Mustazaf'ları Tutana Aşkolsun
11 Mayıs 2012 Cuma...
Tarihe kara bir lekenin yazıldığı gün...
Sonunda beklenen oldu...
Mustazaf-Der İdeolojik hile ve dolaplarla, Şeytani entrika ve komplolarla bu da yetmeyince devreye sokulan illegal tertip ve ayak oyunlarıyla kapatıldı...
Zulüm politikalarıyla adını tarihe yazdıran Kemalist sistem, kapatma kararıyla zorbalıkta direteceğini De Facto ilan ediyor...
Bu Zalimane karar, Egemen Cahiliyye'nin İslami Kimliğe açtığı savaşında yeni bir merhale başlattığının habercisi...
Statüko'nun yepyeni bir stratejik konseptiyle karşı karşıyayız...
Ya Devlet'e hâkim ideolojik erk ve Siyasi erkân’ın derin provokasyonlarının gönüllü elemanı ve enstrümanı olunacak, ya da Sistemin Yargı mekanizması harekete geçirilerek haddimiz bildirilecek...
Mustazaflar Hareketi'ni Neo-Kemalist Siyasal aktörlerin güdümüne sokamayanlar hınçlarından kudurdular...
Neo-Statüko'ya teslim olmayan Mustazaflar Hareketi'nin başına gelmeyen kalmadı...
Muhafazakâr Kemalizm'in zihinsel kodları kendisine bağımlı, bağlantılı, güdümlü bir Mustazaflar Hareketi arzuluyordu...
Bu Şen'i hevesleri kursaklarında kalınca hemen görevi kendilerinin palazlandırdığı derin çetelere ve taşeron fraksiyonlara yüklediler...
Mustazaflar Hareketi'nin Ameri''Kan'' Patentli ''Sağcı'', ''Devletçi'' ''Mukaddesatçı'' paradigmaya biat etmeyip ''Mustakil'' ve ''Mustakim'' çizgide sebat etmesi, Resmi ideolojinin yeni sahiplerini iyice kızdırmıştı anlaşılan...
''Diyalog budalası'' ve ''Diyalektik manyağı'' meşum zihniyet, kendisiyle aynı ideolojik köklere sahip olan iktidar çevresiyle ittifakını tazeleyip Mustazaflar Hareketi'ni pasifize ve nötralize etmeye koyuldular...
Bu etkileyici ve büyüleyici ittifakın cazibesi karşısında efsunlanan PKK, Mustazaflar Hareketi'ne karşı Neo-Kemalist Statüko'nun bünyesine sızdırdığı provokatör ajanlar aracılığıyla saldırılar düzenlemeye başladı...
İrili ufaklı bini aşkın sistem tetikçisi PKK saldırısının sonucu onlarca yaralı, 1 şehit ve yakılan yüzlerce kurum ve işyeri...
Devlet'i ele geçiren Siyasal akıl, PKK tarafından Mustazaflar Hareketi'ne yönelen hiç bir saldırıyı aydınlatmadı...
Aksine geçmişte olduğu gibi tek taraflı gelişen mezkûr saldırıların faturası yine Mustazaflar Hareketi'ne kesildi...
Tıpkı 90'lı yıllarda bine yakın Müslümanı şehit eden PKK'nin, hiç bir mensubunun bu infazlardan ötürü yargılanmaması gibi bir süreç geliştirildi...
Devlet'in kışkırttığı PKK'nin Müslüman halka yönelik saldırılarının son 6 yıllık ibretengiz bilançosu tarih'in bir kez daha tekerrür ettiğini gösteriyor...
2000 sonrası PKK'nin Mustazaflar Hareketi'ne yönelttiği saldırıların tümü yanına kar kaldı...
Hani yeni Sistem Mustazaflar Hareketinden yana idi!?.
KCK İddianamesinde Mustazaflar Hareketi'ne yönelik saldırıları organize edip yönettiği veya bizzat gerçekleştirdiği iddiasıyla yargılanan tek bir kimse var mı?..
Demek ki hem geçmiş Militarist Resmi ideolojinin despotik ve Jakoben aplikasyonlarının/uygulamalarının ceffel kalem yürürlükte olduğu süreçte, hem de Demokrasi gömleği giydiğini iddia edip tam gaz ''DemoNkrasi/Şeytan Yönetimi (hem de Allah ile aldatan şeytan) ile arzı endam eden Tezviratçı Neo-Statüko'nun kendisine yüklenen lanetli misyonu dayattığı şu zaman diliminde, Mustazaflar Hareketi'ni hedef alan PKK'ye dokunulmuyor, aksine PKK Mustazaflar'a karşı kışkırtılıyor...
