Din ve Gerçek Din
İftira, hakaret, küçümseme, çamur atma, yaftalama, azarlama, kötü söz ve nefret aramızdan silinip gitti mi? Peygamberler gibi, konuşmalarımıza yumuşaklık ve tatlı dil mi hâkim? Yoksa sabah akşam birbirimize bağırıp duruyor muyuz?
Yollarımıza, binalarımıza, birbirimize baktığımızda adalet, saygı ve huzuru mu buluyoruz?
Cehaletin, sefaletin ve acziyetin en yoğun olduğu ülkeler hangi ülkeler?
Eğer yakarıda bahsettiğimiz güzel vasıflar yoksa, ama her geçen gün camilerin sayısı artıyorsa, dini semboller çoğalıyorsa, herkesin dilinden ‘maşallah, inşallah, hayırlı geceler’ gibi sözler eksik olmuyorsa burada yanlış giden bir şeyler yok mu?
Dindarlığımızda ve şu anki dini anlamamızda bir terslik görmüyor musunuz?
(*) M. Akgül, İsra Suresi, İstanbul: 2015, ss.38-39.
(Haberdar)