Haydutlar Sistemi!
Yeryüzünde insanoğlunun kurtuluş ve yükseliş yolu olarak beşeri ideolojilere; beşer kaynaklı rejimlere sarılması ömür boyu karanlığa gömülmesidir. Çünkü İslam’ın dışında beşeri sistemler, aydınlığı olmayan zifiri karanlıklardır.
Beşeri sistemlerde insanlar birbirinin dostları değil, birbirlerinin kurtlarıdır. Birinin yokluğu, ötekinin varlığıdır. Dolaysıyla beşeri sistemlerde güçlü olanların haklı, haklı olanlarda güçsüzdürler.
Yani beşeri sistemlerde insanların arasındaki ilişki ve münasebetleri hak değil kuvvet tayin eder.
Hakkın yerine kuvvetin esas alındığı ve güçlülerin daima haklı olduğu “Orman Kanunu” deyimi, Arapça’da “Şeriatü’l Ğaab” olarak ifadesini bulmuştur.
Dolaysıyla önümüze “Şeriatullah” yerine “Şeriatü’l-Ğaab”i yani Hakk’ın yerine kuvveti esas olan bir sistem çıkmaktadır. İşte biz bu sisteme “Haydutlar Sistemi” diyoruz.
Haydutlar sistemi; hiçbir hak ve hukuka bağlı, kalmadan kuralsızlıkla devam eden bir sistemdir. Bu sistemin en büyük sermayesi, zülümdür. Çünkü haydutlar sistemi; alın terinin hor görülmesi ile kaba kuvvet’in saygı görmesidir.
Haydutlar sistemi; zulmün hakimiyeti ile zalimlerin hakaretinin hayattan adaleti mahkum etmeleridir.
Bu sistemde Hz. Peygamber (s)’ e itaat yok, aksine Hz. Peygamber (s)’in getirdiği şeriat nizamına uymak ve onun yüce hükümlerini uygulamak suçtur.
Bunun için Said Nursi (r.a) şöyle diyor: “ Padişah, Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Bizde ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere tabi olmayıp zulüm edenler, Padişah da olsalar haydutturlar”
Evet, Said Nursi (r.a) bu açıklaması bize açıkça şunu göstermektedir. Hz. Peygamber (s) getirdiği şeriat nizamına dayanmayan bütün sistemler birer haydut sistemidir.
Sonuç olarak haydutlar sistemi; insanların din, akıl, nesil, can ve mal emniyetlerini kemiren ve sömüren sosyal ve siyasal bir zulüm örgütüdür. Haydutlar sistemi; tuğyanın bekçisi ve hürriyet ve zürriyetin de en büyük ihanetçisidir!
Mustafa Çelik