Foreign Policy: "ABD; Suriye ve Irak’tan asker çekmeyi tartışıyor: YPG/SDG ne olacak?"
İsrail-Hamas savaşının Orta Doğu’da yarattığı gerilim nedeniyle Biden yönetiminin bölgedeki askeri önceliklerini yeniden gözden geçirdiği ve bu kapsamda Suriye’deki askeri varlığını sonlandırma yönünde bir plan üzerinde çalıştığı iddia edildi.
Irak hükümetinin ABD’nin askerlerini çekmesi yönündeki çağrıları nedeniyle de ABD ve Irak’ın yakında müzakerelere başlaması bekleniyor.
Foreign Policy’den Charles Lister’e göre ABD henüz Suriye’den tüm askerlerini çekme yönünde bir karar almadı ancak Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarından dört kaynak, Beyaz Saray’ın artık gereksiz gördüğü bir misyonu sürdürmeye yatırım yapmak istemediğini söyledi. Lister, “Şu anda çekilmenin nasıl ve ne zaman gerçekleşebileceğini belirlemek üzere aktif iç tartışmalar yürütülüyor” ifadelerini kullandı.
Lister, yazısında böyle bir çekilmenin özellikle 7 Ekim’den sonra iyice görünür hale gelen IŞİD’i daha da canlandıracağını öne sürdü. IŞİD’e karşı ABD öncülüğündeki koalisyonun merkezinin Irak olduğunu hatırlatan Lister, İran’a yakın milis grupların Irak’ta ABD üssüne düzenlediği saldırılar ile ABD’nin bunlara verdiği yanıtlar nedeniyle Irak’ta ABD birliklerinin ülkeden çekilmesi yönündeki baskıların arttığına dikkat çekti.
Müzakereler yakında
Bu kapsamda CNN’de yayınlanan bir habere göre ABD ve Iraklı yetkililer, Irak’taki ABD askeri varlığının geleceğine ilişkin görüşmelere yakında başlayacak: “Yetkililer görüşmelere ABD askeri yetkilileri ve diplomatlarının da katılacağını söyledi.”
Haberde, “Görüşmeler, bölgedeki istikrarsızlık ve Irak hükümetinin ABD’nin askerlerini ülkeden çekmesi yönünde kamuoyuna yaptığı çağrıların arttığı bir ortamda daha da aciliyet kazandı. Bu çağrılar, ABD’nin Irak’ta ABD personeline saldıran İran destekli militanları hedef alan hava saldırıları başlatmasına yanıt olarak geldi” ifadelerine yer verildi.
ABD’nin şu anda Irak’ta, ABD ordusunun ülkedeki muharip rolünü sona erdirdiğini açıkladığı Aralık 2021’den bu yana tavsiye ve yardım kapasitesinde faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 500 askeri bulunuyor.
Görüşmelerin ABD’nin Irak’taki askeri varlığına son vermenin mümkün olup olmayacağı ve ne zaman mümkün olacağı konusuna odaklanacağına dikkat çeken haberde, “ABD’li yetkililer, ABD’nin IŞİD’in yenilgiye uğratılmaya devam edilmesi, hükümetin ve Irak güvenlik güçlerinin istikrarı da dâhil Irak’taki koşullara dayalı bir takvimi tercih ettiğini söyledi. Ancak Irak hükümeti içindeki bazı unsurlar, ülkedeki istikrar ya da güvenlik durumundan bağımsız olarak Amerika’nın çekilme tarihini belirleyen bir zaman çizelgesine dayalı bir takvimi tercih ediyor” bilgileri yer aldı.
Charles Lister ise ABD’nin Irak’taki varlığı ile ilgili şunları kaydetti: “Irak Başbakanı Sudani’nin ABD’nin kendi ülkesinden çekilmesi için açıkça baskı yaparken, ABD ordusunun Irak Kürdistanı’ndaki varlığının, komşu Suriye de dahil olmak üzere İslam Devleti karşıtı operasyonları sürdürebileceğine dair bazı umutlar var. Bu, neden İran’ın vekillerinin son haftalarda sıkça Erbil Uluslararası Havalimanı’nda konuşlanmış ABD kuvvetlerini hedef aldığını açıklayabilir.”
