Sayın Erdoğan’a Sorularım...
Aynı dünya görüşü ile MSP çatısı altında yola çıktığımız Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 6 Nisan 2024 tarihinde, yarım asırlık Küresel emperyalizm ile savaş olan mefkûremi kısa, öz ve veciz bir biçimde şöyle özetlemiştir(*): “Küresel emperyalist güçlerin İslam dünyası üzerinde oynadığı oyunların yaşadığımız bu sıkıntılarda önemli payı vardır. İslam ülkelerinin sahip olduğu altının, petrolün, madenin ve diğer yer altı-yer üstü kaynaklarının rantını o zenginliklerin asıl sahipleri değil eski sömürgeci güçler yemektedir. Afrika'dan Asya'ya pek çok bölgeye baktığımızda bu sömürü çarkının nasıl kurulduğunu ve nasıl işletildiğini rahatça görebiliyoruz.
Savaş ve çatışma bu araçların en başında yer alıyor. Bugün Suriye'yi, Yemen'i, Libya'yı, Sudan'ı, Filistin'i ve daha nice İslam toprağını kana bulayan çatışmaların, gerilimlerin, zulümlerin gerisinde bu sömürü düzenini devam ettirme planları vardır. Kimi zaman demokrasi getirme, kimi zaman terörü ve gerilimi bitirme, kimi zaman ülkeyi kalkındırma, kimi zaman barışı ve istikrarı sağlama, velhasıl her defasında farklı bir maskenin arkasına gizlenerek oynanan oyunun gayesi zenginliklerin talan edilmesidir. Ne yazık ki bunda çoğu zaman başarılı da oldular.
Suriye 13 yıldır kaos ve kargaşadan bir türlü çıkamadı, Libya'da, Yemen'de hala huzur ortamı tesis edilemedi.
Sudan'da milyonlarca insan yerini, yurdunu, evini terk etmek zorunda kaldı. Filistin'deki işgal, zulüm ve katliam politikaları ise 3 çeyrek asırdır artarak devam ediyor. Gazzeli kardeşlerimizin tam 180 gündür maruz bırakıldıkları zulmü ve soykırımı anlatmaya artık kelimeler dahi kifayetsiz kalıyor. Atalarımız, 'Yitik, kaybedildiği yerde aranır.' demişlerdir. Yüzleştiğimiz sorunlar için sadece başkalarını suçlamak, kabahati sürekli başkasında aramak şüphesiz kolaya kaçmak olacaktır. İslam ve insanlık düşmanlarının tüm bu krizlerdeki paylarını sorgularken kendi hatalarımızı, kendi kusurlarımızı da açık yüreklilikle kabul edeceğiz."
Sayın Erdoğan’ın bu sözleri karşısında doğrusu hem hayrete düştüm hem de heyecanlandım. Çünkü eylemleri ile bu söylemi hiç de uyumlu olamayan Sayın Erdoğan nedamet mi gösteriyordu? Acaba seçimlerin etkisi ile tekrar başa mı dönüyordu? Anlayamadım.
Bu nedenle çeyrek asırdır fikir ayrılığına düştüğümüz Sayın Cumhurbaşkanıma sorularım olacaktır:
-Sayın Cumhurbaşkanım, siz bu sömürü çarkına çomak sokanlardan mı oldunuz yoksa sömürüye ortak olmak için mi çabaladınız?! Mesela “Irak'a İlk Bomba Düştüğünde 8.5 Milyar Dolar Hesaba Geçecek” sizin iktidarınız döneminde söylenmişti değil mi?
-Sayın Cumhurbaşkanım, siz saydığınız ülkelerde emperyalistlerin yanında mı yoksa karşısında mı yer aldınız. Mesela Yemende bu gün ümmetin yüz akı olan Ensarullah’ın yanında mı yoksa başını Suudi Amerika’nın çektiği koalisyonun yanında mı yer aldınız? Neden? Neden hep ezenlerin yanında durdunuz?
Suriye’de Obama ile birlikte ÖSO’yu kurduğunuzdan dolayı mazlum Suriye halkından özür ve Allah’tan (cc) af dilemeyi düşündünüz mü? Suriye’nin bu yıkım ve enkaza dönüşmesinde pay sahibi olduğunuzu, kusurlarınızdan biri olarak görüyor musunuz?
Kendi hatalarınız babında “Suriye ve Irak bu hala gelmeseydi direniş çok daha güçlü olur İsrail bu vahşete cesaret edemezdi” diyebiliyor musunuz? Irak’ın işgali için tezkereyi geçirme çabalarınızı hatırlatmaya gerek var mı?
Bu gün Gazze’yi kuşatan İsrail’i, havadan karadan ve denizden vuranların sadece Direniş ekseni olduğunu görüyorsunuz. Bunlar Emperyalizmin kuşatması altında olan yaralı coğrafyamız; İslam Cumhuriyeti, Irak, Yemen, Suriye ve Lübnan’dır. Bu eksene Küresel Emperyalizmin “şer ekseni” dediğini de biliyorsunuz.
Şimdi açık yüreklilikle: “bizim şimdiye kadar bulunduğumuz Küresel emperyalizmin ekseni Ümmet için felaket eksenidir, asıl şer ekseni budur, bizim yerimiz şer ekseniyle savaşan şehitler veren Direnişin yanıdır” diyebilecek misiniz?
Sayın Cumhurbaşkanım, belki dünyanız için değil ama ahiretiniz için direnişin saflarına geçmenizin çok daha hayırlı olacağına inanıyor ve hayrınızı isteyen bir kardeşiniz olarak bunu yürekten temenni ediyorum. (Emin Güneş - Hürseda Haber)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Finali’ne katıldı (diyanet.gov.tr)