Rusya-Ukrayna Savaşına Velayet penceresinden bakmak
Ne mutlak olarak savaş Kur’an’ın ruhuna aykırıdır, ne de her zaman barış uygundur. Savaş ve barış, kavga ve uzlaşma, çatışma ve anlaşma insanın tabiatında var olan bir şeydir. İnsanoğlu birini insanları korkutma, bir diğerini ise avutmak vesilesi olarak kullanmıştır. Halbuki savaş ve barış Allah’ın adalet ve nizamın sağlanması için insanlara bahş etmiş olduğu iki vesiledir.
Kur’an insanlar veya toplumlar arasındaki savaş ve barışın Adalet temelli olmasını emreder.
Rusya-Ukrayna savaşı istikbar ruhlu batılıların ve emperyal güç peşinde olan Rusya’nın bir aynasıdır.
İkinci dünya savaşını kazananlar farklı ülkeleri işgal ve sömürüden sonra bugün savaş arefesindeler. Yıllarca bütün dünyaya batı medeniyetini öve öve bitiremediler. Savaşın geri kalmış ülkelerin bir özelliği olduğunu empoze ettiler. Asya, Batı Asya ve Afrika’daki savaşların geri kalmışlıktan, cahillikten kaynaklandığı algısını oluşturdular.
İnsanların hafizası zayıf olabilir ama tarihin hafızasında hep kayıtlı kaldı; insalığın en büyük savaş ve katliamlarının Avrupa‘da yaşandığı, Avrupalılar tarafından yapıldığı tarih arşıvlerinde mevcuttur. Hatta Avrupa dışındaki savaş, işgal, katliamların ve soykırımların sözde medeniyet beşiği batılılar tarafından yapıldığı bütün toplumların hazıfasına kazınmıştır.
Kandan, sömürüden baslenen batı dünyası, kurdukları uluslararası teşkilatlar ile kendilerini dokunulmaz kılmışlardır. BM, Güvenlik Konseyi, AB, Nato, İMF, Dünya Ticaret Merkezi, İnsan hakları mahkemesi…. gibi kuruluşlar bu emperyal çetenin koruma zırhıdır.
Daha da vahip olanı son elli yılda vekalet savaşlarıyla ülkeleri karıştırıp savaş ile korkutup, barış, demokrasi, özgürlük ile aldatarak kendilerine köle etmeleridir. Dünya, Ukrayna’da bu vekalet savaşın bir diğerine şahid oluyor. İmam Hamenei’nin buyurduğu gibi “Ukrayna, Amerika başta olmak üzere istikbar cephesinin ortaya attığı bir kurbandır.“
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi Rusya’nın emperyal huyundan kaynaklanmaktadır. Rusya kendi çıkarını korumak, emniyetini tehlikeye düşüren ABD ve Nato emperyal istikbar çeteye karşı onların uşaklığını yapan bir ülkeyi işgal etmiştir. Rusya ekonomik olarak büyük zararlar göreceğinin bilincindedir ama askeri ve siyasi bir üstünlük elde edeceğini ve süper güç olması gerektiğinin hesabını yapmaktadır.
Bir ülke işgal ediliyorsa onun arkasında kesin bilinmeyen etkenler vardır. Bu işgalin doğru okunması gerekir. Tv.lerde boy gösteren siyasi, askeri, akademik analistler çuvalladılar demek isterdim ama anlaşılan o ki ABD ve Nato perspektifinden olaya bakıyorlar. Yani bilerek ve isteyerek bu anlizleri batı istikbar cephesnin lehine yapıyorlar ve yaptırılıyorlar.
Bazı müslümanların, ABD ve AB düşmanlığından ve Ukrayna’nın onların uşaklığını yaptığından dolayı Rusya’yı haklıymış gibi göstermeye çalışmaları ne kadar doğru, düşünmek gerekir.
Müslüman analistlerin henüz kendilerine bir perspektif belirleyememiş olmaları tam bir facia. Olaylara bakış açıları, analiz kriterlerinin Velayet hattı ruhuna uygunluğu tekrar gözden geçirilmelidir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali uzun bir savaşın başlangıcı olacak gibi görünüyor. Amerika’nın çöküş sürecine girmesi, Rusya ve Çin gibi yeni emperyal güçlerin güçlenmesi savaşı ekonomik sahadan askeri alana çeker mi bunu zaman gösterecektir.
Rusya’nın başta Amerika olmak üzere istikbar çetesinin karşısında durma cesaretini nerden aldığı ise tam bir muamma. Acaba İran İslam inkılabından almış olabilir mi diye düşünmek yanlış olmasa gerek. 40 yıldır İslami İran’nın, İstikbar çetesinin ambargo, yaptırım ve baskılarına rağmen Velayet hattından taviz vermemesi, yenilmez denilen Amerika ve siyonistlere direniş cephesiyle darbe vurması, halkları istikbara karşı uyandırması İmam Humeyni‘nin (ra) “İnkılabı bütün dünyaya ihraç edeceğiz“ sözünün bir tecellisi değil midir?
Elbette diğer taraftan Rusya istediklerini elde ettiği taktirde İran üzerinde de baskı kurması yüksek bir ihtmal; şöyle ki İran’ın 5 artı 1 ülkeleriyle yaptığı nükleer antlaşmada Amerika devre dışı kalınca Rusya reis olmaya oynayacaktır, kendisini kilit ülke konumuna getirmeyi düşünerek İrana baskı yapacaktır. Bir diğer nokta ise Rusya gazının Avrupa‘ya akışı kesilirse, İran gazının Avrupa’ya ulaşmasını engellemeye çalışacaktır şimdiye kadar olduğu gibi.
Ne batı istikbar çetesine güvenilir, ne de doğu emperyal zihniyete.
En güzel dua, “Allahummeşğalizzalimine bizzalimin“ “Allahım zalimleri birbirleriyle meşgul eyle!“ (rast)