Mustazaflar Hareketi ve 'Hodri Meydan' ya da 'Hodri Medya'
Mustaz'aflar Hareketi Toplumsal ve siyasal alana nihayet ''Merhaba'' dedi...
Kuruluşunu, Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği ''Ahde Vefa''mitinginde kamuoyuna deklare etti...
İslami Kimlik Mustazaflar Hareketi ile bol bol meydanlarda boy gösterecek...
Siyasal yapıların bünyesine yoğun bir şekilde nüfuz eden İfsadizm'i Allah'ın izniyle Mustazaflar Hareketinde görmeyeceğiz...
Karşımızda ilkeleri ters yüz eden, sabiteleri alabildiğine çiğneyen, prensiplerini ucuza satışa çıkaran ve Manifesto'suna ihanet edecek siyasal bir hareket yok...
30 yılı aşkın bir toplumsal İslami mücadele veren ve Cemaatsel değerlerine güçlü bir sadakat gösterdiği herkesçe bilinen bir yapı ile karşı karşıyayız...
Yavaş ama güçlü, ağır ama kararlı, sakin ama kuşatıcı, hafif ama kapsamlı adımlarla ilerleyen bir Mustazaflar Mektebinden bahsediyoruz...
Kimliğini kirletmeyen, kişiliğini zedelemeyen, kıblesini gölgelemeyen ve kulluğunu katletmeyen bir söylemi kuşanacağından kuşkumuz yok...
Mustazaflar Hareketi Bağımsız Alternatif İslami Kimliğe savaş açan Batılı ''İzm''lerin ve ''İsim''lerin cezbedici etki alanına asla girmeyecek...
Müstakil ve Müstakim Tevhidi duruşu bozma operasyonlarına canı pahasına direnecek...
''Sapık söylemler''in karşısına ''Sadık eylemler''le dikilecek...
Kutsal Mezhepçi şaşkınlıklardan ve Kutsal Devletçi körlüklerden fersah fersah uzaklaşarak ferahlayacak...
Pragmatizm'in çıkarı kutsayan ideolojik bataklığına çakılı kalmayacak...
Oportünizm'in günü birlikçi politik hesapla anı kurtarmayı amaçlayan politik mefkuresine saplanmayacak...
Liberalizm'in Allah'a rağmen sınırsız Ekonomik, Kültürel, Siyasal ve Toplumsal özgürlükçülüğü teşvik ve tahrik eden rüzgarına kapılmayacak...
Modernizm'in Tarihsel ''Gelenek''in örf, adet, anane ve göreneklerini top yekün iptal ederek Çağdaş üretim ve imalatı tabulaştıran, Mazi'nin kolektif emek ve gayretine dayanan bakiyeleri Modern çağların bireysel yapıtları ile tasfiye etmeyi amaçlayan sapkın sloganlarına bağlanmayacak...
Hem Traditionalism/Gelenekçilik'e dayalı sabıkalı çizgiden, hem de Fütürizm/Gelecekçilik'i geçer akçe kabul eden sapkın tutumdan arınacak...
Ne ifrat'a ne de tefrit'e itibar etmeyecek...
Geleneğin ve Geleceğin İslam'a yabancı olmayan güzelliklerini harmanlayarak Mutedil, Mustakarr, Mutemet ve Mustakim bir İslami Mücadele hattı oluşturacak...
Ne Mürcie'ci safsatalara, ne İbahiyeci kurnazlıklara, ne Harici/Tekfirci çılgınlıklara ne de Mezhepçi sahtekârlıklara yönelmeyecek...
''Takva''yı ''Takiyye''ye kurban etmekten imtina ve ictinab etmek kırmızıçizgilerinden olacak...
Müstekbir zalim güçlerin ''Lobi''si olmayı stratejik hesapları ve siyasi çıkarları uğruna ''Hobi'' olarak görenleri Allah'a havale edecek...