“Ancak İslam Devleti’ne karşı koordinasyonun Bağdat’tan Erbil’e kaydırılması, Mesut Barzani’nin bölgesel hükümeti ile Suriye’nin kuzeydoğusundaki PKK bağlantılı SDG yönetimi arasındaki Kürt içi gerilimleri keskinleştirerek kendi komplikasyonlarını ortaya çıkaracak ve muhtemelen Türkiye’nin olumsuz müdahalesini tetikleyecektir. Bu senaryoda Irak’ta zafer kazanmış olmanın verdiği cesaretle İran ve vekilleri Suriye’deki ABD birliklerine yönelik saldırılarını artıracak ve onların da çekilmesini isteyeceklerdir.”
“Pamuk ipliğine bağlı”
“Nihayetinde Ekim ayından bu yana yaşananlar, ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki konuşlanmasını pamuk ipliğine bağlıyor; dolayısıyla son dönemde Suriye’den çekilme konusu içeride değerlendiriliyor. 2021’de Afganistan’dan aceleyle çıkmanın feci sonuçları ve bu yılın sonunda yapılacak ABD seçimleri göz önüne alındığında, Biden yönetiminin neden Suriye’den çekilmeyi düşündüğünü anlamak zor. Böyle bir çekilme nasıl gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, kaosu ve terör tehditlerini hızla artırabilir. Ancak politika çevrelerinde bunun aktif olarak düşünüldüğüne ve nihai bir kaçınılmazlık olarak kabul edildiğine dair net bir his olduğu inkâr edilemez.”
PYD’ye ne olacak?
Lister, ABD hükümeti içinde bazılarının ABD’nin Suriye’den çekilmesine giden plan olarak İslam Devleti’ne karşı SDG ve Suriye yönetimi arasında bir işbirliği anlaşması önerdiğine dikkat çekti. Bu konuda Al-Monitor’den Amberin Zaman 22 Ocak’ta yayınladığı kapsamlı haberinde, Pentagon’un YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG ile Şam yönetimini IŞİD’e karşı bir araya getirmek amacıyla bir plan üzerine çalıştığı iddia edildi.
Habere göre konuyla ilgili stratejinin ana hatları 18 Ocak’ta Kurumlararası Politika Komitesi (IPC) toplantısında ele alındı. Toplantı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından Pentagon’un talebi üzerine yapıldı ve Dışişleri Bakanlığı ile CIA’den temsilciler de katıldı. Daire yöneticileri düzeyinde yapılan toplantıda herhangi bir karar alınmadığı belirtilen haberde, konunun bir sonraki bu kez daire başkanları ve bakan yardımcıları seviyesinde tartışılacağı ifade edildi. Kaynaklar yeni stratejinin amacının orta ve uzun vadede IŞİD’e karşı mücadelede SDG’yi korumak olduğunu öne sürdü.
Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG’nin üst düzey isimlerinden Mazlum Kobane de plandan haberi olmadığını söylüyor: “Bunu ilk kez duyuyorum. Kürtlerin de dahil olduğu demokratik bir gelecek için bizimle anlamlı bir diyalog kurmayı reddeden Esad rejimi ile ilişkilerimizin durumu ve bırakın bizimkini, kendi topraklarını IŞİD’e karşı savunmaktan aciz Suriye Arap Ordusu’nun durumu dikkate alındığında bu kesinlikle uygulanamaz. Şaşkınım ve bu rezalet planın arkasındaki nedenleri idrak edemiyorum.”
ABD askerlerinin bölgeden çekilmesiyle ilgili tartışmaların İran destekli militan gruplara dayandırıldığını söyleyen Kobane, buna karşın aslında bu konuyu gündeme taşıyanın Türkiye olduğuna inandığını belirtti.
Charles Lister’a göre böyle bir plan “kendi şartları içinde imkânsız.”: “SDG’nin bir kısmı Esad rejimi ile periyodik olarak temas halinde olabilir ama doğal müttefik olmaktan çok uzaklar. Rejim SDG’nin varlığını sürdürmesine asla izin vermez ve Türkiye de kalanları yok etmek için mümkün olan her şeyi yapar.”
CNN’e konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili ise “Biden yönetimi Suriye’deki güçlerini geri çekmeyi düşünmüyor” dedi. Nitekim, ABD seçimleri yaklaşırken Suriye’den asker çekmek gibi bir adım atmanın neredeyse imkânsız olduğu değerlendiriliyor. (Kaynaklar: Foreign Policy/harici)
NOT: Alıntı makalelerde/analizlerde ifade edilen görüşler Hürseda Haber'in yayın politikasını yansıtmayabilir.