“Bizi öldürüp sonra da cenazemize gelecekler”
İngiliz The Guardian gazetesi köşe yazarlarından Nesrine Malik kaleme aldığı son yazısında Boris Johnson'ı hedef aldı: "Arapça'da bir deyim var: Önce öldürür sonra cenazesine gider." derler. Mevcut hükümet bunu mükemmel biçimde uyguladı.
Yeni tip koronavirüsün en hızlı yayıldığı ülkelerin başında gelen İngiltere'de hükümetin salgına karşı verdiği sınav kamuoyunda tartışmaları beraberinde getirdi. Hükümetin önce "sürü bağışıklığı" sistemini benimseyip daha sonra "U dönüşü" yapmasıyla başlayan süreç, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın yeni tip koronavirüse yakalanması ile zirveye çıktı.
İngiliz The Guardian gazetesi köşe yazarlarından Nesrine Malik ise kaleme aldığı son yazısında Boris Johnson'ın Ulusal Sağlık Sistemi'ne (NHS) ve doktorlara yaptığı destek konuşmasının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak muhafazakâr hükümetinin sosyal devlet sistemini sürekli olarak felce uğrattığını vurguladı.
Johnson liderliğindeki hükümetimi bilimi inkâr etmekle suçlayan ve Ulusal Sağlık Sistemi'ni başarısızlığa sürükleyecek atmosferi yarattığını dile getiren Malik, "Arapça'da bir deyim var: Önce öldürür sonra cenazesine gider." derler. Mevcut hükümet bunu mükemmel biçimde uyguladı. Ulusal Sağlık Sistemi'nin bütçesini daralttı, kamu sektörünü felce uğrattı, ihtiyacımız olan göçmen iş gücünü kısıtladı ve hedef saptırdı." ifadelerini kullandı.
"SİYASET GİDİNCE RETORİK GELDİ"
İngiltere'de "kültürel değerlerin" siyaseti manipüle ettiğini ileri süren Malik, Brexit sürecinde de benzer bir tablonun yaşandığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Bu kültürü siyasetin üstüne koymanın doğal bir sonucu. Brexit süreci bu eğilimi hızlandırmıştı. Siyaset sonuç vermeyince retorik devreye girmiş ve kontrolü ele alarak Brexit'i gerçekleştirmişti. Tüm medyada bu yöndeki haberlerini bu çizgide faaliyet yürütmeye başlamıştı. Gazetecilik, performansa ya da başarıları değerlendirmek yerine daha fazla politik bölünmelere odaklanıyor ve kendisi de bölücü hale geliyor. Medya, sağcı siyasiler ve çok sayıda gazete göçmenlere, Müslümanlara, liberal elitlere, yargıdaki "hainlere" ve kimsesizlere yoğunlaşırken pandemi sessizce yolumuza çıktı ve kamu sağlığı sistemimizi, çalışan ve tüketici haklarımızın durumunu ifşa etti."
"PANDEMİ UYANMA ÇAĞRISI OLMALI"
Hükümetin mağdurlara nakit yerine geçmesi beklenen kartları dağıtmasının önemsiz olmadığını ancak alınan önlemlerin geçici olduğunun altını çizen Guardian yazarı "Kemer sıkma paketleri ve devletin sektörlerden çekilmesi o kadar uzun sürdü ki kamuoyu bunun aslında her zaman böyle olmadığını ya da olmak zorunda olmadığını hatırlamıyor. Muhafazakâr hükümet kendini yardım etmek isteyen ancak elleri bağlı gibi resmediyor." tespitinde bulundu.
Yeni tip koronavirüs salgının aynı zamanda insanları bilinçlendirmesi gerektiğini aktaran Nesrina Malik yazını "Pandemi bir uyanma çağrısı olmalıdır. Diğer türlü muhafazakârlar bizi öldürmeye devam edecek ve sonra cenazemize gelecekler." ifadeleri ile noktaladı. (Ajanslar)