoğu İslam coğrafyalarında vuku bulan gelişmeleri, Osmanlı sonrası Ümmetin kalbine bir hançer gibi saplanan İsrail terör devletinin kuruluşundan ve komplolarından bağımsız düşünemeyiz.
Kuşkusuz Filistin ve Kudüs merkezli bir İsrail devletinin kuruluşunun gerçekleşmesi, vuku bulduğu tarih itibari ile onca imkansızlıklara rağmen kendileri açısından tarihi bir başarı, tüm bunlara göz yuman İslam ülkeleri açısından ise tam bir rezalettir.
İsrail'in kurulmasına milyonda bir bile ihtimalin verilemeyeceği bir coğrafi gerçeklikte, Yahudi bir azınlığın nasıl olurda hırçın, agresif ve saldırgan bir devlet haline dönüştürüldüğü çok derin analizlerin yapılması gerekli bir mevzudur.
Kur'an'ın ve İslam Peygamberinin Yahudi temalı beyanlarını bilmeden ve hatta hatta tüm insanlığın İsrailoğullar ile olan imtihanını anlamadan ne bugünkü Suriye savaşını, nede gelecekte vuku bulması muhtemel karmaşık olayları çözmemiz pekte mümkün olmayacaktır.
İsrail ve ABD üzerine yapılan her teoriyi komplo olarak algılayan kesimlerin İsrail'in kuruluş tarihini, İngiliz himayesi ile dünyanın her tarafından toplattırılan yahudilerin Filistine yerleştirilerek nasılda güçlü bir devlet haline getirildiği çok iyi irdelemeliler.
Koca ortadoğu coğrafyasında bir nokta kadar bir alana sahipken 1948 ve 67 de nasılda tüm coğrafya ordularını püskürtebildiğini,
işgal topraklarını, nasıl olurda korkak arap ordularının satılık liderlerinin savaş senaryoları ile nasılda genişletebildiğini çok iyi irdelemek lazım.
İsrail devlet mantığını, İsrail oğullarını, Allah'ın kendilerine bahşettiğine inanılan arz ı Mev'ud itikad saplantılarını...
Evet, Tarih boyunca dünya milletlerine bela olan ve gönderilen Peygamberlere kan kusturan bir toplumun devletleştirilmesi. 100 yıl önce Arabıyla-Acemiyle yılanın başının küçükken ezilmeyip, İngiliz maşası Müslüman liderler nezaretinde kurulup besletilen bir yılan. Nasıl olurda 1948'de ilk İsrail devleti ilan edildiğinde daha henüz küçücük bir toprak parçasına sahip olan işğal güçleri, Mısır Ürdün Irak ve Suriye ordularını püskürtebildi. Hiç düşündünüzmü?
Nasıl olurda 1967 de Suud, Tunus, Irak, Fas, Cezayir ve Suriye devletlerinin desteği ile Mısır ve Ürdün ordusu 6 gün savaşlarında büyük bir hezimet yaşayarak işgal topraklarının genişlemesine sebep oldular.
Evet, bütün bunlar yaşandı. Kendi kuruntularımız üzerine inşa ettiğimiz birer komplo teorisi değiller.
Tıpkı kendileride emperyal birer aygıt olan, atanmış İngiliz valisi hükmündeki Arap ve Acem liderlerin kurguladığı sahte işgaller ve sahte savaşlar ile kurulup büyütülen İsrail terör devleti. Kim bunun aksini iddia edebilir.
Bugün İsrail'in kapısına dizilip onu tanıma yarışına giren, Kudüs'ün başkent safsatasına hiç ses çıkarmayan ve hatta zımnen tanıyan bu köle rejimlerin geçmişte israile karşı samimi ve ciddi savaştıklarına mı inanacağız.
Eğer 100 yıl önce onlar samimi ve dürüst olsa idiler bu gün israil diye bir devlet olabilirmiydi?
2006 da Hizbullah'ın 100 yıl öncesine nazaran 1000 kat daha güçlü olduğu bir İsraile 33 gün savaşında tarihinde görmediği bir yenilgiyi nasıl yaşattığı, tarihin belkide bedir ve uhudlardan sonra kaydettiği en mübarek zaferlerdendir.
Evet İsrail belki tüm korkak Arap-Acem ordularını yenebilir ama İslam'a adanmış küçük bir güçle bile baş edemez, savaşmaya cesaret edemez.
Bu gün İsrail'in, Hizbullah ve Direniş güçlerine karşı bir savaş kazanma hayali kalmamış olabilir ama fiili savaş dışında tüm yolları deneyerek bükemediği bu bileğe karşı genç ve körpe gönüllerde nefret tohumları ekmeye çalışmaktadır. (İdris Yamaç - Hürseda Haber)