PKK'yi kullanarak Mustazaflar Hareketi'ni sokakların sıcak çatışma ortamına ve İllegaliteye çekemeyenler, Emniyet içerisine çöreklenmiş çeteleri harekete geçirdiler...
Komplolar, tuzaklar, şantajlar, tehditler ve baskı(n)lar ardı ardına Mustazafları kuşatmaya başladı...
Muhacerat yollarına düşürdüler...
Zindanların kapılarını tekrar açtılar...
Yüzlerce yıllık cezalar kesildi...
Yaşlı, genç, kadın, sakat dinlemediler...
Fesad kumkuması ve kumpasına aldılar...
Hatta Mustazaflar Hareketi'nin diğer İslami çevrelerle temasını sabote ve bloke etmek istediler...
Çünkü iletişiminin etkileşime, etkileşimin titreşime dönüşeceğini iyi biliyorlardı...
Bir takım Müslümanlar aracılığıyla bazı ortak platformlarda buluşulmasını engellemenin hesaplarını yaptılar...
Muhbirleştirme operasyonlarını Bel'amlık kurumları aracılığıyla hayâsızca ve ahlaksızca sürdürdüler...
Eski sistem silah zoruyla Muhbirleşmeyi dayatırken, yeni sistem Allah'ın ayetlerini istismar ederek Muhbirizm'i kutsallaştırdı...
Anlayacağınız Mustazaflar Hareketi'ni terörize etme oyununda bütün argümanlar ve enstrümanlar kullanıldı...
Önce PKK, sonra Emniyet içindeki çeteler, en sonunda Medyatik linç...
Ancak Mustazaflar Hareketi heveslerini kursaklarında bıraktı...
Oyuna gelmedi... Hatta tuzakları bozdu...
Yapılanları önce Allah'a, sonra halka şikayet etti...
Allah Azze ve Celle Mustazaflar Hareketi'nin temiz niyetinin ve safi duruşunun hatırına onları halka sevdirdi...
Milyonlar Türkiye'nin bir ucundan, diğer ucuna Mustazaflar Hareketi'nin çağrısına ''Lebbeyk'' dediler...
Onlar Allah'ı ve Resulünü yücelttiler, Allah da onları yüceltti, yükseltti...
Meydanlar doldu, taştı... Mübarek sevda kıtaları aştı...
Ve Yargı mekanizması üzerinden Mustazaflar Hareketi'ni ''etkisizleştirme'', ''tepkisizleştirme'' ve ''sessizleştirme'' operasyonunun düğmesine basıldı...
Ve Mustazaflar kapatıldı!..
Ben bu kapatılışın büyük açılışlara ve açılımlara gebe olduğunu düşünüyorum...
Aslında Hannas'lar ordusu Mustazaflar Hareketi'ne yapacağı en büyük iyiliği yaptı...
Allah onların eliyle Davasını Aziz edecek İnşaAllah...
Allah'ın Mustazaflara lütfu gerçekleşiyor...
Kasas 5 ve 6'ya dönelim...
Mustazaf'ların diğer hâkim güç odaklarını alaşağı edip İktidara geleceği dönemin müjdesine...
Serok! düzeyinde Neo-Kemalizm'e göz kırparak zeytin dalı uzatanların devri kapanacak...
Kemalizm'in tüm kurum, kuram ve kavramlarıyla zir-u zeber olacağı çağın kapıları açılıyor...
Mustazaflar Hareketi'nin açılmayı tetikleyecek kapatılma süreci, Müstekbir ve Muktedir güçlerin şenlik gününe dönüşmeyecek...
Aksine bu durum Fir'avunizm'in başına gelmesinden hazer ettiği/korkup kaçındığı İnkılâbın ayak seslerinden başka bir şey değil...
''Biz istiyorduk ki Mustazaf'lara lütfedelim, onları önderler yapalım, onları diğerlerinin yerine mirasçı kılalım. Ve onları o ülkede hâkim kılalım. Firavun'a Haman'a ve askerlerine; başlarına gelmesinden korktukları şeyi (İnkılâbı) gösterelim.'' (El-Kasas; 5–6)
Kaçın artık yarasalar, bakın Mustazaf'lar şahlanıyor...
Mustazaf'ları tutana aşkolsun...
(Murat Burtaş)