ABD'nin Hizbullah'ın Akdeniz Denklemlerinden Korkusu
ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü uzmanları, Lübnan sınırında artan gerilimi değerlendirdi.
Son haftalarda, Siyonist rejim ile Hizbullah arasındaki gerilimin yoğunluğunda büyük bir artışa tanık olundu. Siyonist çevreler geçtiğimiz ay boyunca ağırlıklı olarak işgal altındaki Filistin'in kuzey cephesinde Hizbullah'la olası savaşın tehlikeli senaryolarına odaklandı ve bunun ölümcül sonuçları konusunda uyarılarda bulundu.
Geçtiğimiz Mayıs ayının sonunda ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde Hizbullah ile İsrail arasındaki savaş olasılıkları hakkında bir konferans düzenlendi.
Konferansa Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele Programları Direktörü Matthew Levitt, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker, İsrail ordusundan emekli general Assaf Orion ve Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nün Kıdemli Araştırma Uzmanı Hanin Ghaddar katıldı.
ABD'nim Hizbullah'ın Akdeniz Denklemlerinden Korkusu
Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker, konferansta yaptığı konuşmada, Lübnan'ın güneyindeki duruma değinerek, "Lübnan'ın güneyindeki köylerden çok sayıda yerlerinden edilmiş olsa da, Hizbullah'tan şikayetçi olduklarını hiç duymadık." dedi.
Schenker, sözlerine şöyle devam etti:
"Direniş ekseninde yer alan grupların bölgedeki askeri operasyonlarının sonuçlarına ilişkin değerlendirmeleri olumlu ve bu eşi benzeri görülmemiş bir durum. Hizbullah'ın Güney Kıbrıs'a yönelik tehditleri, Hizbullah'ın Akdeniz'de büyük bir etki yaratabileceğini gösteriyor; Tıpkı Yemenlilerin Kızıldeniz'deki eylemleri küresel ekonomiyi ettiği gibi, ayrıca Hürmüz Boğazı'nın kontrolü de İran'ın elinde. Tüm bunlara bakıldığında Hizbullah'ın Akdeniz'de oynayabileceği rolü düşünmeliyiz."
ABD'nin müttefiklerinin, Asya'da küresel gemi taşımacılığını korumak için gereken savaş gemilerinin eksikliğinden dolayı sıkıntı çektiğine dikkati çeken Schenker, "Bu yüzden Washington hiçbir şekilde İsrail ile Hizbullah arasında geniş kapsamlı bir savaş başlatma niyetinde değil." değerlendirmesinde bulundu.
David Schenker, "Kızıldeniz'deki misyonumuz İsrail'i desteklemektir ve aynı zamanda İsrail'in diğer sorunlarıyla ilgilenmesini sağlamak zorundayız ancak genel olarak bunun sorumluluğunu alamayız." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın kıdemli danışmanı Amos Hochstein'ın, Lübnan sınırında artan gerilimi ele almak için Beyrut'a gerçekleştirdiği ziyarete değinen David Schenker, "Hockstein'ın misyonu imkânsız bir görev; Lübnan hükümetinin mezhepçi yapısı ve ülkenin askeri yapısı nedeniyle Lübnan ordusu Hizbullah'a karşı adım atmayacak. Unutmamalıyız ki, 1970'li yıllarda Lübnan ordusunun belli bir gruba verdiği destek, bu grubun mezhepsel ilkelere dayalı askeri birliklere bölünmesine yol açmıştı; dolayısıyla bu ordu, bölünme korkusu nedeniyle mevcut aşamada hiçbir zaman Hizbullah'a karşı girişimde bulunamayacaktır." diye konuştu.
ABD İsrail'i Hizbullah Füzelerinden Koruyamaz
Konferansta konuşan Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele Programları Direktörü Matthew Levitt, şunları kaydetti: "İsrailli askeri komutanlar, Lübnan'la savaş kademeli bir süreç olacağını ve bir anda tırmanmayacağını söylüyor. Ancak Amerikan istihbarat camiasının değerlendirmelerine göre İsrail ile Hizbullah arasında geniş çaplı bir savaş çıkması durumunda İsrail'in bunu başarması mümkün olmayacak. Bu savaşı durdurmak ve kontrol etmek mümkün değil, dolayısıyla savaş süreci çok hızlı bir şekilde tırmanacak."
Matthew Levitt’e göre, İsrail'in bu savaşta Hizbullah'ı tamamen yok etmeye çalışacağına inanmıyorum; Çünkü bu ulaşılması mümkün olmayan bir hedeftir ve Hizbullah'ın varoluşsal bir tehdide maruz kalması halinde İran mutlaka sahaya girecektir. Öte yandan Hizbullah'ın kısa menzilli füzelerine karşı ABD'nin İsrail'e destek veremeyeceğini de unutmamak gerekiyor.
Siyonist emekli general Orion, Lübnan sınırındaki gelişmeler ve Hizbullah ile savaşın tırmanması durumunda Siyonistleri tehdit eden tehlikeler ile ilgili olarak, “Bugün bölge direniş tarihinde yeni bir aşamadan geçiyor. Eksenin sembolü cesareti ve risk almasıdır. İsrail ise her şeyi kendi zararına patlatabilecek bir durumda.” dedi.
Siyonistler ve Amerikalılar, Lübnan direnişinin son günlerde saldırılarının yoğunlaşmasının ardından Hizbullah'la savaşı genişletme yönündeki tehlikeli senaryolardan endişe duyuyor.
Bu bağlamda Siyonist general İshak Berk’in kaleme aldığı yazıda, “İsrail ordusunun Hizbullah karşı kara, deniz veya hava saldırısı başlatması, bölgesel bir savaşın başlangıcı anlamına geliyor. Bu savaşta İsrail'e karşı farklı cepheler açılır ve füzeler ile insansız hava araçları her gün İsrail'i (İşgal Altındaki Filistin Toprakları) hedef alır.” ifadesine yer verildi.
Berk, İsrail ordusunun karadan Lübnan'a girmesi konusunda yıpratma savaşı uyarısında bulundu.
İsrail yetkilileri ve siyonist çevrelere göre, Hizbullah'la olası geniş çaplı bir savaş, İsrail için 1980'lerde yaşanan kabusun yeniden gerçekleşmesine neden olabilir; Çünkü Hizbullah İsrail'e karşı en büyük varoluşsal tehdit olarak görülüyor ve askeri gücü Gazze'deki Filistinli gruplarla karşılaştırılamaz.
Siyonizmin çöküş aşamasında olduğuna inanan İsrailli analistlere göre, İsrail'in şu anda ortasında bulunduğu savaş aslında bir hayatta kalma savaşıdır. (Tesnim)