Wikileaks ve AIPAC
Sanayi Devriminden sonra, Batı elde ettiği güç ile bir çok ülkeyi parçaladı, müstemleke etti ve halkları köleleştirdi. Beden gücünü kendi çıkarları istikametinde sömürdü.
Yakın çağın internet teknolojisi ile de zihinler köleleştirmeye, kirletilmeye çalışılıyor. Üretilen fitnelerle ele geçen köle zihinler artık istenen amaçlar uğruna çalıştırılacak.
7 milyara yaklaşan dünya müfusunun 2 milyar kişisi internet kullanıyor. 255 milyon çalışan web var, her dakika 24 saatlik video yükleniyor.
İnternet yoluyla Bankalara, güvenlik sistemlerine, Nükleer santrallere dahi saldırılar yapılıyor.
Türkiyede 30 milyon civarında kullanıcı olduğu düşünülüyor. %25’i yoğun internet kullanıcısı.
Baykal’ın başına gelen olay ve ikide bir internet otramına düşen generallerin ses kayıtlarının orduyu dahi nasıl zorladığına şahit olduk.
Belki internet fıkhının geliştirilmesi gerekecek.
Öyle görünüyor ki, interneti ciddiye almamız gerekiyor.
Bireysel, toplumsal, ruhsal ve fiziksel yönlerde tesiri gittikçe artıyor.
Wikileaks, kendi türünde yeni bir olay. Planlanmış, amaçları olan, sonuçları, etkileri hesaplanmış, beynelminel bir organizasyon. Daha belgelerin çok az bir kısmı yayınlandı amma, bu fitnenin kime yararı ve zararı olduğu iyi anlaşılırsa, işin boyutları ve fitnenin kaynağı dahada netleşir.
Wikileaks ne yapmak istiyor? Arkasında kimler var?
Wikileaks belgeleri dosyaları küçük paketler halinde yüklüyor.
Wikileaks belgerleri yayınlamadan önce anlaştığı Fransız Le Monde, İngiliz Guardian, Alman Der Spiegel ve İspanyol El Pais’in incelemesine sundu. Guardian’da belgeleri, ABD’li New York Times’le paylaştı.
Bu gazete ve dergiler aynı zamanda Wikileaks’a danışmanlık ve yönlendirme de yapıyorlar.
Bu yöntemle belkide Wikileaks casusluk çalışması türünden ziyade, gazetecilik standardında çalışma gibi kendini göstermek istiyor. Yada Wikileaks’in “Basın Ortakları” var diyebiliriz.
Wikileaks, derin, sistematik, zamana yayılacak bir operasyon gerçekleştirmek istiyor.
Wikileaks’ın arkasında ABD’deki Yahudi lobi örgütlerinin en irisi olan “ Amerikan-İsrail ilişkileri Komitesi AIPAC ( American Israel Public Affairs Committe) bulunuyor. AIPAC şimdiye kadar 20 milyon belge toplamış. ABD’nin hassas kurumlarındaki casusları arcılığı ile bu belgeleri topluyor, sansürlüyor ve Wikileaks üzerinden dünyaya servis ediyor.
Ama İsrail’in ABD içindeki ve Dünyadaki çıkarları öncelenerek bir fitne tertiplenmek istiyor.
AIPAC’a kimse bir şey söyliyemiyor. Çünkü ABD’deki siyasilerin çoğu örgütün finansal desteği ile bu günkü bulundukları pozisyonlara gelmiş.
Yayınlanan bu belgelerin amaçlarından birisinde 2012 ABD seçimlerinde Ortadoğu dengelerinin İsrail aleyhine dönüşecek gelişmelerin önüne geçmek, bu istikamette dengeleme yapmak.
ABD dışında da İsrail’in alanını daraltan unsurları yıpratmak....
İsrail’i direkt yada dolaylı olarak rahatsız eden, yaralayan her ülke ve kurum bu fitneden nasibini alacak gibi görünüyor.
Ortadoğu ülkelerinden şimdiye kadar yayınlanan Kriptoların çoğu Türkiye ve İran aleyhtarı görünüyor.
Kurgusal 11 eylül hadisesi gibi Wikileaks hadisesi de ABD’de vukua gelmesine rağmen en büyük zararı mustazaf dünya halkları görüyor.
ABD ve AB ilişkilerini zora sokacak belge henuz yok. İslam ülkelerinin yönetimleri ile ilgili itibar kırıcı fitne çakaracak yazışmalar daha yoğunlukta.
Sanayi devrini ve sonrası yıkımları ile internet teknolojisi ve ifsadı bir daha gösteriyor ki; Dünyayı yöneten güç odakları haktan ve ahlaktan fersah fersah uzaktadırlar. Irkçı emperyalizm yeni plan ve taktikler, fitne ve entrikalar üretmekten vazgeçmiyor. Elinde güç bulunmak ve her idarecinin yanında kulağı bulunmak işini kolaylaştırıyor. Medya gücü ve teknoloji de cabası.
Hürseda Haber