Savaş sona yaklaşıyor
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin, Hizbullah liderlerine yönelik suikast sonrası savaşın sona erebileceğine dair açıklaması, İsrail’de askerler ve siyasetçiler arasındaki tartışmalara işaret ediyor. Siyasiler, ordunun sahada elde ettiği başarıları savaşı sonlandırmak için kullanmayı düşünüyor. Lübnanlı analist Kasım Kasım, X (eski adıyla Twitter) hesabında paylaştığı analizinde, kuzey Filistin’de halkın artan tepkileri ve savaşın bölge ekonomisine olan olumsuz etkisinin, savaşı durdurma yönündeki baskıyı artırdığına işaret ediyor. Fakat Kasım'a göre savaşı sonlandıracak asıl etken, Hizbullah direnişçileri ve özellikle direnişin kara kuvvetlerinin sahadaki güçlü performansı olacak.
Savaş sona yaklaşıyor; tüm işaretler bunu gösteriyor. Siyasi temasların hız kazanması, uluslararası elçilerin yoğun mekik ziyaretleri, savaşın bitmek üzere olduğuna ya da sona erme sürecinin başladığına dair güçlü kanıtlar.
Yaklaşık yirmi gündür düşman, güneyde kara ilerleyişi sağlayamadı. Yürüttüğü operasyonlar, özel askeri harekatlardan ibaret; küçük askeri gruplar bazı noktalara sızarak mevzileri basıyor, bazılarına mayın döşüyor, diğerlerine saldırıyor, fotoğraf çekiyor ve ardından Lübnan topraklarından çekiliyor
Bu durum, eğer düşmanın bugün yaptıkları ani bir saldırı olsaydı, yani direnişçileri hazırlıksız yakalayıp ya esir alsaydı ya da öldürseydi ve toplanma yerlerini ele geçirseydi, belki başarı sayılabilirdi.
Fakat, düşmanın girdiği ve büyük bir başarı olarak kutladığı bu mevziler, bir yıl önce boşaltıldı. Bu bölgelerdeki tüm askeri teçhizat, Aksa Tufanı harekatının başlamasıyla birlikte bırakıldı; bu da herkes tarafından bilinen bir gerçek.
O yıl, İsrail hava kuvvetleri, Lübnan’ın sınır köylerine binlerce hava saldırısı düzenledi. Bazı köyler tamamen yıkıldı, geçen yıl ise bazıları haritadan silindi.
Ancak tüm bu yıkıma rağmen, hâlâ o köylerde direnişçiler var. Orada kalıp düşmanla çatışıyor, köylerden tankları hedef alıyorlar. Orada kalmaları bile başlı başına bir zaferken, üstelik kalıp düşmanla çatışmak, ona karşı koymak çok daha büyük bir direniş anlamına geliyor.
Sahadaki gelişmelere bakıldığında, direnişin toparlandığı açıkça görülüyor. Onların gücü ne sadece füzeleri ne de sahip oldukları imkanlar; tüm güçleri gençlerinde, direnişçilerinin azminde yatıyor.
Bu gençler, savaşın durmasını hızlandıran güçlerdir; sahadaki etkileri siyasi alana da yansıyacak ve nihayetinde ateşkes şartlarını etkileyecektir.
İsrail, bu direnişçilerin kararlılığı sayesinde iki seçenekle karşı karşıya: Ya kara savaşını durduracak ya da daha da genişletecek.
Şahsen, İsrail’in bu iki yolu aynı anda deneyeceğini düşünüyorum; ateşkesi sağlamaya çalışacak ama öncesinde daha geniş çaplı bir kara harekâtı yürütecek.
Bu harekât, belirli bir bölgede ya da sınır boyunca gerçekleşebilir. Amacı, siyasi müzakerelerde elini güçlendirecek kazanımlar elde etmek olacak.
Şu anda, İsrail’in içinde, düşmanın sağladığı başarıları (patlayıcı ve iletişim cihazlarının imhası, binlerce hedefe yapılan hava saldırıları, Hasan Nasrullah’a yönelik suikast) kullanmayı savunan etkili sesler yükseliyor.
Bu seslerin İsrail toplumunda ağırlığı var ve Generallerin Planı'nın mimarı Giora Eiland şu an savaşı durdurmayı talep ediyor. Eiland, solculukla ya da ihanetle suçlanamayacak kadar sağın şahinlerinden biri olarak bilinir.
Bu sesler İsrail içindeki genel ruh hali üzerinde etkili, fakat henüz büyük bir değişime yol açmış değiller. Ancak bu seslerin yükselmesi bile İsrail toplumdaki genel atmosfere dair bir gösterge.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin son açıklaması, savaşın Hizbullah liderliğinin suikastıyla sona erdirilebileceğine dair ihtimali gündeme getirdi.
Bu açıklama, askerler ve siyasetçiler arasındaki iç tartışmalara işaret ediyor ve siyasilerin, ordunun elde ettiği başarıları savaşı bitirmek için kullanabileceğini gösteriyor.
Ayrıca, işgal altındaki kuzey Filistin'de yükselen tepkiler, savaşın o bölgenin ekonomisine ve halkına olan etkileri, savaşı durdurma yönündeki baskıyı artırıyor.
Ancak savaşı sonlandıracak asıl etken, direnişçilerin performansı ve direnişin kara kuvvetlerinin sahada gösterdiği üstün başarı olacak; bu güç, direnişin en etkili silahı olduğunu kanıtladı.
Ben, savaşın sona yaklaştığını düşünüyorum. Netanyahu, çıkış stratejisini belirlemek için ABD’nin bir sonraki başkanının kim olacağını öğrenmeyi bekliyor.
Bu savaşın ardından Hizbullah, kapsamlı bir değerlendirme sürecine girecek ve her şeyi gözden geçirecek.
Bu değerlendirme sürecinde, Hizbullah’ın kendi içinde bir Winograd Komisyonu kurulmalı; tüm ihmalkâr, bilgi sızdıran, görevini yerine getirmeyen veya gevşek davrananlar sorgulanmalı.
Bu savaş sonrasında, tanıdığımız Hizbullah'tan daha sağlam ve daha güçlü bir Hizbullah doğacak.
(Kasım Kasım, @QassemsQassem - Çeviri: YDH)
NOT: Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Hürseda Haber’in editöryal politikasını yansıtmayabilir.