İsrail, Tunus’ta darbe tezgâhı kuruyor
İsrail’le normalleşme fitnesine karşı çıkan Tunus, Siyonizm’in açık hedefinde... Abdussamet Karataş hedefteki İslam ülkesi Tunus yazı dizisi 1. bölüm
Kuzey Afrika’daki İslam ülkesi Tunus, Siyonist İsrail ve bölgesel yandaşları tarafından darbe tuzağına çekiliyor. Arap ülkeleri ile yaptığı normalleşme anlaşmalarına tüm çabalarına rağmen Tunus’u dâhil edemeyen Siyonist İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ı maşa olarak kullanarak Tunus Parlamentosu’ndaki muhalif lider Abir Mousi’yi Tunus’taki iç karışıklığı artırmakla görevlendirdi. İsrail, 2013 yılında Mısır’da uyguladığı gibi Tunus’ta da kargaşayı artırarak darbeye zemini hazırlamaya çalışıyor.
İsrail’le normalleşme fitnesine karşı çıkan Tunus, Siyonizm’in açık hedefinde...
İşbirlikçi idarecilerin elinde fetret dönemini yaşayan İslam dünyası, yeni bir krizle karşı karşıya. İslam âleminin saygın ülkelerinden Tunus, adım adım askeri darbeye sürükleniyor. İslam coğrafyasında başlattığı normalleşme anlaşmalarıyla uluslararası meşruiyetini pekiştirme gayretine giren işgalci İsrail’in ikna edemediği ülkelerin başında Tunus geliyor. 2011 yılında gerçekleşen halk devrimi sonrasında İsrail karşıtı bir dış politika seyreden Tunus’u fitne çarkına dâhil edemeyen Siyonist İsrail, bölgesel işbirlikçilerini kullanarak Tunus’u içten yıkmaya çalışıyor. Tunus’ta son bir yılda yaşanan birçok gelişme, İsrail’in Tunus üzerindeki çirkin planlarını deşifre etti. İsrail’in 2019 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek verdiği adayın seçimi kaybetmesi, yeni cumhurbaşkanının kendinden önceki selefleri gibi İsrail’le normalleşmeye karşı takındığı sert tavır Tunus’u açık hedef haline getirdi. Eski rejim savunucusu muhalif lider Abir Musi, Müslümanlara karşı provokasyonlarını artırarak iç karışıklık çıkartıp, askeri bir darbeyle Tunus’u yeniden karanlık günlerine döndürmeye çalışıyor.
24 YILIN ARDINDAN HALK SEÇİMİNİ YAPTI
Tunus’ta 2011 yılında gerçekleşen halk devrimiyle 24 yıl boyunca ülkeyi yöneten diktatör Zeynel Abidin bin Ali, ülkeden kaçmak zorunda kalmıştı. Diktatörün devrilmesinin ardından Tunus’ta özgür seçimler yapılmış ve baskıcı siyasi düzen normalleşerek anayasal sisteme geçmişti. İslami temelli partilerden Raşid Gannuşi’nin liderliğindeki Nahda Partisi’yle birlikte birçok yasaklı oluşum yeniden siyaset sahnesine dönmüş, Tunus’ta halkla devlet arasında siyasi normalleşme süreci başlamıştı. Tunus’ta El Nahda hareketinin başını çektiği siyasi partiler, ülkeyi çatışma ortamına sürüklememek için bütün farklılıkları bir kenara bırakarak ortak uzlaşı yolunu seçti. Siyasi partilerin bu sağduyulu tavrı Tunus’ta halk devriminin kalıcı olmasına ve bugüne dek iç karışıklık yaşanmamasını sağladı.
İSLAM’IN KADİM KALESİ TUNUS
Afrika’nın kuzeyinde yer alan ve Akdeniz’e kıyısı olan Tunus, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in kurucu lideri olduğu İslam Devleti’nin 3. halifesi Hz. Osman (radıyallahu anh) döneminde İslam topraklarına katıldı. Stratejik konumu itibarıyla tarih boyunca gözde bir ülke olan Tunus, İslam devletleri tarafından büyük bir öneme sahip oldu. Tunus, İslam ordularının Avrupa’ya yapacağı seferlerde özellikle Endülüs’ün Fethi’nde önemli bir üs vazifesi gördü. 1534’te büyük Osmanlı amirali Barbaros Hayrettin Paşa tarafından birçok şehrinin fethi gerçekleşen Tunus, 1574’te tamamen Osmanlı topraklarına dâhil edildi. 1881’de Fransa’nın işgaline uğrayan Tunus, Osmanlı’nın hâkimiyetinden çıktı. 75 yıllık Haçlı işgalinin ardından Tunus halkı 1956’da bağımsızlığını ilan etti. 12 milyona yakın nüfusa sahip olan Tunus, bağımsızlığını kazandığı 1956’dan halk devriminin gerçekleştiği 2011’e kadar diktatörlerin yönetiminde kaldı. Müslümanların ağır zulümler gördüğü diktatörlerin iktidarında, İslami partiler, sivil toplum kuruluşları ve oluşumlar terörist muamelesi gördü. Birçok Müslüman lider idam edilirken, birçoğu da ya hapishaneye atıldı ya da ülkeden sürgün edildi.
İSRAİL, TUNUS’U HEDEFİNE KOYDU
Bir asırdır işgal ettiği Filistin topraklarında terör estiren, başlattığı acımasız savaşlarla Ortadoğu’nun siyasi dengelerini altüst eden İsrail, Siyonizm ideolojisini kökleştirmek için çevre ülkelerin yönetimlerini kuklalaştırmak yoluna gidiyor. Bugüne dek başta Arap ülkeleri olmak üzere onlarca ülkenin yönetimlerine darbe yapan ve işbirlikçi idarecileri başa getiren İsrail, yakın dönemde Mısır ve Sudan’a yaptırdığı darbelerle Siyonizm karşıtı devlet başkanlarını iktidardan uzaklaştırdı. Filistin mücadelesine verdiği desteklerle bilinen merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi ve Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir’i hain darbelerle görevinden uzaklaştıran İsrail, şimdi de Tunus’u hedefine koydu.
MISIR VE SUDAN’DAKİ DARBE PLANINI TUNUS’A UYARLAYACAKLAR
Halk devrimi sonrasında dış politikasını tam anlamıyla değiştiren ve halkın talepleri doğrultusunda İsrail’le normalleşmeye sert bir şekilde karşı duran Tunus yönetiminin Filistin mücadelesine verdiği destek İsrail tarafından kabul edilemez bir tavır olarak görünüyor.
Siyonist İsrail, Mısır ve Sudan’daki kargaşa taktiğini kullanarak Tunus’u da askeri darbeye sürüklüyor. Tunus’ta son dönemde muhalif lider Abir Musa eliyle Müslümanlara yönelik yapılan kışkırtıcı saldırılar göz önüne alındığında İsrail’in planının çoktan sahneye konduğu görülüyor. (Abdussamet Karataş/MilliGazete)
(Yarın 2. bölüm: İsrail Tunus’u anlaşma masasına oturtamadı)