Önemli Olan Referandum Sonrasıdır
Referandumda AKP istedi diye değil Halk istedi diye evet çıktı. AKP hayırcı olsaydı. O’da kaybedenlerden olurdu.
Halk önüne gelen fırsatı değerlendirdi AKP’de şimdi önüne çıkan fırsatlar için çalışıp halkın arzu istikametinde çabalamalıdır.
Milletine güvenmeyen, inanmayanlar bir kez daha yanıldılar.
Halkın duyguları ve aklıyla oynayanlar genelseçim eveti ile referandum eveti arasındaki farkın halk tarafından idrak edilmeyeceğini iddia ettiler.
Bu yüzden ellerinden gelse cebren hayır mührünü seçmenin eline tutuşturacaklardı.
Bu ilkel tutumlular, halkını "ahmak" sanan mağara solcuları, sandığa gidilmesini engellemeye çalıştılar. Ama nafile. Sonuçta %58 evet çıkınca parti içi hesaplaşmaların yaşanacağı yüksek bir olasılıkla muhtemel oldu.
BDP hayırı halka izah edemeyeceğini anlayınca boykotları ile Kürtlerin iradesine müdahale etmiştir. Boykotu delip sandık başına gidenler de %90 ‘‘Evet’’ diyerek bir türlü baskıya tepki göstermiş oldu.
Bu defa her zamankinden farklı olarak çok farklı cenahlardan STK’lar baskılara rağmen iradelerini beyan ettiler.
Bölge halkı PKK ve devlet baskısı altında yaşamayı hak etmiyor. Varlık sebebi halkının kutsallarıyla savaşmak olan her yapı zulümden başka bişey getirmiyor. Öte yandan halkın özlemlerine uygun bir anayasa kaçınılmaz oldu. Bu Anayasayı Başbakan 2011 seçimlerinde iktidara gelirse yapacağını söylüyor. 2011’i beklemek işguzarlık olur.
BDP Referandumu boykot etti ama BDP grup başkan vekili Bengi Yıldız. 7. Cumhurbaşkanı K.Evren hakkında suç duyurusunda bulunmaktan da geri durmadi. Aslında onlarda mevcut sistemden çok çekmişlerdi ve yeni Anayasal düzenin rahatlatıcı imkânlarını sonuna kadar kullanacaklar.
Hal böyleyken boykot kararını kim onlara aldırdı niye aldırdı BDP, MHP ve CHP safına yanaşık düzen veren kim? Yâda kimler?
Cesaretini toplayan her mağdurdan hak arama çabası sadır olacağı, şüphesizdir. Kenan Evren’den başlayarak...
Asıl önemli olan sistemde iyileşme olup olmayacağıdır. Yoksa her kesimin tavrını zaman tefsir edecek, halkımızda takdir edecektir.
Daha da önemli olan icranın başında bulunanlar halkı rahatlatacak ve sistemin zehirli dallarını kesebilecekler mi?
Başbakan yapması gerekenleri 2011 seçimleri için yatırıma dönüştürmek için savsaklamamalıdır.
Başörtüsü sorunu, karma eğitim, TSK sistemi, YİBO’lar, Cezaevi zulümeti, ergenekoncu hakim ve savcıların hukuka aykırı infazlarının araştırılması, Adana’daki Ergenekonun yaptığı terörün, komplo ve infazların araştırılması, Anayasada kürtlük tanimi vs.
‘‘Eğer krallar değilde, kurallar işletirilecekse’’
‘‘ Üstünlerin hukuku değıl de, hukukun üstünlüğü hakim olacaksa’’
Sözde değil, özde vaadler verilmişse bunu hep beraber göreceğiz.
Kim evet dedi, kim hayır....
Kim boykot etti, kim korkmadı yada korktu. Bütün bunlar geride kaldı.
Her kes üstüne vazife olan işlerle ilgilenmeli, sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir.
Olayları ve şahısları virdi zaban yaparak seviye düşürülmemelidir.
Kim zerre kadar hayır işlerse onun karşılığını görecek ve kimde zerre kadar şer işlerse onun karşılığını görecek.
Hepimiz Allah’ın huzuruna çıkarılacak ve huzuru ilahide yaptıklarımızdan ve yapmamız gerekip de yapamadıklarımızdan hesap vereceğiz.
Öyleyse iyilik yapma ve salih amel işlemede koşmaya devam....
Sözlerimiz güzel, işlerimiz hikmetli olsun.
Tavrımız özel, doğru istikametli olsun.
AZAD KILIÇASLAN