PKK'nin 'Manifesto' Yorumu Üzerine
PKK'nin ileri gelenlerinden Cemil Bayık Hizbullah Manifestosu hakkında PKK cenahından gelen ilk değerlendirmeyi haftalar sonra yapma ihtiyacı hissetti...
Aslında PKK, Manifestonun içeriğinde bir açık yakalama ve dezenformatif hücuma geçme hesapları yapmıştı...
Ancak tüm çabalamalara rağmen, medyatik karalama ve karartma operasyonları yapmasına yarayacak malzeme bulamadı...
Emin olun en küçük bir gedik ve emare bulsaydı, bunu vicdansızca kullanmaktan geri durmazdı...
Hatta çarpıtmaya mahal verecek bir kelime dahi PKK'ye kâfi gelirdi...
Ancak Allah'ın lütfu ve Manifesto'nun dayandığı kaynağın berraklığı, PKK medyasının manipülasyon yapma hevesini kursağında bıraktı...
PKK'den beklenen çarpıtma hamlesine teveccüh etmesi ve saptırma girişimine tevessül etmesidir..
Eğer bunu yapacak enstrümanı yoksa susarak geçiştirmeye çalışmasıdır...
Kendisini Diyar-ı Ekrad'ın horozu olarak görmeye endekslenmiş bir PKK realitesinden başka hiç bir şey beklenemez...
Bidayetinden beri başvurduğu ideolojik duruş budur...
Kürdistan’ın tapusu ellerinde sanacaksın!..
Memleketin sahibi edasında konuşma şekli tüm PKK bünyesine hakim bir refleks adeta!..
Cemil Bayık PKK ideolojisini içselleştirmenin ve mutlaklaştırmanın getirdiği bir halet-i ruhiyeyle Hizbullah'ı analize tutuyor...
Beylik laflarla efelenen PKK kadrosunun ve Cemil Bayık'ın Hizbullah gerçeğiyle yüzleşmesi manifestonun gücünü gösteriyor...
Hizbullah Kürdistan'ı saran etkin çalışmalarıyla PKK'yi, Hizbullah hesabı yapmaya zorlamıştır...
Hizbullah'ın kitleselleştiğini gören PKK, artık Hizbullah'a karşı kör, sağır ve lal takılamıyor...
Ergenekon’un PKK içerisindeki şahinlerinden olduğu söylenen Cemil Bayık'ın ve militanlığını yaptığı PKK'nin Manifesto karşısında hizaya gelmesi, artık dengelerin değiştiğini gösteriyor...
Manifestonun yayınlandığı ilk günlerde Hizbullah'ın bu çıkışının aslında bir ''İmanifesto'' olduğunu söylemiştik...
Bu sözümüzün doğruluğu Cemil Bayık'ın son açıklamasıyla ortaya çıktı...
Bu açıklama; ''İmanifesto''nun kapsamlı ve kuşatıcı etkisini görünce, Kürdistan'daki kitlesel İslami uyanışın önünü kesme amacı güden sabıkalı bir açıklamadır...
Açıklamanın içeriğinde olumlu görülebilecek bazı cümleler olsa da, Hizbullah karşıtı klasik jargonun terk edilmemesi, müspet görünümü altüst etmeye yetti...
Bildik iğrenç dili kullanmakta ısrar eden PKK, bu tutumundan vazgeçmediği sürece, söylemlerindeki yapmacıklık gerçek niyetini gizlemesine mani olacaktır...
Kendisinden başka herkesin ''Kontra'' olduğu bir Dünya'nın ve zihinsel algının gerçekliğine kimse inanmayacaktır...
PKK'den başka herkesin hiç bir somut delil olmamasına rağmen ''Devlet destekli'' olduğu, yüzlerce apaçık belgeye rağmen PKK'nin ''Devlet karşıtı'' olduğuna kimseye inandıramayacaktır...
Komplo teorileri ve sanal senaryolar üreterek karşıtlarını yıpratamayacağı gerçeğiyle yüzleşmelidir...
Öcalan'ın yakalanışından sonra Hizbullah operasyonlarının başladığı çarpıtmasını, Öcalan'ın yakalanması öncesi süreçte yapılan binlerce operasyon yalanlamaktadır...
1991 yılından itibaren başlayıp her yıl katlanarak artan operasyonların ve tutuklamaların çetelesini çıkarıp Cemil Bayık şahsında PKK'nin kara yüzüne çalmak gerekir...
Bu arada Cemil Bayık'ın PKK'nin Hizbullah'a karşı savaşı dayattığı realitesini inkâra kalkışması beyhude bir çabadır.
PKK'den Jitem'e terfi ettirilen Abdulkadir Aygan'ın, son yayınlanan iddialarıyla ilgili kendisine soru soranlara karşı verdiği şu cevap oldukça önemli...
''Hizbullah'la çatışmaların büyümesine de Şemo neden oldu. Emrindeki gruplar Silvan ve çevresinde dindar Kürdlere saldırdılar.''
Evet, PKK çırpındıkça batıyor...
Gerçekleri ters yüz etme numaralarına yönelmesi maskelerinin düşmesini engelleyemiyor...
Cemil Bayık'ın son çırpınışından sonra PKK'nin psikolojik durumunu merak edenlere şunu söyleyebilirim...
PKK İmanifesto'nun gücü karşısında hizaya gelmiştir...
Kürdistan'ın tek ve yegâne hâkimi olma hayallerinin suya düştüğünü görünce afallamıştır...
Kürdistan'daki kitlesel ve kütlesel İslami yükseliş karşısında moralleri bozulmuştur...
Ancak yapacak bir şey yok...
Tabii fazla söze de gerek yok...
(Hürseda Haber)