Güdük gündemlerin güdümünde güdülenlerin ürettiği sanal gündemlerin gönüllü borazanı olmayacak...
Sahte parolaların zillet-alud felsefi gayyalarında debinen nesilleri sahici parolalarla buluşturarak, derin egemen güçlerin kuyrukçuluğunu yapmayı kendisine yapılan en büyük hakaret olarak bilecektir...
Şeytani etik, Cahili etki ve Tağuti etiketlerden ilelebet sıyrılacaktır...
''Medya MuhaBere''lerinden ''Meydan MuhaRebe''lerine giden süreçlere yabancı olmayıp alnının akıyla çıkmayı hep başardığı gibi, yeni siyasal oluşum sonrası yaşanması muhtemel İdeolojik kuşatmayı göğüslemekten korkmayacaktır...
Kısır tartışmalara ve faydasız cidallere Allah'ın izniyle girmeyecektir...
Mahalle çalışmaları düzeyine dahi ulaşamamış marjinal çevrelerin hasedlerine takılı kalmayacaktır...
Çekememezlik duygularıyla, milyonlara ulaşan kitlelere kör, sağır ve lal kalan; bu da yetmezmiş gibi lafazanlıklarla hakikati ''Tahkir'', ''Tahrik'', ''Tahrif'' ve ''Tahfif''e yönelen parazitlerin fitneyi kışkırtan söylemlerine karşı asaletli duruşuyla maskelerini düşürecektir...
Zaman Müstekbir hareketlerin nesilleri ''bozma'' ve ''boğma'' operasyonlarına karşı, Mustazaflar Hareketi'nin yanında saf tutma zamanıdır...
Birilerinin İnSafını öğrenmek isteyenler, onların Safına baksınlar, yeter...
Safınız İnsafınızın göstergesidir...
Sadece ''Saf'' tutmak yetmiyor, ''Sa'y''e vakit ayırmalıyız...
Kimse kusursuz değildir...
İnsanlardan müteşekkil Mustazaflar Hareketi de eleştirilemez, sorgulanamaz değildir...
Ama sakın Mustazaflar Hareketi'ni sorgulamamız Beni İsrail'in Hz. Musa'yı sorgulaması gibi olmasın...
Belden aşağı vurarak eleştiri olmaz...
Hakaret ise hiç eleştiri değildir...
Yakıcı ve yıkıcı eleştirilerin yerini yapıcı eleştirilere bırakmak zorundayız...
Bilmeliyiz ki Mustazaflar Hareketi Müslüman halkın atan nabzıdır...
Memleketin kalbine kan pompalayan hayat damarlarıdır...
O damarı kesmeye çalışanlar kendilerine yazık ederler...
Çünkü Allah'ın izniyle o damarı ne 1990'lı yılların Kürdistan'ında Kürt Kemalist Hareketi PKK kesebilmiştir...
Ne de 2000'li yılların başlarında Ulusalcı Türk Kemalizmi'nin öncülüğünde başlatılan ve Türkiye geneline yayılan ''Öldürücü'' ve ''Bitirici'' imha operasyonları kesip kurutabilmiştir...
Bundan sonra da kesmeye muvaffak olamayacaklardır...
Keké Abdulvehhap Kaplan'ın yüreğinin derinliklerinden kopup gelen ''Hodri Meydan'' teklifi karşısında afallayanlara bir teklifte benden...
Mustazaflar Hareketi'ni engelleyeceğinizi zannediyorsanız ''Hodri Medya''...
Evet, hem Meydan'da, hem medya'da elinizden geleni ardınıza koymayın...
Saldırdıkça daha fazla maskeleriniz düşecek, maskeleriniz düştükçe daha fazla saldırganlaşacaksınız...
Obsesif Kompulsif bozukluk/saplantı ve zorlantı bozukluğu marazınız başınıza bela olacak, bizden söylemesi...
(Hürseda Haber)