Allahu Ekber Ve Lillahil Hamd

Siyonist işgalci ve işbirlikçileri tekrar zilleti tattılar. Ümmetin medar-ı iftiharı Gazze ve Direniş çok ağır bir imtihandan başarı ile çıktı elhamdüllah. Direniş cephesi bir taraf, neredeyse dünyanın kalanı bir taraf olan savaşta barbarca saldırılar püskürtülmüştür. "İnnel izzete lillahi cemia" İzzetin tamamı Allah’a aittir. Zafer de O’ndandır. Düşman ilan ettiği hiçbir hedefine ulaşamazken Şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın “ateşkes olmadan asla Kuzeye dönemeyeceksiniz” sözü bir ser levha olarak tarihe kazındı.

Hemen hatırlatalım ki bu bir barış değil ateşkestir. Taraflar tekrar cephelerini onarmaya ve güçlendirmeye devam edeceklerdir. Özellikle Küresel Siyonizm bu savaşta hedeflerine ulaşamadığı gibi çok derin bir yara almıştır. Bunların ne kadar barbar, vahşi yamyamlar olduğu, hiçbir uluslararası anlaşmayı tanımadıkları adeta dünyanın gözüne sokulmuştur.

İzzetini, namusunu şeref ve haysiyetini korumanın yegâne yolunun güçlü olmaktan geçtiğine haklı olmanın bu vahşiler karşısında hiçbir anlam ifade etmediğine dünya mazlumları şahit olmuştur. Güçlülerin zayıfları nasıl zillete mahkûm ettiğini o alçağın “Oturun oturduğunuz yerde” sözü ile hatırlayacağız. 

Barış ancak işgalin tamamen sona ermesi ile mümkün olacaktır. Oysa bir ihanetin neticesinde işgal genişlemiş Bilad-ı Şam’ın önemli bir bölümü Siyonistlerin eline geçmiştir. Direnişin yükü biraz daha ağırlaşmıştır. Ancak ne kadar ağır olursa olsun direnişin, son neferi hayatta kalıncaya kadar ümmet topraklarını sömürü ve işgallerden kurtarma görevini sürdüreceğinden eminiz. 

Direniş cephesi bu savaşın tartışmasız galibidir. Zira her bir parçası vahşi ambargolar altında olmasına rağmen başta en azizlerini feda etmekten çekinmedikleri gibi ekonomik olarak da büyük bedeller ödeme pahasını İslam’ın izzetini korumayı başarmıştır.

Ümmet, belki de İslam tarihinin en ağır imtihanlarından birini vermiştir. İslam tarihi baştan sona bir yandan ölçüsüz fedakârlıklar ve adanmışlıklar diğer yandan ihanetlerin tarihidir. Arkasında namaza durdukları Peygamberlerine suikast(1) düzenleyen hainlerin nesli tükenmedi ki! O yüzden fedakârlıklar da ihanetler de devam edecektir. Tarih işgalcinin ikmal yollarını keseni de ikmali kesintisiz sürdüreni de; İşgalciye füze ile saldıranı da saldırıya kendini siper eden hain ve işbirlikçileri de kaydedecektir.

Aksa Tufanının bir özelliği de en çok komutan ve liderin şehit verildiği bir savaş olarak tarihe geçecektir. Her biri bir orduya bedel şehitler verildi. Ancak buna rağmen savaşın hız kesmeden devam etmesi de göstermiştir ki bu cihad sadece komutanlarla kaim değildir. Her bir neferi yeri geldiğinde komutan gibi inisiyatif alan cepheler asla yıkılmazlar.

Başta Filistin cephemiz olmak üzere direnişin bütün cephelerini tebrik ediyor şehitlerini selamlıyoruz. Direnişin dayandığı onur abidesi halkları sabır ve metanetlerinden dolayı kutluyor yaralılarına acil şifalar diliyoruz. Gazamız mübarek olsun! (Emin Güneş - Hürseda Haber)

1. Rivayete göre Tebûk seferi dönüşü Resûlullah’a (s) dar boğazda suikast düzenleyenler 13 kişiydiler. Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN – Şehir ve İrfan Dergisi 2016