Obamanın Sebebi Ziyareti!
Her dönemde zalim, yağmacı, talancı, tuğyancı devletler olmuştur. Yakın zamanımızda bunu ABD temsil ediyor. Ortaya hangi proje ile çıkarsa çıksın, başında kim olursa olsun, sicili bozuk, pragmatist bir devlettir ABD.
İki defa atom bombası kullanmış, savaş çıkartmaktan ve körüklemekten imtina etmeyen bir devlet.
“Çöl ayısı” lâkaplı komutan Körfez Savaşı sırasında Irak’a 88 bin ton bomba atmıştı.
İncirlik Üssünden –üç sene önceki rakamlarla- Müslüman komşu Irak üzerine 2995 sorti yapıldı...
Ekinleri ve nesilleri yok etmek için uğraşan devletleri destekleyen ve kendisi de böyle bir ruh ile yaşayan bir devlet.
Bu ruh devam ettikçe insanlık çok ıztıraplar çekeceğe benziyor.
Aç gözlü, obur ve müsrif bir devlet ve gücüne de çok güveniyor. Obama bunu NATO toplantısında özellikle vurguladı. Kendisinden daha güçlü seleflerinin akibetlerine bakmasını tavsiye ederiz.
Bu oburluğunun gereği olarak da savaş, fesad, yalan, talan vb. Ne gerekiyorsa yapacaktır.
Bir araştırmaya göre bir ABD’li dünya ortalamasına oranla 4 kat fazla enerji ve 3 kat fazla su harcıyor. Bir kişinin çöpü ortalamadan 2 kat fazla. Bir ABD’li yılda bin 682 metreküp su tüketiyor. ABD, hayat tarzıyla, boğaz düşkünü halkıyla, tabiî kaynakları tüketimiyle “süper beden” bir ülke haline geldi. Amerikan halkı dünyanın tabiî kaynaklarını hızla tüketiyor. ABD nüfusu dünyanın yüzde 5’ini oluşturuyor. Ancak küresel enerji tüketiminin 23’ü, kâğıt tüketiminin yüzde 28’i, et tüketiminin ise yüzde 15’i bu ülkede gerçekleşiyor. Bir ABD’li günde 2,5 kiloluk çöp üretiyor. 1 kişi için dünya ortalaması 400 gram. Dünyadaki motorlu araçların yüzde 37’si ABD’de. 24 milyonu aşırı benzin tüketen cipler. Dünya’da üretilen her 7 varil petrolün 1 varilini Amerikalı sürücüler tüketmektedir. Kişi başına düşen karbondioksit üretimi 19.8 ton.
Dünya ortalaması 3.9 ton. ABD’liler yılda 58 milyar adet hamburger tüketiyor. Bu bütün dünyadaki hamburger tüketiminden fazla. 54 milyon obez bulunan ABD’de yılda 300 bin kişi obeziteye bağlı sebeplerle ölüyor.
Oysa hala dünyada hergün açlıktan dolayı bebekler, insanlar ölüyor. En büyük sebep de doymak bilmez emperyalisterin entrikalarıdır.
Bu kadar obezin yaşadığı ülkenin esmer ve zayıf başkanı memleketimizde.
ABD Başkanı Barack Hussein Obama Avrupa da yapılan iki önemli uluslararası toplantıya katıldıktan sonra Türkiye’ye geliyor.
Londra da dünyanın öndegelen ekonomilerini biraraya getiren G-20 ler toplantısına katıldı.
Almanya Badenbaden’de yapılan NATO nun 60. Yıl Zirvesi ne...
Bütün dünyanın merakla beklediği Ankara ve İstanbul temaslarında yapacağı konuşmalarda da önümüzdeki günlerde bizi nelerin beklediğinin ipuçlarını öğrenmiş olacağız.
Türkiye, İstanbul, Uygarlıklar İttifakı Zirvesi nde çok sayıda dünya liderini konuk ediyor.
Kim uygar, kim barbar? Kim kimi hangi sıfatla temsil edecek göreceğiz.
G-20 ve NATO da kapalı kapılar ardında aslında neler piştiğinin ipuçlarını Türkiye de Barack Obama nın vereceği mesajlardan alacağız
Kırma başkan gelmeden önce kargo uçaklarıyla gönderdiği sekiz tır dolusu özel eşyaları…
İkiyüzü özel ve yakın koruma olmak üzere seçilmiş personelin, doktorların ve aşçıların bulunduğu sayıları 500’ü bulan Beyaz Saray görevlilerinin günler öncesinde Ankara ve İstanbul’a yerleşmiş durumdalar.
Obama ne isteyecek, Obamadan ne istenecek?
Bazıları çok umutlanmışa benziyor.
Mesela DTP’liler özerklik isteyecklermiş… Belki APO için özel af da isterler(!).
Bazıları da gelmişken şu ERGENEKON meselesini haletmesini, Yazıcıoğlu helikopterini de kimin düşürdüğünü söylemesini isteyebilirler…
Henüz Avrupadayken Başbakan; ROJ tv yi kapatmasını, Rasmussen’in özür dilemesini Obama dan istedi bile. İyiki adam Noel bayramında gelmemiş.
Obama ne isteyecek?
Irak’ı işgal edip iki milyona yakın insanı katleden 140 bin Amerikan askerinin, ağır silâhlarının, tank ve toplarının, askerî araçların Türkiye üzerinden naklini isteyebilir.
NATO şemsiyesi altında Afganistan’a ilâve muharip askerî birlik gönderilmesini, Türkiye’nin İsrail’le ilişkileri ve işbirliğini derinleştirmesini…
Bölgeyi bütünüyle kontrol etmek amacıyla Sinop’tan başlanarak yeni askerî üsler kurulmasını… bütün bunların hepsini isteyebilir.
Unutmayalaım ABD, Gürcistan - Rusya krizinde büyük tonajlı dev savaş gemilerini Montrö Sözleşmesine aykırı olarak Boğazlardan geçirip Karadeniz’e yollamıştı.